Ali Osman Gündoğan

Ali Osman Gündoğan

Ön­ce Ken­di­mi­zi Bil­me­li­…

Ön­ce Ken­di­mi­zi Bil­me­li­…

Da­ha ön­ce­le­ri yaz­dı­ğım bir ya­zı­da şu ifa­de­le­ri kul­lan­mış­tım:      

 “Dün­ya­nın bir kal­bi var­dı. Ar­tık dur­muş. ‘Ö­lü Can­la­r’­ın bol ol­du­ğu bir dün­ya­nın kal­bi el­bet­te at­maz. Ne­fes al­ma­nın bi­le in­sa­nı bu­nalt­tı­ğı bu dün­ya­da her­kes her şe­ye kar­şı. Dün­ya on­to­lo­jik bir­lik ve bü­tün­lü­ğü­nü yi­ti­ri­yor. El­bet­te ey­lem­le­rin de rit­mi bo­zu­lu­yor. Ah­la­ki de­vam­lı­lık ve is­tik­rar yok ar­tık. İn­sa­nın in­sa­na ve ken­di­ne ya­ban­cı­laş­tı­ğı bir dün­ya­nın tas­vi­ri, her tür­lü an­lam ve de­ğe­rin yok sa­yıl­ma­sı­nı meş­ru­laş­tır­ma­ya ka­dar gö­tü­rür in­sa­nı. Ça­ğı­mız ne ka­dar din, de­ğer ve ah­lak­tan bah­se­der­se bah­set­sin, bir o ka­dar da ni­hi­list.”

Ni­hi­lizm, her tür­lü de­ğe­rin zo­run­lu­luk­la yan­lış ol­du­ğu inan­cı, ko­lay­ca ka­bul edi­le­bi­le­cek bir du­rum de­ğil­dir. Bu­na rağ­men gü­nü­müz­de ni­hi­liz­me gi­den yo­lu açan­la­rın hep­si­nin bir ta­kım de­ğer­ler adı­na ha­re­ket et­tik­le­ri ger­çe­ği de tam bir iro­ni ola­rak kar­şı­mız­da du­ru­yor. Post-mo­dern bir zih­ni­yet, ey­lem­le­ri meş­ru­laş­tır­ma adı­na tı­kır tı­kır iş­li­yor. Oy­sa meş­ru­iyet so­ru­nu, gö­re­ce ze­min­le­rin ga­ran­ti­si­ne da­ya­na­maz. Ey­lem­ler meş­ru­iyet­le­ri­ni ge­nel il­ke­ler­den al­ma­lı. 

İs­lam Dün­ya­sı­’nın ken­di eliy­le İs­la­m’­a za­rar ver­di­ği bir dö­nem, tam da bu ni­hi­liz­min ayak ses­le­ri gi­bi. Çün­kü di­nin em­riy­le po­li­ti­ka­nın ge­rek­le­ri ça­tış­tı­ğı za­man di­nin ge­rek­le­ri­ni de­ğil, po­li­ti­ka­nın araç de­ğer­le­ri­ni kul­la­nı­yor­sa­nız; sü­reç odak­lı ol­mak­tan­sa so­nuç odak­lı ha­re­ket et­me­yi he­def­le­yip sü­re­ce ait ah­la­ki za­af­la­rı di­ni söy­lem­le ört­me­ye ça­lı­şı­yor­sa­nız; bi­lin ki, ak­lı­nız ve be­de­ni­niz eği­til­miş ama gön­lü­nüz ve vic­da­nı­nız ter­bi­ye edil­me­miş de­mek­tir.

Gö­nül ve vic­dan ter­bi­ye­si­ne ih­ti­ya­cı­mız va­r…        

İn­sa­nın gön­lü, bü­tün bir var­lı­ğa mer­ha­met ile ba­ka­bil­me­yi sağ­lar. Vic­dan, ada­le­tin en kuv­vet­li ze­mi­ni­dir. Mer­ha­met ve ada­let, en yü­ce iki in­sa­ni er­dem­dir. Mer­ha­met­siz ol­mak ile ada­let­siz­lik, her tür­lü sı­nır­sız kö­tü­lü­ğü de be­ra­be­rin­de ge­ti­ri­yor. İyi, gü­zel ve doğ­ru olan­dan ay­rı­lan­la­rın mer­ha­met ve ada­let ko­nu­sun­da za­af­la­rı ol­du­ğun­dan şüp­he et­mek müm­kün gö­rün­mü­yor. Mer­ha­met, ıs­tı­rap için­de olan­lar­la his­si­yat bir­li­ği sağ­lar­ken ada­let, hak ola­nın vu­ku bul­ma­sı­nı te­min edi­yor. Mer­ha­met, ben­cil­li­ğin pan­ze­hi­ri ve baş­ka­la­rıy­la olan ile­ti­şi­mi­mi­zin baş­lan­gıç nok­ta­sı iken ada­let, her tür­lü olu­şum­lar ara­sın­da­ki dü­zen­siz­li­ği yok et­me­nin en kuv­vet­li da­ya­na­ğı ha­li­ne ge­li­yor.

So­run, in­san ol­ma so­ru­nu. La­kin şu­cu ve­ya bu­cu ol­ma in­san ol­ma­nın önü­ne geç­miş du­rum­da. İn­san ol­ma, şah­si­yet ol­mak ile müm­kün. Şa­hıs, her tür­lü do­ğal ve fi­zi­ki çev­re­nin üs­tün­de hat­ta do­ğal ve fi­zi­ki ola­nın ter­si­ne ey­lem­de bu­lu­na­bi­len ve bun­dan do­la­yı da so­rum­lu­luk, öz­gür­lük gi­bi ni­te­lik­le­ri ya­nın­da ken­di­si üze­rin­de ege­men­lik ku­ra­bi­lip baş­ka­la­rıy­la olan fark­lı­lı­ğı­nın da far­kın­da ola­bi­len­dir. Bü­tün bun­lar, in­san ol­may­la, da­ha doğ­ru bir ifa­dey­le in­sa­nın ken­di­si­ni ta­nı­ma­sıy­la il­gi­li. İn­sa­nın il­gi­si hep ken­di dı­şı­na, baş­ka­sı­na çev­ril­miş du­rum­da. Dü­şün­ce­nin in­sa­nın ken­di üze­ri­ne dön­me­si, ken­di du­ru­mu­nun mu­ha­se­be­si­ni yap­ma­sı­nın ger­çek­leş­me­si ge­re­ki­yor ön­ce­lik­le. Ken­di iç dün­ya­sın­da ve şah­sın­da uyu­mu ku­ra­ma­mış, bö­lük-pör­çük hal­de bu­lu­nan­la­rın ada­le­ti ve vic­dan­la­rın­da ol­ma­sı ge­re­ken mer­ha­me­ti ger­çek­leş­tir­me­le­ri­ni bek­le­mek ka­dar saf­lık ola­maz ar­tık.

İde­al­le­ri­miz amaç­la­rı­mı­zı be­lir­li­yor­sa, amaç de­ğer­le­ri­miz ile araç de­ğer­le­ri­miz yer de­ğiş­tir­diy­se han­gi ko­num­da bu­lu­nur­sak bu­lu­na­lım, han­gi dün­ya gö­rü­şü­ne sa­hip olur­sak ola­lım, ay­nı­yız de­mek­tir. Sa­vun­du­ğu­muz de­ğer­ler ara­sın­da fark ol­du­ğu hal­de ey­lem­le­ri­miz ve yön­tem­le­ri­miz ara­sın­da fark yok­sa ah­la­ki ba­kım­dan ara­mız­da fark yok de­mek­tir. 
İlk ta­şı ata­cak kim­se yok ma­ale­se­f…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Osman Gündoğan Arşivi