Milletvekili Seçimi Senaryoları ve Gerçekler!
AK Parti; ilk defa seçimleri kazanıp iktidar olduğu Kasım 2002 dönemine göre, Haziran 2015’te yapılacak olan seçimlere daha güçlü bir şekilde girecek bir görüntü ve güce sahip olmasına rağmen, birileri ısrarlı bir şekilde “koalisyon senaryoları” üretmeyi sürdürüyorlar. Üstelik böylesi ‘şüphe uyandırıcı’ senaryoları çeşitli platform ve organlar vasıtasıyla seslendirirlerken, yine hayret verici bir şekilde, herhangi bir somut veriye dayanma ihtiyacı bile hissetmiyorlar. Çok şaşırtıcı!
Bu arada, piyasaya pompalanmaya çalışılan, farklı kesimlere ait söz konusu senaryolar arasında hiçbir yönden bir uyum ve paralellik sağlanamamış olması yönünden de ayrıca sürece bakınca, kendi senaryolarına inanan ‘tuhaf’ bir güruhun ortaya çıkmaya başladığını da ibret verici bir şekilde müşahede ediyoruz. Bunlar arasındaki bazılarınca, iktidar partisinin Meclis çoğunluğunu kaybedeceğine öylesine kesin bir şekilde inanılıyor ki, ait oldukları AK Parti karşıtı kesimlerinin arasında ‘hayali rol’ kapma yarışına soyunulduğu anlaşılıyor. Bu iç rekabetleri sayesindedir ki, hayali senaryoları, belli bir ölçüde de olsa epeyce sahici bir hava yakalamaya başlamıştır.
Ancak, pek tabii olarak daha baştan, çok açık bir şekilde ‘kurgusal salvo ürünü’ olduğu anlaşılan bu tip hayallerle kitleleri yönlendirmeye çalışmak, işin perde gerisindekilerin kontrolleri dışında, kendi kendilerinin duyu organlarını kör edecek ve savundukları güçleri ise kaçınılmaz bir biçimde başarısızlığa uğratacaktır. Dolayısıyla, aslında AK Parti’nin şahsında Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı güçten düşürmeye yönelmiş bulunan bu çeşit algı çalışmaları, kanaatimce, çok sayıda profesyonel desteğe rağmen, halkımızın engin basiret, feraset ve sağduyusu sayesinde başarısızlığa mahkûm olacaktır.
Kaldı ki, seslendirilmekte olan “hayali ve temelsiz” senaryoların aksine; 7 Haziran 2015 seçimlerine girecek parti yapılanmaları ile bu yapılanmalar eşliğinde sessiz kalabalıklar nezdinden oluşturulmakta olan algıların tamamı AK Parti’nin lehine sonuçlar doğuracak bir yapı arz etmektedir. Özellikle, AK Parti’nin aleyhine olduğu zannedilen Saadet Partisi-Büyük Birlik Partisi ittifakı ile HDP kadrolarının parti kimliği adı altında seçimlere katılma kararı, söz konusu senaryoları tamamen dayanaksız boş söylem ve iddialara dönüştürmektedir.
Hakikaten; AK Parti’nin, tüm olumsuz propaganda ve ayak oyunlarına rağmen, gücüne güç katarak yoluna devam etme başarısını göstermesinin arkasındaki ‘siyasi birikim ve karizmatik liderlik’ bir kere daha bu seçimlere giderken kendisini net bir biçimde gösterdi ve beklentilerin aksine, AK Parti’nin tam da tepe noktadan aşağıya doğru inişe geçmeye başladığı bir dönemde, şaşırtıcı bir hamleyle yeniden partinin Anayasa’yı değiştirebilecek bir çoğunlukla seçimleri kazanmasına uygun ortam ve koşulları oluşturmuştur. Bu vesileyle, eğer bugünkü iç ve dış siyasi konjonktürde ciddi değişiklikler yaşanmaz, sosyoekonomik koşullar üzerinde de ciddi oyunlar oynanmazsa, Türkiye Cumhuriyeti’nin muhtemel yeni sistemi olan ‘başkanlık’ herkes için hayırlı ve uğurlu olsun diyebiliriz.
Bu değerlendirme ya da öngörüyü nereden çıkarmakta olduğumu söyleyecek olanlar için, maddeler halinde, kısa bir ‘siyasi analiz’ yaparak durumu özetleyebilirim…
a) HDP, parti olarak seçimlere katılmakta olduğuna göre; barajı aşması halinde, en az 70 milletvekili çıkaracak ve “barış süreci” projesi uyarınca, AK Parti hükümetiyle birlikte hareket edecektir. Sonuç: Başkanlık sistemi…
b) HDP, parti olarak seçimlere katılmakta olduğuna göre; barajı aşamaması halinde, HDP’nin çıkarabileceği milletvekillerinin en az 60 tanesini AK Parti almış olacaktır. Sonuç: Başkanlık sistemi…
c) Bu arada; HDP’nin barajı aşmasını isteyen kesimlerin etkisiyle, CHP’nin en azından yüzde 2-3 kadar oyu HDP’ye yöneleceğinden dolayıdır ki, CHP’nin muhtemel seçmen kazanımları belirgin bir şekilde eriyecektir. Dolayısıyla; HDP’nin barajı aşması ya da aşmaması halinde, CHP’nin eriyecek olan oylarının da etkisiyle, sonuç her bakımdan AK Parti’nin başkanlık sistemi projesi lehinde olacaktır.
d) Ayrıca; AK Parti’den rahatsızlık duymaya başladığı iddia edilen yaklaşık yüzde 3-5 civarındaki oy, SP-BBP ittifakı nedeniyle, MHP yerine SP-BBP ittifakına kayacaktır. Dolayısıyla, SP-BBP ittifakının barajı aşmaması halinde (tahminen yüzde 5-8 civarında alabilir), AK Parti’den giden oylar yine AK Parti hanesine yazılacaktır. Böylece, SP-BBP ittifakı da AK Parti hesabına hizmet ederek başkanlık sistemi projesinin gerçekleştirilmesine katkı sunacaktır.
e) Öte yandan; SP-BBP ittifakı, MHP’den de en azından yüzde 1-3 arası oy alabilme potansiyeline sahip olduğundan dolayı, MHP’nin eriyecek olan oylarının etkisiyle de, sonuç her bakımdan AK Parti’nin başkanlık sistemi projesi lehinde olacaktır.
Sonuç olarak; “hayali senaryolar” ortalıkta dolaştırıla dursun, erimeye başladığı söylenilen AK Parti’nin müthiş sürprizlerle geleceği şekillendirmeyi sürdüreceğini tahmin edebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.