Neticesi belli seçimde seçmen sorumluluğu
Okuyucularımın ve bütün Müslümanların Ramazan Bayramını tebrik ediyorum. Allah’tan, gönüllerimize hakim olan ümmet kardeşliğimizi, ümmetin fiili vahdeti haline getirmesini niyaz ediyorum.
Genelde seçim, hizmet yarışında kazanmaktır. Seçilmeyeceği açık adaylar da vardır. Bunların önemli kısmı, partisi için çalışır. Bazı adaylar da, kazanacak adaydan oy çalmak, yani istikrarı zayıf göstermek için kullanılır. Bu başlıbaşına dikkat edilmesi gereken önemli ve kitaplık bir konudur. Bugün, İslam ülkeleri siyasi dikkat gerektiren özel, ağır şartlar içindedir:
İlk dünya savaşı İslam’a karşı, Osmanlı Cihan imparatorluğunu parçalayıp, farklılaştırıp yok etmeyi hedeflemiştir. Bu yenilgiden kurtulmak için; 1) Dış destekli darbe ve terör fitnesinden, geri kalmışlıktan kurtulmak için; 2) Fitne ateşinde yanan ve hala parçalanması hedeflenen, Ortadoğu yangını söndürmek için; 3) Hukuk dışı her türlü koruma, teşvik ve silahlarla teçhiz edilen, yeni yerleşim bölgeleriyle işgale devam eden, uluslararası sularda vahşet doğuran İsrail saldırganlığını durdurmak ve bölge istikrarı için; 4) Darbelerle siyaseti yozlaştırılan ülkelerin özgürlüğü için; 5) Milletlere karşı inşa edilen, darbe anayasası mahkumiyetini sonlandırmak için; 6) Sömürgeciler ve medyanın, destek vermek için, darbeci ve terörist aramasına son vermek için; 7) Değişimin hedefine ulaşabilmesi; 8) Dünya siyasetini, “Darbeye darbe deyemeyen” bunalımdan kurtarmak için gayrete gelmek insanlık sorunudur.
Fakat bu sorumluluğun en ağır yükü, ümmetin üzerindedir. Bu yangını söndürmek için, sömürgeciden imdat beklemek zaman kaybıdır. En önemli imkan, seçimlerde hata yapmamaktır. Seçmen hatası, doğurgan ve tehlikeli bir hatadır. Rey, dikkat ve şuurla, istişare bilenlerle, millet ve ümmet ruhuna uygun kullanılmalıdır.
MISIR İBRETİ:
Partiler, seçim için vardır. Kendilerini, seçim aynasında kontrol ederler. Parti görünümünde kulüp işletip, yanlışta, milletine karşı şartlanmak, bahtsızlıktır. Seçmen, devlet nimetine liyakatın sorumlusudur. Özellikle tek dereceli seçimlerde seçmen sorumluluğu, çok yönlü düşünmeyi gerektirir. Seçimde küçük hesap, liyakatı kaybettirir, felakete davet çıkarır.
Mısırlı Selefiler oylarıyla, darbe davetçisi oldular. Müslümanlar arasındaki ihtilafın düşmana ümit olduğunu görmediler.
“Bilemedim” deme! Son pişmanlık fayda vermez. Özellikle tek dereceli seçimlerde, istişare et! Milletin nerede? O’na bak! Milletinden ayrı düşmeyi marifet ve bilmişlik zannetme! Allah’ın lütfuyla tarih yazan, ölümsüz değere sahip bir millete, ümmete sahip olduğunu düşün ve şükret! Millet ve ümmetinden ayrı düşmek çoğu zaman bedbahtlıktır. Hergün yeni bir ibret yaşıyoruz. “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; // Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Avrupa’ya bakma! Onun istikrar ve ikbaline düşman kimse yok. Bir ağaç yer değiştirdi diye dünyayı ayağa kaldıran ne basın var, ne devlet? Avrupa’da ilk turda % 28- 35 oy ile, 2. Turda Cumhurbaşkanı olunur. Dünya alkışlar. Mursi’ye ilk turda % 52 oy, ancak bir yıl yetti? Başarısı da fayda vermedi?
Karşı adayların hali, milletin kararlı durumu, Erdoğan’ın gayret ve programı da gösteriyor ki, Sayın Erdoğan ilk turda seçilecek. 2 puan eksik veya 10 puan fazla hiç fark etmez. Ancak, bu seçimde karşıtlığın tek maksadı bir puan eksik olsun? Niçin?
İslam ülkelerine karşı dışarıda kurulan fitne, Türkiye’yi, darbe, terör ve çeşitli düşmanlıklarla frenleme ümidini kaybetmek istemiyor. Türkiye, mazlum ülkeleri uyarır diye korkuyor. Sınırda bir oyla seçersek, bir şey olmaz ama rahatsız ederler. Hani Baradey, “Mısır’da darbe için Avrupa’yı ben ikna ettim” diyordu ya, “Düşman, O’nu ikna ediyor. O ahmak da, “Ben onları ikna ettim” zannediyor. Türkiye’de, böyle oltadaki yeme hücum eden sazan balığı az değildir.
Bu sazan balıkları rahatsızlık verir. Köprü, Hava Alanı, Hızlı Tren, kalkınma olmasın derler. Darbe severler, bunları destekler. Hızlı trenin kablolarını kestirirler. Teröriste, ayrılıkçıya, Ermeni soykırımına ümit bağlarlar. Daha beteri, “Hem nisbi temsil sistemi olsun, hem baraj olmasın” der, istikrarın, millet iradesinin temelini dinamitlemeye kalkışırlar.
Örneğin % 5 tahmin edilen bir adayın, oyunu, % 10’a çıkarması; % 95 alacak adayın, oyunu yarım puan artırmasından çok kolaydır. % 5’lik, artıracağı 5 puanı; % 95’ten alacak; % 95 alan ise, artıracağı her oyu, % 5’ten alacaktır.
Bu durumu bilerek, yani Sayın Erdoğan’ın, artıracağı her oy’un, ülke nüfusunun yarıdan az kısmından alınacak oylar olduğunu bilmeme rağmen ümidim: Bu aziz millet, Allah’ın inayetiyle, oy nispetini en az % 60’a dokunduracaktır. Buna rağmen saldırırlarsa millet birliğini daha da kuvvetlendirecektir. Tahminim bir süre düşünecek, çare arayacaklardır. O zaman zarfında da inşaallah Türkiye, Üsküdar’ı aşacak, düşmanlarımız dost olmak için yeni bir plana geçeceklerdir.
Niyazımız Allah’tandır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.