Vahdet’in ‘Kur’ân seferberliği’ başlıyor...                                                        

Bu hayırlı çalışmayı ayakta alkışlıyorum ve “mübarek olsun, vahdetimize vesile olsun” diyorum.

Gazetenin dünkü ilanında olduğu gibi, evet, “Herkes susacak, O konuşacak” şimdi. Konuşan da O’nunla konuşacak artık. 

Söz O’dur ve O’na derler çünkü… 

O, Allah’ın kelâmıdır çünkü…

O, İslâm âleminin güneşi, rûhu ve temelidir çünkü… 

Güvenilirlik ve kalitenin buluştuğu ‘marka adres’ olan Hayrat Neşriyat’ın birinci sınıf baskı ve harika ciltle neşrettiği, Üstad Ahmed Husrev Altınbaşak hattı Tevâfuklu Kur’an-ı Kerîm’in abonelere hediye edilecek olması müjdeli bir haber.  

Bir bilgi daha: Verilecek eserde yüz kişiyi aşkın ilmî bir heyetin hassasiyetle hazırladığı, tefsirlerden hâşiyelerle desteklenmiş mükemmel bir meâl de var. 

Eserin tam adı şu: Kur’an-ı Kerim ve Muhtasar Meâli. 

Şayet bir çalışmada Hayrat Vakfı imzası varsa tereddütsüz okuyup istifade edebilirsiniz; buram buram ihlas ve samimiyet kokar, hakikat akar çünkü…

Bu kampanyanın hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Gelin bu seferberliğe biz de katılalım ve bu eseri satır satır okuyalım. Mukaddes kitabımızdan haberdar olalım. 

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2010 ve 2013’teki araştırmalarından dünkü yazıda bahsetmiştim. Araştırmaya göre, halkımızın % 57’si Kur’ân okumayı bilmiyor ve % 20’si hayatında bir defa dahi Kur’ân’ı eline almamış. 

Ürkütücü bir tablo değil mi bu? 

Oranı bilmiyorum ama güvenilir bir meal ve tefsir okuyanların oranı yüzde kaçtır acaba? 

Hele şu İslam ve İslam Dünyası hakkında gece gündüz ahkâm kesen ‘ara aydınlar’, sözümona entelektüeller var ya; bu dünyanın başucu kitabını hayatlarında hiç okumuşlar mıdır acaba? 

Bir sûre ismi duysalar Mısır çarşısında satılan baharat sanarlar! 

Elifi görseler mertek zannederler! 

Ama köklerine kör, milletine yabancı, medeniyetine düşman bu sınıfa ‘aydın’ demişler bir kere! Onlara da ulaştıralım Kitâbımızı… 

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Balkanlar’da isteyen her eve bayrak ve Türkçe sözlüğün yanında bir de Kur’an-ı Kerim’in Türkçe meâlinin verileceği müjdesi hepimizi heyecanlandırmıştı. 

Gelin bu heyecanı Türkiye’de de yaşayalım. 

Kur’ân’ın mesajından kimse habersiz kalmasın! 

Sevgili Peygamberimiz’in en büyük mûcizesi O. 

Tek bir harfi dahi tahrif olmayan, tek bir âyetinin benzeri getirilemeyen ve herşeyiyle bize kadar ulaşan ve her yönü mûcize olan Allah’ın kelâmı O. 

Aslımıza, asrımıza, nefsimize ve neslimize her bir âyeti şîfa olan Kitâbımız O.

İslam Dünyası’nın intibahı ve kurtuluşu, Kur’ân’ın harfi ile, hakikatleri ile ve lisanı ile irtibatımızı artırmaktan geçiyor.  

Vahdet’i bu ulvî gayeye hizmet ettiği için tebrik ediyorum.