Yener Dönmez

Yener Dönmez

Taşkent’ten Başkent’e stratejik yürüyüş

Taşkent’ten Başkent’e stratejik yürüyüş

Sonbaharın ilk ayı olan Eylül’e Yeni Cumhurbaşkanı, Yeni Başbakan ve Yeni Hükümet ile gireceğiz.

Başbakan Erdoğan 2014’te yeni cumhurbaşkanının, yeni Genel Başkanın, yeni Başbakanın belirlendiği, Türkiye’yi 2023’e taşıyacak kadroların dizayn edildiği bu kritik süreci dört dörtlük bir strateji ile son derece başarılı biçimde yönetmiştir.

Geçen yıl bu aylarda meseleye en iyimser bakanlar bile ciddi sancıların, türbülansların yaşanacağı tahminlerini yürütüyordu.

Hatta Gezi ile 17-25 Aralık’tan sonra Erdoğan’ın değil Cumhurbaşkanlığı Başbakanlığı’nın dahi sıkıntıya girdiğine dair analizler yapanlar olmuştu.

Ama tüm bu öngörüler çöktü, tahminler tutmadı.  

Önceki gün ülkemiz ve AK Parti açısından hayati öneme sahip çok önemli bir eşik daha aşıldı.

Şimdi sırada, yeni kabinenin oluşturulması var.

Edindiğimiz kulis bilgilerine göre kabineye çok sayıda yeni isim girecek. Yalçın Akdoğan, Numan Kurtulmuş, Hakan Fidan, Mustafa Şentop, Nurettin Canikli, Mahir Ünal, Süleyman Soylubu isimlerden bazıları… 

Ahmet Davutoğlu’nun boşaltacağı Dışişleri Bakanlığı koltuğu için MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın, Fidan sonrası MİT Müsteşarlığı için de TİB Başkanı Ahmet Cemalettin Çelik’in isminin düşünüldüğünü daha önce paylaşmıştık.

Zaten TİB’in MİT bünyesine alınması süreci işletiliyor. Dolayısıyla daha önce Fidan’ın yardımcısı olarak hem MİT hem de son bir yılda TİB tecrübesi olan Çelik, müsteşarlık görevini başarıyla yürütecektir diye düşünüyorum.

Ayrıca bu iki isimle en önemli kriter olan paralel yapıyla mücadele hem dışarıda hem de içeride en etkili biçimde sürdürülecektir.

Peki taşların yerinden oynadığı köklü kadro değişikliğine giden Türkiye’yi nasıl bir gelecek bekliyor?

Bu sorunun cevabını önceki gün Davutoğlu’nun işaret ettiği “Büyük Restorasyon Hareketi”şeklindeki ifadelerinde bulmak mümkün.

Dışişleri Bakanlığı döneminde Davutoğlu’nun pek çok yurt dışı seyahatine eşlik edip, programlarına katılma, söyleşiler yapma, kanaat edinme, izleme, gözlemleme, takip etme, tanıma fırsatımız oldu.

Yorulmak nedir bilmeyen gayreti, azmi, dinamizmi, mücadelesi, bilgi ve birikimi, diplomatik becerisi, kapasitesi, samimiyeti, hasbiliği, dürüstlüğü Davutoğlu’na önce Dışişleri Bakanlığı ardından da Başbakanlık yolunu açtı.

Tabii dünyanın her yanında bulunan mazlum Müslümanların ve kendisine annelik yapan Babaannesinin “Kuzum, bal Ahmad’ım oğlunla ordu, kızınla oba olasın, koç koç oğlanların ardına düşe, ayaklarına taş değmeye, dünyalar ayaklarına gele, herkesler sana akıl danışa.” şeklindeki dualarını unutmamak gerekiyor.

İşte bu vasıflar ile mazlumların duası Anadolu’nun bağrında yetişen Davutoğlu’nu, Taşkent’ten Başkent’e Başbakan olarak taşıdı.

Ahmet Davutoğlu, şimdi seçilmiş Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birlikte Türkiye’nin önüne tarihimizden, geçmişimizden, kültürel kodlarımızdan beslenen yeni bir medeniyet tasavvuru koyuyor.

Bu yönüyle düşünecek olursak Müstakbel Başbakan’ın, “Restorasyon Hareketi” ifadesi altı boş, rast gele söylenmiş sıradan bir söz değildir.

Bu söz Davutoğlu’nun gelecek perspektifidir, stratejisidir, idealidir, vizyonudur, davasıdır, misyonudur.

Önceki yıl bombardıman altındaki tarihi nitelikteki Gazze ziyaretine eşlik etmiştik.

Bütün seyahatlerde de, Gazze’de de şahit olduk ki; Şifa Hastanesi’nde gördüğü dram ve acı karşısında  göz yaşlarına hakim olamayan Davutoğlu, İsrail bombalarıyla 16 yaşındaki kızını kaybeden Basil eş-Şevva’nın keder ortağı, İslam coğrafyasındaki yetimlerin babası, Avrupa’da yaşayan Türk gençlerinin Ahmet ağabeyi, Orta Asya’daki ve Uzakdoğu’daki soydaşlarımızın dava arkadaşı, Balkanlardaki Evladı Fatihandan, Ortadoğu’daki Türkmenlere, Afrika’dan, Kafkaslara kadar bütün mazlum Müslümanların umudu olmuş, görev süresince hiçbir gücün yıkamayacağı bir gönül köprüsü kurmuştur.

Bundan sonra bu birikim ve kazanımlarını Başbakan olarak ülkesinin istikbali, milletinin huzur ve refahı için kullanacaktır. 

Kendisini tebrik ediyor, yeni görevinin vatanımıza ve milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yener Dönmez Arşivi