Kudüs işgal altında Müslümanlar birbiri ile savaşıyor!..
Filistin açık hapishane; Kudüs işgal altında ama dünya Müslümanları İsrail saldırıları karşısında sessiz… Çünkü birbirleri ile savaşmak İsrail’e karşı tavır almaktan daha kolaylarına geliyor. Sanki Filistin ve özelliklede Mescid-i Aksa Filistinli yavrulara ve hanımlara ihale edilmiş, böylece dünya Müslümanları sorumluktan kurtulmuş gibi davranıyorlar. İslam dünyasında bir takım örgütler ortaya çıkıyor/çıkartılıyor ve bu örgütler İslam devleti kurmak için cihat ettiklerini ileri sürüyorlar. Elbette niyetlerinin ne olduğunu bilemeyiz ama Kudüs işgal altında ve Mescid-i Aksa İsrail askerlerinin çiğnenmesi karşısında sesimiz çıkmıyorsa kendimizi ve inancımızı yeniden sorgulamamız gerekmez mi? Biliyoruz ki Mescid-i Aksa Müslümanların ilk kıblesi olması sebebiyle bu kutsal mabede sahip çıkmak ve korumak sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam dünyasının meselesidir…
Televizyon ekranlarına yansıyan İsrail saldırısı, katliamı ve utanmazlığını sergileyen görüntüler karşısında hepimiz duygulanıyor, çoğu zaman gözyaşı döküyoruz ama bunların Filistinliye, Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın korunması ve savunulmasına bir katkısı olmuyor. Bu bakımdan Filistin halkı artık İslam dünyasının ayağa kalkmasını, sessizliğini bozmasını bekliyor ve istiyor. Türkiye gerek devlet gerek yardım kuruluşları olarak elden gelen maddi desteğin verildiğini biliyoruz. İsrail’in yıktığı binaların yeniden ayağa kaldırılması için yoğun çaba sarf edildiği, yetimlere kucak açıldığını da biliyoruz. Ama gerek Filistin gerek Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın İsrail saldırılarından kurtarılması için bundan daha fazlasına ihtiyaç var. Öncelikli olarak İslam dünyasının birlik halinde işgalcilere karşı tavır alması, bunun için de ayağa kalkması gerekiyor. Bunlar olmadığı sürece yıkılan binalar ayağa kaldırılacak ama zalim İsrail yönetimi yeni bir bahane icat ederek yapılanları yine yıkacak, binlerce Filistinli katledilecek, bununla da yetinmeyecek temellerini oyduğu Mescid-i Aksa’nın çökmesine bile şahit olacağız. O zaman harekete geçmenin fazla bir anlamı kalmayacak.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin (ESAM) bu haftaki Çarşamba programının konuşmacısı Filistin Alimler Meclisi üyesi Muhammed Sait Musa idi ve konuşmasını dinlerken tüm dinleyiciler etkilendi/etkilendik. Olayların içinden gelen, Filistin tarihini iyi bile bir kişi olan konuşmacı tüm İslam dünyasının Filistin konusunda ayağa kalkmasını istedi ve özellikle de Filistin ve Kudüs meselesinin sadece Filistinlilerin meselesi olmadığına vurgu yaptı. Bir bakıma bizlere de görev düştüğünü hatırlattı. Filistin tarihini anlatırken Osmanlı’nın yıkılması ile Filistin’e İngiltere öncülüğünde Yahudi göçünün başlatıldığı, bunun sonucu olarak İsrail Devleti’nin kurulduğunu hatırlatan Muhammed Sait Musa Abdulhamid Han’ın siyonistleri kovuşuna bu sebeple de görevden uzaklaştırıldığını hatırlatarak, bugün Filistin’e sahip çıkma görevinin tüm Müslümanlara ait olduğunun altını çizdi.
Kısacası, tüm Müslümanların imkanları dahilinde Filistin’e sahip çıkmaları, bunun için de öncelikli olarak aralarındaki ihtilaflara son vermeleri gerekiyor. Aksi halde, sorumluluktan kurtulmak mümkün olmayacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.