Bazı Avrupa Parlamentolarının Filistin’i ‘sembolik’ tanıma kararları ve Avrupa Adalet Divanı’nın Hamas’ı ‘terör örgütü’ listesinden ‘kayıtlı’ çıkarma niyeti bizi yanıltmasın. İsrail hâlâ Avrupa’nın ve ABD’nin hatta kimi totaliter İslam ülkelerinin himayesi altında terörizme ve işgale pervasızca devam ediyor. 

7 Temmuz-26 Ağustos arasında 51 gün süren İsrail saldırıları sonucunda 2158 kişi şehit olmuş, 90 aile tamamen nüfustan silinmiş, 11 bin kişi yaralanmış, 17200 ev, 73 cami ve 22 okul yıkılmıştı. 
BM, İsrail ve Filistin arasında Eylül’de yapılan anlaşmayla üçlü bir mekanizma kurulmuş ve Ekim-Kasım aylarında inşaat malzemesi taşıyan 103 tırın Gazze’ye girmesi kararlaştırılmıştı. Şu ana kadar bunların yarıya yakını Gazze’ye girmiş durumda. Ev ev tüm Gazzelilerin kayıtlarının İsrail’in elinde olduğunu ve kimlere yardım gideceğine İsrail’in karar verdiğini ve sadece İsrail’in kontrolündeki sınır kapılarından yardımların girdiğini düşünürsek ortada açık bir aldatmaca olduğunu görebiliriz. 

Gazze’yi bombardımana tabi tutan İsrail’e Gazze’nin yeniden imarı insiyatifini teslim etmek 21. Yüzyıl dünyasının ulaştığı seviye! 

“MASKELİ BALO”

Gazze’nin imhasına sessiz kalanların yeniden imarı için yardım toplantıları düzenlemesi ise gözyaşartıcı. 12 Ekim’de Kahire’de yapılan Filistin’e yardım toplantısında söz verilen 5,4 milyar doların henüz % 2’si Gazze’ye ulaşmış durumda. Kasım ayı boyunca Refah sınır kapısını kapatan, sınır boyunu tampon bölgeye çeviren ve Sina merkezli şirketlerin Gazze’deki yatırımlarını durduran Mısır’ın Gazze için teşebbüsleri İsrail’in taşeronluğundan başka birşey değil. İsrail savunma bakanlığından Amos Gilad bile Kahire’deki toplantıyı “maskeli balo” olarak nitelendirmişti. İsrailli şirketlerin rant elde etme yarışına dönen Gazze’ye yardım kampanyasının Gazze sahasına hakkaniyetle yansıması çok zor! İngiltere merkezli yardım ağı OXFAM’a göre Gazze’nin yeniden imarı şu anki verilere göre 23 yıl sürecek.  Norveç destekli Shelter Cluster kurumu da Gazze’nin imarı için 20 yıla ihtiyaç olduğunu açıkladı. Uzlaşı Hükümeti Sözcüsü İhab Besisu ise 400 tır inşaat malzemesine ihtiyaç olduğunu ve imarın 3-5 yıl sürebileceğini ifade ediyor. İsrail yönetiminin derdi Gazze’yi silahsızlandırmak ve Hamas’tan kurtulmak olduğu için Hamas’ın “terör” faaliyetleri üzerine raporlar yayınlatıyor. Hukuk tanımayan İsrail en çok hukuka yatırım yapıyor… 

TİKA, DİYANET VAKFI VE KIZILAY

Filistin’e daima sahip çıkan Türkiye, Gazze’nin yeniden imarı için de kampanyalar başlattı. 10 Kasım’da TİKA ve Diyanet Vakfı Gazze’de 1000 konutun temelini attı. Diyanet İşleri Başkanı Görmez yıkılan camileri on defa yıkılsa bile yeniden yapacaklarını ve 9 caminin proje ve ihalelerinin bitmek üzere olduğunu söyledi. TİKA’nın açtığı su kurularından şu an 800 bin kişi istifade ediyor.

Kızılay, İHH, YYD gibi kurumlarımız sahadalar çok şükür. Çok büyük zorluklarla yapılan bu kıymetli çalışmalar elbette yaraları sarmaya ve Gazze’yi ayağa kaldırmaya yetmez. 

İsrail’in bu haksız ve hukuksuz tavırları sürdükçe Gazze’nin imarı hayal gibi. İsrail politikaları “Gazze’nin imarı İsrail’in imhasına bağlı” diyenleri haklı çıkartıyor…