Moskova’da Suriyeli muhaliflerin bir bölümü ile Esat’ın temsilcileri arasında Rusya’nın gözetiminde birkaç gündür görüşmeler sürüyor. Bu görüşmelerden ciddi bir sonuç çıkmayacağı, çünkü Suriyeli muhalifleri temsil ettikleri ileri sürülenlerin aslında bir gücünün olmadığı biliniyor. Suriye’den tespit edilip seçilerek görüşmeler için Moskova’ya davet edilenlerin olayların başından beri fazla bir etkinliğinin olmadığı da biliniyor. Aslında, Suriye yönetimine karşı ciddi bir muhalefet ortaya çıkmış, başlangıçta bu güçler Esat yönetimine karşı ciddi bir mücadelede vermişlerken birden bire ortaya farklı hedefi olan iki grup çıktı. Bu gruplardan PYD Türkiye’nin karşı çıkmasına rağmen bir anda Peşmerge ve ABD ile koalisyon ortaklarının desteğini alarak ön plana çekildi. İkincisi ise IŞİD idi. Bu örgütün hedefi ise Irak ve Suriye’nin bir bölümünü içine alan bir İslam devleti kurmak olarak açıklandı. Yani PYD Suriye topraklarında özerk bir Kürt bölgesi oluşturmak için harekete geçmiş iken IŞİD’in hedefi daha büyüktü. Ortaya bu iki örgütün çıkması Suriye’de başlangıçta mücadeleyi başlatan muhalif grupları etkisiz kıldı. Bir bakıma bu iki örgüt Esat’a diz çöktürmek yerine muhalifleri devre dışı bırakmış oldular. Sıkça dile getirilen üst akılın bir senaryosunun uygulamaya konulması mıydı yoksa karmaşadan yararlanmak için harekete geçirilmiş örgütler miydi kesin bir şey söylemek mümkün olmamakla birlikte görünen o ki, Esat’a rahat nefes aldırmış oldular. Özellikle IŞİD’in ortaya çıkışı Esat yönetiminden daha ciddi bir tehlike olarak takdim edildi ve tüm dikkatler bu örgüt üzerine çevrildi. Bu arada Kobani’de PYD’nin payına düşmüş bir bölge olarak tescil edilmiş oldu. Netice itibariyle Irak’tan sonra Suriye’nin de parçalanması yönünde önemli bir adım atılmış oldu.

Meseleye bu açıdan bakıldığında Moskova’nın devreye girerek Suriyeli muhalifler ile Esat’ın temsilcilerinin aynı masa etrafına toplamış olması en azından şimdilik hesapta olmayan bir gelişme olarak ortaya çıktı. Çünkü Moskova Suriye’de Esat yönetimini desteklemekte olduğunu açıkça ilan etmiş oldu. Buna karşılık Esat yönetimine karşı ABD ve koalisyon ortaklarının da ciddi tepkisi olmadığı düşünüldüğünde görünen o ki Suriye’de çatışmalar duracak olsa bile Esatlı bir çözüm söz konusu. O zaman bunca kan niçin döküldü, şehirler niçin harabeye çevrildi sorusunun cevabını birilerinin vermesi gerekmez mi?

Acaba daha işin başında emperyalist güçler ile Esat yönetimi arasında varılmış bir mutabakat mı vardı? Yani Suriye parçalanacak ama Esat’a da belli bir bölge bırakılmak üzere anlaşma mı sağlanmıştı? İlk bakışta uçuk bir yaklaşım gibi görünmekle birlikte gelişmeler bunu gösteriyor. Çünkü Rusya ve ABD Suriye konusunda çok farklı noktalarda bulunuyor görünseler de bugüne kadar birbirlerine karşı bir tavır geliştirmiş değiller. Hatta birbirlerine destek veriyorlar. Emperyalist güçler ortak hareket ediyor ama Irak ve Suriye parçalanıyor, bu karmaşada ülkelerini terk etmek zorunda kalan 1,5 milyon insanın derdine derman olmak da Türkiye’ye kalıyor.