Ramazan Ercan Bitikçioğlu

Ramazan Ercan Bitikçioğlu

TBMM’sinde kavga.. Maksat üzüm yemek değil, bağcı dövmek..

TBMM’sinde kavga.. Maksat üzüm yemek değil, bağcı dövmek..

Geçen gün Genel Kurul yine bir arbedeye sahne oldu. Bir milletvekili stenografların geçiş yaptığı merdivenlerden düştü yaralandı. Tekmeler, yumruklar, onu bunu fırlatmalar, küfürler, hakaretler…

«Maksat üzüm yemek değil bağcı dövmek..» diye meşhur bir söz var.. Yapılan işin faili tarafından açıklandığı üzere iyi niyetle değil, -gizlenmiş- başka bir art niyetle yapıldığına naziredir..

TBMM’sindeki şu son kavga gibi.. Maksat, daha iyi bir Türkiye, daha huzurlu bir memleket için duyulan hamiyetperver tasa değil, maksat PKK militan adaylarının sapanla çelik bilye atmak, kimi zaman polisleri diri diri yakan molotof kokteylli saldırılar yapmak gibi terörist eylemlerini legal gösterilermiş gibi korumak.

Müstakbel «İç Güvenlik Paketi»nde bunların artık mâsum (legal ya da zararsız) eylemlerden sayılmayacağı, cezalandırılacak olması; terörizme siyasi payandalık yapanların, milletin değil, İmralı’daki baronun vekilliğini yapanların paçalarını tutuşturdu.. «Polis devleti mi oluyoruz?» yaygaraları gırla gidiyor.

Ak Parti iktidarını demokratik seçimlerle alt edemeyecekleri kesin kanaatine ulaşan CHP ve MHP de bunlarla kanka oluverdi. CHP’yi bir nebze olsun anlarım da MHP harakiri yapıyor. MHP bu tür yandaşlıklarla; «Paralel Yapı»ya yanaşmak ya da HDP’yle aynı safta olmakla intihara teşebbüs ediyor..

Ara not: Bu kavga-gürültü, meclis zabıtlarına geçirilirken de «x» işareti (bilinmeyen dil) koyuyorlar mı, doğrusu merak ettim. Hani bir müslümanın her gün beş vakit namazda okuduğu Fatiha Sûresi için «x» işareti koymuşlar da..
*  *  *
İç Güvenlik Paketi (kanun teklifi) tartışılacak ve bir karara varılacak… Muhalefet «istemezük» diyor, görüşmeleri baltalamak için her türlü entrikayı çeviriyor, yetmiyor kavga patlak veriyor. Meclis çalışamaz hale gelsin, Ak Parti başarısız olsun, Türkiye batsın ne gam. Buna biz literatürde «vatan hainliği» demiyor muyduk?

Muhterem okurlarım, İç Güvenlik Paketi şunları getirecek:

•    Yeni düzenlemeyle birlikte molotofkokteyl, (haince) saldırı vasıtası (bir nevi silah) sayılacak.
•    Bir çoğu PKK veya THKP-C militanı olan gerçek teröristlerin tanınmamak için şehir eylemlerinde kullandığı maskeler düşecek, Maskeli eylemcilere ceza gelecek.
•    Gösterilere silahla katılanlara verilecek ceza ağırlaştırılacak. Silahlı eylemciye 4 seneye kadar ulaşan hapis cezası verilebilecek.
•    Polisin şahıs ve araç aramalarında yetkisi genişletilecek.
•    Polisin gözaltı süresi vali yardımcısı ve üs amirin denetiminde 24 saat olacak. Bu süre, savcı kararıyla 48 saate uzatılabilecek.
•    Düzenlenen eylemlerde verilen zararları bundan sonra eylemci ödeyecek.
•    Sanal ortamda (sosyal medyada) nefret ve teröre çağrı da artık suç sayılacak.
•    Polisin yetkilerinin denetimi için Kolluk Gözetim Komisyonu kurulacak. Komisyonda STK’lar da yer alacak.
•    İstihbari dinlemeleri denetlemek için de Meclis'te komisyon kurulacak. Bu komisyona tüm partilerden milletvekilleri katılacak.

Allah aşkına söyler misiniz, bunların hangisi kötü, hangisi ülkeye zarar verir? Yahu teröristlik yapmak bir hürriyet midir de bu kadar yaygara yapıyorsunuz? CHP ve MHP demokratik seçimden umudunu kesip teröre mi bağladı umutlarını? MHP’li bir ilçe başkanıydı galiba “bu seçimde de Akp gitmezse iç savaş çıkar” demişti.
*  *  *
Şimdi biraz gerilere gidelim.. 2010 Şubat başı.. Yine böyle bir TBMM Genel Kurulu’nda, o günlerdeki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer hakkında MHP’nin verdiği gensorunun görüşmeleri sırasında, milletvekilleri yumruk yumruğa kavga etmişti.. (O dönemdeki) Başbakan R. Tayyip Erdoğan, “Bir İl Başkanınız size Peygamber diyor” şeklinde sataşmada bulunan MHP’li Osman Durmuş’a çıkışıyor:

Gensoru üzerinde söz alan MHP’li Osman Durmuş askerler karşısında tırsık olduğu için yine bağcı dövmeyi tercih ediyor, başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA’ya alınmamasıyla ilgili olarak “Peygamber olarak kabul edilen bir adamın eşini nasıl içeri almazsınız” diye alaycı bir ifade kullanıyor.. Durmuş’un bu sözleri haliyle Ak Parti milletvekillerini kızdırıyor. Söz alan Ak Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ Durmuş’un sözleri için «densizlik» nitelemesinde bulunuyor. Oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Güldal Mumcu’dan sataşma nedeniyle söz alan Başbakan Erdoğan ise, Durmuş’un densizliğine şu cevabı veriyordu:  
    
“Herşeyden önce (bu densiz – REB) arkadaşımız peygamberlik zincirinin bittiğini bilmiyor, Peygamberimizın son peygamber olduğundan haberi yok. (….) Benim partimde bu tür bir yakıştırmayı yapan barınamaz. (Durmuş’un yerinden kalkıp hálâ bu densizliklerine devam etmesi üzerine – REB) Önce susmayı öğren, dinlemeyi öğren. (….) Eşimi başörtüsü nedeniyle GATA’ya sokmayanları müdafaa edecek kadar da iz’ansızsın. Ondan sonra da, başörtüsüne sahip çıkacaksın, hadi ordan. Sus, önce dinlemeyi öğren. Eşime laf atamazsın, bu edepsizliktir, ahlaksızlıktır.” Erdoğan sözlerini bitiremeden kavga başlamıştı bile..

Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer. Hele Ak Parti öncesinde ne boks turnuvaları izlerdik… Ne kavgalardı onlar ya.. Öyle merdivenden düşmek falan basit. Adamın gözü patlardı, kuliste karnına kurşunu yerdi, hey gidi günler hey…

Muhterem okurlarım burada tartışılan Ak Parti içinden birinin sayın Erdoğan’a «peygamber» demiş olması değildir. Bunu söyleyen bir münafık gerçekten de varmış. Hattâ daha sonraları (yakın geçmişte) başka bir densiz sayın Erdoğan için ilahi sıfatlar bile izafe etmiş.. Müslüman Türkiye bunları tartışmadı bile. Partiye zarar gelirdi, düşman sevinirdi. Düşman sevinmesin diye içimizdeki münafıkları bile gizledik. İş de o noktaya geldi ki, «Bakara makara» dedi biri. Mütedeyyin, ihlas sahibi nice Müslüman belki de bu yüzden hálâ fetocanlar safında. Maalesef bizim için kavgalar bu din hassasiyetlerinden daha mühim.

Hakikaten ya, kavga başka bişi.. Türkler için cinsel şehvetten daha haz verici.. Fakat, böyle kavga olmaz.. Ne ölen var ne ağır yaralı.. Vurdun mu devireceksin. Öyle elinle de değil, sopa yahut demirle vuracaksın ki ölsün.. Veya silahını çekip kafasına sıkacaksın. Ne bu? Aksiyon yok gibi bir şey.. Kavganın videolarını defalarca izledim, Polat Alemdar’la, seyretmekten gına getirdiğimiz banal heyecan bile oluşmadı. Ayıptır beyler böyle kavga edecekseniz hiç etmeyin daha iyi…

Evet hiç kavga etmeyin daha iyi. Bu son sözü ciddîye alın. Diğerleri mizah, hiciv artık ne derseniz. Dalga geçerek; hadi ayıp olmasın kibarca söyleyelim, biraz mizah katarak sizi toptan kınıyorum. Dansla göbek atarak ırza tecavüzlü bir cinayet protesto ediliyorsa benim şu parodim haydi haydi olur. Üstelik parti ayırmadan ve kimseyi kayırmadan tüm siyasileri, milletin vekalet verdiği mebuslarımızı ayıpladım.

Sonuç.. Beyler siz orada kavga ederseniz millet sokaklarda cinayet işler. Hem cinayetlere lâ’net yağdırıyorsunuz hem de neredeyse tüm cinayetlerin azmettiricisi gibi bir rol üstleniyorsunuz. Yalan mı? Meşhur sözdür: İmam yellenirse cemaat …mış.. Kendinize gelin. TBMM karılar hamamı da değil, boks ringi de değil..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ramazan Ercan Bitikçioğlu Arşivi