Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Suriye 2014: Jeotrajedi

Suriye 2014: Jeotrajedi

Suriye’de siyasi çözüm arayışları ile dört yıla yakındır oyalanan uluslararası çevrelerin jeopolitik ve jeostratejik hesapları Suriye’de tek şey üretti: Jeotrajedi! 

Rakamlar anlamsızlaştı artık; istatistikler, grafikler, raporlar gerçekleri söylemek yerine bölgedeki nüfuz arayışının manipülasyon araçlarına dönüştü. 

Çok katmanlı, çok boyutlu çatışma içerisinde, olan mazlum Suriyelilere oldu: Bir halk topyekûn yokluğa, göçe, mağduriyete mahkûm edildi. Bir medeniyet merkezi yerle bir oldu! 

Aşılmadık kırmızı çizgi, söylenmedik yalan, kullanılmayan silah, ihlal edilmeyen insan hakkı, unutulmayan taahhüt kalmadı. 

Nüfuz savaşlarının merkezi hâline gelen Suriye, hemen her ölçekteki bölgesel ve küresel aktörün kendi kapasitesini test ettiği bir labaratuvara dönüştü! 

Kimi septik çevreler dört sene önce Suriyelilerin haklı taleplerle ayağa kalkmasını ‘komplo’ diye tavsif ediyorlar ve Esed rejimini ‘direniş hattı’nın bir parçası olarak görüyorlardı. Durdukları yer yanlış olduğu için gördükleri şeyler ve yaptıkları tespitler de külliyen yanlıştı! 
Gelinen noktada bu çevrelerin payını da tarih ve insanlık kaydetti!

TÜNELİN UCU 

Bu şartlarda Suriye’de tünelin ucu henüz gözükmüyor.                            

Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Mistura’nın “dondurulmuş cepheler” diye tabir edilen ‘tuzak plan’ı ve başından beri Esed yanında pozisyon alan Putin’in Kahire’yi de yedeğine alarak ‘Moskova’dan Cenevre çıkarmak’ diyebileceğimiz yeni hamlesi Suriye’deki trajediyi bitirmeyecek; Esed’e zaman kazandırıp alan açacak. Aynen DEAŞ’a karşı oluşturulan koalisyonun Esed ve DEAŞ’a yaraması gibi.  

Anlaşılan Putin 98 sene önce Rusya’nın gözlemci olduğu ama Bolşevik Devrimi sebebiyle çekildiği Sykes-Picot anlaşmasının rövanşı için bu sefer sahada olmak istiyor. İngiltere ve Fransa’nın gelişigüzel ama sinsice ördükleri duvarların yeniden yapılacak olması küresel müteahhitlerin iştahını kabartıyor… 

TÜRKİYE’NİN TERCİHİ: SAHA MI TRİBÜN MÜ?

Küresel ve bölgesel aktörlerin kabaran iştahları Suriye’deki insani drama müdahale etmelerine mani oluyor; daha doğru bir ifadeyle insani kayıpları, jeopolitik menfaatleri uğruna katlanılabilir bir maliyet olarak görüyorlar. Şam’a Tahran’dan daha çok önem veren İran savaşı bizzat idare ediyor. Rusya mühimmat ve uydu desteğine devam ediyor. İstihbarat teşkilatları sadece DEAŞ’a devrim hırsızlığı yaptırmakla kalmıyor, muhalif birçok grubu da farklı araçlarla dönüştürüyor; direneni imha ediyorlar. 

Tüm bunlara rağmen yedi düvele karşı tarihe geçecek bir direniş veriyor Suriye halkı. 

Türkiye, resmi-sivil bütün kurumlarıyla, bu mazlum halkın başından beri yanında durdu. Kapılarını açtı.  Ama yetmedi. İstediği birçok şeyi de yapamadı.

Tribün yerine sahayı tercih eden teşebbüsleri anında görüldü ve müdahale edildi. MİT tırlarının durdurulması bunlardan sadece birisiydi. 

İçerde ve dışarda Türkiye’nin Suriye siyasetini etkilemeye çalışan tabandan tavana birçok aktör var. Kim bunlar ve kimler adına ve hesabına çalışıyorlar?

Bu konuyu yazmaya devam edeceğim… 

ALARM!

Kış bastırdı. Uluslararası Rabia Platformu Suriye için alarm seviyesini yükseltti. Felaket haberleri gelmesini beklemeden kış yardımı kampanyalarına katılalım lütfen. Seferberlik vakti şimdi!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi