Terörü anlamak
El Kaide’nin Hiciv dergisi Charlie Hebdo'ya yaptığı saldırı büyük yankı uyandırdı.
Bir defa daha İslam’la terörü yan yana getirmek isteyenlere uzun yıllar kullanılacak malzeme verildi.
Bu tür eylemler, -kutsallara saldıran bir dergiyi- hedef alıyor gözükse de esas hedef İslam’dır.
Bu barbarca katliamdan sonra en çok ne ve nelerin konuşulduğunu bir düşünün. Terör değil, daha çok İslam konuşuldu. Bu tür eylemlerin hep İslam dünyasında uç verdiğinin altı çizildi. Siyasetçiler İslam’la terör arasına çizgi çekmeye özen göstermelerine rağmen, teröristin hep Müslüman olması, İslam’la terörü özdeşleştirmeye yatkın olanlar için yeterli bir karine oldu.
Biz yapmayız, etmeyiz, İslam bu tür eylemlere cevaz vermez gibi savunmalardan önce, bize ne oldu sorusunu sormamız gerekiyor. Evet gerçekten bize ne oldu? Dünyaya aydınlık getirmiş bir medeniyetin çocukları olarak niçin bu hale düştük?
Başkalarını suçlayarak kendi yaralarımızı sağaltmamız mümkün değildir. Batı şunu yapmış, bunu yapmış gibi mazeretler terör eylemlerine haklılık kazandırmaz. Batı ile mücadelenin bin bir yolu var. Niye illa kan, niye illa terör?
Bugünün dünyasında bir kişiyi vurmak milyon kişiyi o dinden kaçırır, binlercesini düşman eder. Terör, bir düşman çoğaltma biçimidir. Hakkımız var mı buhranların pençesinde kıvranan bugünün insanını İslam’ın aydınlığından kaçırmaya?
Bu tür eylemlerin bütün sorumluluğunu İslam dünyasına yıkmak da haksızlıktır. Batı kendine bulaşmadığı müddetçe hep teröre çanak tutmuştur. Başkalarının teröristine kahraman muamelesi yapmıştır. Bayan Miterand’ın Bekaa, Kandil turlarını hatırlayın. Çok değil iki yıl önce Fransa’da öldürülen PKK’lı bayan teröristlerden Fidan Doğan ile görüştüğünü söyleyen Hollande değil miydi? Bir Cumhurbaşkanının bir teröristle ne işi olabilir? Her ülke ayrı bir terör örgütüne arka çıkınca sonunda işte böyle oluyor. Her örgüt ayrı bir güce yaslanarak kan dökmeye, can almaya devam ediyor.
Uzun yıllardır terörle boğuşan bir ülkenin vatandaşı olarak Fransız halkının duygularını anlıyorum. Üzüntülerini, infiallerini görüyorum. Keşke Fransa halkı da zamanında bizi anlasaydı. Belki teröre karşı ortak bir platform oluşturulur, insanlık bu tip acı verici eylemlerle karşı karşıya gelmezdi.
Unutmamalıyız ki, hiçbir terör örgütü dış yardım almadan binlerce militan besleyemez, onları uzun süre istihdam edemez. Bugün İslam dünyasında ortaya çıkmış olsa da, terör uluslararası düzenin bir çocuğudur. İslam dünyasına ağır bir kültürel saldırı var. İnsanlar değer yargılarını, ölçülerini, kıstaslarını kaybettiler. Ne tam batılı ne tam Müslüman diyebileceğimiz arafta kalmış nesiller yetişti. Dünyaya şaşı bakan, hep çift gören, düşüncesi karar bulamayan bir nesil. Bu nesillerin kalpleri bize aitse kafaları batıya ait. Bu eylemler iki babalı, iki ruhlu olmanın bir sonucu… Kendimiz olamadıkça kendimiz gibi davranamayız. Uzun zamandır biz kendimiz değiliz. Bedenimizde bize ait olmayan bir şeyler yaşıyor. Belki problemi çözmeye önce buradan başlamalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.