Çanakkale Ruhu
Çanakkale zaferinin 100. Yılını kutluyoruz. Çanakkale elbette tarihimizdeki tek zafer değil, ama bugüne tesirleri olan en büyük zaferlerden biri.
Balkanlarda küçük devletlere mağlup olan, kısa zamanda Avrupa’daki topraklarını kaybeden Osmanlı Çanakkale ile adeta yeniden dirildi. İtilaf güçlerinin üstün silah gücüne karşı imanını, inancını, vatan sevgisini koyarak savaştan zaferle çıktı. Kendine biçilen kefeni parçalayarak ilelebet yaşayacağını ve gücün sadece silahta olmadığını gösterdi.
Çanakkale vatan toprağını candan aziz bilmenin dünya aleme ilanıdır. Churchill, daha savaş başlamadan “bir elimizi arkamıza bağlar, bir elimizle ezer geçeriz” diyordu. Hiçbir direnme ile karşılaşmadan İstanbul’a gireceklerini hayal ediyordu. Türk milleti Churchill ve müttefiklerinin hayallerini Çanakkale’nin serin sularına gömdü.
Çanakkale, bu milletin iş başa düşünce ölüme vuslat heyecanıyla nasıl koştuğunu göstermiş, vatan toprağı üzerinde hesabı olanların bütün heveslerini kursağında bırakmıştır. Ölüme koşan Mehmetçiğin korkusuz tavrı ,bu irade karşısında itilaf devletlerini bazı hesaplarından vaz geçmek zorunda bırakmıştı. Bir zafer sadece savaş meydanında kalmıyor, asırlara etki eden izler bırakabiliyor. Cumhuriyet kurulurken İngilizler ve müttefiklerinin Çanakkale tecrübesi yüzünden çok şeyi yuttuklarını, emellerini ancak maşa kullanarak gerçekleştirmeye çalıştıklarını görüyoruz.
Çanakkale zaferinin bugüne uzanan ve bütün bir Türk milletine on binlerce şehit üzerinden verdiği mesajı iyi anlamak gerekir. İntepe’de,Conk bayırında,Gelibolu’da koyun koyuna yatan şehitler Adana’dan,Antepten,İstanbul’dan Edirne’den Diyarbakır’dan,Bakü’den hülasa bütün bir vatan toprağından koşup gelen insanlardı. Onlar orada bir araya gelerek bize bir ruh armağan ettiler,Çanakkale ruhu. Bu ruh, bizi aynı ülküde, aynı iman mihverinde,aynıirfanda birleşmeye çağırıyor. Birlik olunca hangi destanların yazılabileceğini bütün bir dünyayı dize getiren bir zaferle bize gösteriyor. Çanakkale ruhu birlik ruhudur.
1915 tarihimizin en şanlı sayfalarından biridir. İnanmışlığın, adanmışlığın ne ve neler yapabileceğini göstermiştir. O yıl okullar boşalmış, yüreğini alan vatan müdafaasına koşmuştur. Bu aziz belde de yatan 200 binin üzerinde şehit hala orada nöbet tutmaya devam ediyor. Biz şehitlerin ölmediğine inanan bir medeniyetin çocuklarıyız. Onlar mahiyetini bilmediğimiz bir hayatla diridirler. Şahadet şerbetini içmeye koşarak bize mukaddes bir vatan hediye etmişlerdir. Bu emaneti korumak, her taşını Çanakkale bilmek görevimizdir. Çanakkale de Osmanlı orduları Başkomutan vekili Enver Paşa, Cevat Paşa, binlerce komutan yüz binlerce Mehmetçik e ve de bugün şereflerle, saadetlerle kucakladığımız Cumhuriyetimizin lideri olarak Çanakkale de temayüz eden Gazi Mustafa Kemal’e, Galatasaray, İstanbul, Vefa, Çapa Erkek, Balıkesir, Edirne, Kastamonu Abdurrahman Paşa, Trabzon, Erzurum, Konya Gazi Liselerinin okullarını terk edip cepheye koşan ve bir daha geri dönmeyen öğrenci şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. Geridekilere cesaret aşılayan mücadeleleri hem Çanakkale’den zaferle dönenlerin hem de sonraki kuşakların vatanı müdafaa azimlerini artırdı.
Çükreşli Mehmet oğlu Sabri, Elazizli Muharrem oğlu Bekir, Saray Bosnalı Veli oğlu İsmail, Erzurumlu Osman oğlu Bedrettin, Musullu Abdullah oğlu Hulusi, bize emanet ettiğiniz vatan her taşıyla korunacaktır. Sizin çiğnetmediğiniz vatan toprağı kıyamete kadar hiçbir güce çiğnetilmeyecektir. Çanakkale’de mayaladığınız milli ruh kılavuzumuzdur. Ruhlarınız şad olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.