Sayın Davudoğlu, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak Konya’da yaptığı Allah’a hamd, millete teşekkür konuşmasında, önemli hedefler ortaya koydu. 

Gece gündüz nasıl çalışmak zorunda olduğumuzu, AK Parti kongresinden, parti kademelerinin yenilenmesine; hükümet teşkilinden programına, TBMM’de kabulüne kadar, sürat ve vahdet içinde güzel bir örnek yaşandı. Milletçe, “Böyle olmalı” diye sevindik. 2015 seçim kampanyasına, kongre ile başlayıp, 2023’e bağladı. Bu çalışma ve başarı örneği, milletimizi ve dostlarımızı memnun etti. AK Parti teşkilatı ve milletin, bugünden aralıksız gayrete çağrısının hayati önemi ise, ileride çok daha net görülecektir. Millete hizmet,samimiyet, liyakat ve vahdet içinde gayretle elde edilir. 

Askerlikte uzun vadeli hedeflerde dahi, aksiyon etaplarındahedef, görünen bir tepe veya yakın bir menzildir. Merdivenden basamakla çıkılır. Ne var ki sıradışı şartlar ve zaruretler vardır. İstiklal savaşları, medeniyet yarışları böyledir. Liderin komutu, merhaleleri aşar, bütünü kavrar ve neticeyi hedef yapar. Davudoğlu, bugünden parti kongrelerine ve milletçe çalışmaya çağrı yaparak, hayati hedefi öne almıştır.

Kaç hükümet geldi, geçti. Darbe anayasaları değiştirilemedi. Darbe anayayası demek, silah zoruyla gelen bir işgal gücünün, gidiş şartını da anayasaya yapmasıdır. Yeni anayasayı, yani temeli öne alan Davudoğlu, değişim ve kalkınma için sıra dışı bir çağrı yaparak, hiç beklemeden, kongreleri başlatıyor. Kaybedecek vakit yok.

Etraf, ateş çemberi. Ortadoğu vahşeti, insanlığı yaktı, küllerini savuruyor. Balkanların yangını sönmedi. Kafkaslar, yeniden ateş aldı. İslamofobinin baş hedefi Türkiye’ye karşı,darbeye darbe diyemeyen sözde demokrat ve komünist dünyasından, terör ve medya dünyasına kadar fitne ve darbe işbirliği devam ediyor.

Darbe anayasası, şapka giymeyeni, idama götüren mantığını, değiştirilemez hükmüyle ipka edildi. Hem en güçlü maddeler, hem uygulanmayabiliyor?

AK Parti, büyük çoğunluğuna rağmen, TBMM’de 20 milletvekilli olan, her partinin kendiyle, eşit oyla katıldığı bir anayasa komisyonu kurdu. İki yıl çalıştı, netice yok? Şimdi Hükümet bu çalışmalarla, “Ülkenin hayati ihtiyacı anayasa yapma karar sayısını, 2015 seçiminde milletten istiyor. Milletin tekerine taş koyanlara fırsat verme diyor. Bu sıra dışı gayret, değişim ve toparlanma azminin asıl gücü, milletimizin insani ve tarihi medeniyetini inşa sorumluluğundan kaynaklanmaktadır.

Sosyal ve siyasi neticeleriyle tek dünya savaşı, 1914-1918 savaşıdır. 2. Dünya Savaşı denen Hitler Savaşı, Napolyon ve Mussolini savaşları gibi, sömürge savaşıdır. İngiliz sömürgeciliği kadar önemli de değildir. Üzerinde güneş batmayan İngiliz Sömürgeciliği dahi, ne hale gelmiştir? Ayrılık ateşinde yanıyor. İskoçlar, son kalan adayı da bölmek istiyor? Anlayana, ne büyük ibret?

Dünya savaşının yüz yıldır muhasebesi yapılamadı? Yapması gereken baş varisi biziz. 2015 seçimleri, inşallah, buna da kapı aralayacaktır. İmanın, yaşanançile, tecrübeyle, oluşan kadro, imkan ve ehliyetle buluşması ve milletçe vahdetimiz, ümit vericidir. 

Ekmel-i ve eşref-i mahluk olarak yaratılan insanın, Yaradanına hamdini, mahlukata karşı barış medeniyetini kurma sorumluluğunun gereği, Hakkı tutma, kötülüğü önleme gayretini kesintisiz sürdürmekle mümkündür. Yapılmak istenen de, budur.

Kıymet, bilinmek ister. Hükümetimiz, milletinin; milletimiz, hükümetinin kıymetini iyi bilmeli, birbirine sıkı tutunmalı ve istişaresini sağlam yapmalıdır.