Ali Osman Gündoğan

Ali Osman Gündoğan

İşte Bu Biziz

İşte Bu Biziz

Dev­le­ti­mi­zin, va­ta­nı­mız olan Ana­do­lu coğ­raf­ya­sı­na, bu coğ­raf­ya­nın va­tan olu­şu­na emek ver­miş bü­tün in­san­la­rı­na, bu top­rak­la­rı iş­le­yip alın ter­le­riy­le bes­le­yen ta­ri­hin­de­ki bü­tün me­de­ni­yet, inanç, kül­tür ve mil­let­le­ri­ne ve­fa bor­cu var­dır. Bu borç, te­mel­de bu top­rak­la­ra olan borç­tur. Bu top­rak­lar­da ya­şa­mış bü­tün in­san­la­rın ru­hu, bu top­rak­lar­la yo­ğu­rul­muş­tur. He­pi­mi­zi ay­nı ruh­ta bir­leş­ti­ren, yo­ğu­rul­du­ğu­muz top­rak­la­rın müş­te­rek­li­ği­dir.

Bu mil­let, coğ­raf­ya­sı olan va­ta­nın­dan bes­len­di. Bu va­tan, he­pi­miz için or­tak olan bir ik­lim sa­ye­sin­de vü­cut bul­du. Ye­di­ği­miz ek­mek, iç­ti­ği­miz su ay­nı ik­li­min yağ­mu­ru­nun, rüz­gâ­rı­nın, fır­tı­na­sı­nın, ka­rı­nın, sı­ca­ğı­nın, so­ğu­ğu­nun ese­ri­dir. Bu top­rak­la­rın ate­şi kö­tü­lü­ğü, su­yu ki­ri yok eder.

Bes­len­di­ği­miz gı­da­dan, iç­ti­ği­miz su­dan ay­nı lez­ze­ti alı­şı­mız bun­dan­dır. Bu­gün bi­zi ya­şa­tan mad­di ve ma­ne­vi kuv­vet­le­rin ço­ğu­nu bu top­rak­la­ra, bu top­rak­la­rın ev sa­hip­li­ği yap­tı­ğı me­de­ni­yet­le­re borç­lu­yuz. Bu top­rak­la­ra yap­tı­ğı­mız mad­di ve ma­ne­vi kat­kı­lar­la, bu top­rak­la­rın ilk sa­hip­le­rin­den bu­gü­ne ka­dar gel­miş bü­tün sa­kin­le­ri­nin mi­ras­la­rı­na Tür­k’­ün se­ci­ye­si, İs­lâ­m’­ın ru­hu ek­len­di. Türk ve İs­lâm, bu top­rak­lar­dan al­dı­ğı mi­ras­la hem zen­gin­leş­ti hem de bu top­rak­la­rın de­ğe­ri­ni yü­celt­ti. 

Bu­gün ya­şa­yan biz­ler, biz­den ön­ce­ki­le­re kar­şı so­rum­lu ol­du­ğu­muz gi­bi biz­den son­ra ge­le­cek olan ço­cuk­la­rı­mı­za ve to­run­la­rı­mı­za kar­şı da so­rum­lu­yuz. Biz­den ön­ce­ki­le­re kar­şı so­rum­lu­lu­ğu­muz, on­la­rın bı­rak­tık­la­rı­na sa­hip çık­mak; ge­le­cek ne­sil­le­re kar­şı da so­rum­lu­lu­ğu­muz, ya­şa­ya­bi­le­cek­le­ri in­sa­ni bir me­de­ni­yet bı­rak­mak­tır. Çün­kü bi­zim me­de­ni­ye­ti­miz, in­sa­nı dik­ka­te alan ve onu ma­ne­vi kıy­met­ler­le var oluş sah­ne­si­ne çı­ka­ran bir me­de­ni­yet­tir. Ya­şat­ma­mız ge­re­ken, me­de­ni­ye­ti­mi­zin ma­ne­vi kıy­met­le­ri­ni şah­sın­da mü­şah­has ha­le ge­ti­ren in­san­dır.

“İn­san bo­zu­lur, in­san kal­maz; bir me­de­ni­yet in­sa­nı ya­pan ma­ne­vi kıy­met­ler man­zu­me­si­di­r… Ca­hil­sin; okur, öğ­re­nir­sin. Ge­ri­sin; iler­ler­si­n… Pa­ran yok; ka­za­nır­sın. Her şe­yin bir ça­re­si var­dır. Fa­kat in­san bo­zul­du mu, bu­nun ça­re­si yok­tur.” Bu ifa­de­ler, Ah­met Ham­di Tan­pı­na­r’­ın Ma­hur Bes­te ad­lı ro­ma­nın­da ge­çi­yor. Ya­şa­dı­ğı­mız coğ­raf­ya olan Ana­do­lu­’nun mad­di ve ma­ne­vi de­ğer­le­ri­nin kıy­met­li ol­du­ğu­na ina­nı­yor­sak, bu top­rak­la­rın ye­tiş­tir­di­ği ve bu top­rak­la­rın mad­di ve ma­ne­vi ik­li­min­den bes­le­nen in­sa­nı­mı­zın bo­zul­ma­sı, te­re­ya­ğı­nın bo­zul­ma­sı­na ben­zer.

Bu top­rak­la­rın ru­hu, vah­de­te inan­mış bir ruh­tur. Onun için bu ru­ha ay­rı­lık, kin, ça­tış­ma, bö­lün­me, kav­ga, düş­man­lık ya­ban­cı­dır. Bu top­rak­la­rın ru­hu­na ya­ban­cı ha­le gel­me­diy­sek şa­yet, bu­gün her bi­ri­mi­zin-her ne olur­sak ola­lım, her kim olur­sak ola­lım-tem­sil et­ti­ği bu ruh, ken­di fer­di­ye­ti­miz ve ce­mi­ye­ti­miz­de ha­la ya­şa­ma­ya de­vam edi­yor­sa şa­yet, bu top­rak­la­rın ru­hu­na iha­net et­mek is­te­yen­le­ri ken­di me­de­ni­ye­ti­ne ya­ban­cı ola­rak gör­mek du­ru­mun­da­yız­dır. Ve on­lar, bu top­rak­la­rın he­pi­miz için or­tak olan ma­ya­sın­dan, Ana­do­lu Ma­ya­sı­’n­dan na­sip­len­me­miş olan­lar­dır.

Söz ko­nu­su et­ti­ği­miz bu ru­hun en son ve en mü­şah­has ha­li, 100 yıl ön­ce bü­tün dün­ya­ya ka­fa tu­tan Ça­nak­ka­le­’de ve he­men ar­ka­sın­dan ge­len İs­tik­lal Mü­ca­de­le­si­’n­de ya­şat­tı­ğı­mız ruh­tur. Bu ruh, ta­ri­hin ga­rip bir te­cel­li­si ola­rak, tek­rar ih­ti­yaç duy­du­ğu­muz bir mec­bu­ri­yet ve ve­fa his­siy­le ken­di­si­ne hür­met et­ti­ği­miz bir ruh ola­rak tek­rar di­ril­mek zo­run­da­dır. Bu ru­hu di­rilt­mek için, bu ru­hun kay­na­ğın­dan bu­gü­ne ka­dar gel­miş geç­miş bü­tün gı­da­la­rı­na sa­hip çık­mak ve en az önem­siz gi­bi gö­rü­nen en kü­çük par­ça­sı­nı bi­le ih­mal et­me­mek ge­re­kir.

Müş­te­rek olan ay­nı ma­ya­nın ha­mu­run­dan fark­lı ek­mek pi­şir­mek is­te­yen­ler, çok iyi bi­li­yo­ruz ki, siz­le­rin kay­na­ğın­da bu ma­ya yok. Ve yi­ne çok iyi bi­li­yo­ruz ki, bu va­ta­nın ik­li­min­de bu ik­li­me ya­ban­cı olan hiç­bir şey ye­tiş­mez.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Osman Gündoğan Arşivi