Cumhurbaşkanımızın Vahdet çağrısı
Vahdet yayın hayatına başlamadan önce cami cemaatinden Cumhurbaşkanımıza kadar toplumun bütün kesimleriyle istişare ettik. Kanaat önderleriyle konuştuk. Anadolu’nun her köşesinden esnafa, memura, işçiye, iş adamına sorduk, “Nasıl bir gazete istiyorsunuz?” diye…
Parlamento içinden ve dışından siyasetçilerimizi, parti genel başkanlarını ziyaret ettik. STK temsilcilerimizin, milletvekillerimizin tavsiyelerini dinledik. Manevi dinamiklerimizin görüş ve dualarını aldık. Ortaya bir sonuç çıktı: Medyamızın içinde bulunduğu durumdan mustarip olan millet de, Devlet idarecileri de Vahdet’e olan ihtiyaca vurgu yaptı hep. Çünkü İstanbul’da İslam İşbirliği Teşkilatı mensuplarının katıldığı toplantıda Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi Müslümanlar büyük bir güçtü, muazzam bir potansiyele sahipti lakin İslam dünyası üzerine ciddi operasyonlar yapılıyordu. Müslümanlar birbirine kırdırılıyordu. Varlık içerisinde yokluk yaşıyorduk.
Biz de Erdoğan’ın “Aramızdaki tüm tartışmaların bir kenara bırakılarak ortak çözüm araçlarının devreye alınması gereken bir zaman diliminden geçi- yoruz” şeklindeki Vahdet çağrısını son derece önemli buluyoruz.
Yayın hayatına başladığımız günden beri Dünyanın dört bir tarafındaki Müslümanlar arasındaki olması gereken birlik, bütünlük, dayanışma ve kardeşliğe vurgu yapıyoruz. Tefrikadan, bölücülükten, fitnecinin şerrinden korunmak için yoğun çaba sarf ediyoruz. Haberlerimizdeki Vahdet dilini sizler de fark etmişsinizdir.
Kinle, nefretle, hakaretle, tahrikle, intikam duygularıyla, değil; müjdeleyip, nefret ettirmeyen “Vahdet diliyle” gündeme gelmek ve öyle anılmak istiyoruz.
Hiçbir yayın organının, dünyalık hiçbir ideolojinin, politik görüşün, STK’nın, karanlık yapının, fırkanın, holdingin uydusu, uzantısı değiliz.
Bağlantısız, güdümsüz, gücünü Hakk’tan ve milletten alan bağımsız bir yayın organıyız.
Tek gayemiz, Allah’ın hiçbir topluluğa nasip etmediği genç nüfus, yer altı ve yer üstü zenginlikleriyle; bu muazzam potansiyelin Müslümanların lehine kullanılması yönünde gayret ederek İslam coğrafyasına refah ve huzurun gelmesine bir nebze de olsa katkı sunmaktır.
Vahdet daha hazırlık aşamasındayken iyi niyetle “Nasıl bir gazete olacak” diye merak eden dostlara da, öküz altında buzağı arayan art niyetlilere de; “Daha evvel yayımlanan köşe yazılarımıza, haberlerimize, 21 yıllık gazetecilik geçmişimize bakın. Nasıl bir gazete çıkartacağımızı anlarsınız.” demiştik.
Şükürler olsun, sözümüzde durduk/durmaya da devam edeceğiz. Dava şuurumuz, yolumuz, hedefimiz ilkelerimiz belli.
Aziz milletimize layık bir gazete çıkartmak için her gün gecemizi gündüzümüze katarak çalışıyoruz.
Hamdolsun emeğimizin semeresini de almaya başladık.
Vahdet tuttu. Hafta sonu tecrübeli parlamento muhabirimiz Çınar Coşkunserçe’nin Erdoğan’ın doktoru Cevdet Erdöl ile yaptığı söyleşi alıntılanma rekoru kırdı. Bir anda gündemin ana konusu haline geldi.
Bu söyleşi aynı zamanda Cumhurbaşkanımızın sağlığı üzerinden spekülasyon üretmek isteyenlere tokat gibi bir cevaptı.
Çınar’ı çıkarttığı bu başarılı işten ötürü kutluyorum. Vahdet geçen hafta adından en çok söz ettiren gazeteler arasına girmeyi başardı.
İnşallah özel haberlerimizle konuşulmaya, gündem belirlemeye ve her geçen gün büyümeye devam edeceğiz.
Salı gününden itibaren Vahdet halkasını daha da genişletecek yeni bir atılımın anonslarını duyurmaya başlıyoruz.
Birlik ve bütünlük hedefiyle kalbimizde mazinin güzellikleri, arkamızda tertemiz sayfalar, önümüzde yepyeni ufuklarla çizgimizi bozmadan, büyük dava şuuruyla kararlı biçimde ilerleyeceğiz…
Üstad Necip Fazıl’ın ifadesiyle, “Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,/Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.”
Gayret bizden başarı Cenab-ı
Allah’tandır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.