Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Yeni Türkiye ve Yeni İslam Dünyası İçin Şart

Yeni Türkiye ve Yeni İslam Dünyası İçin Şart

Cumhuriyet’in 92. senesindeyiz ama henüz ‘sağlıklı işleyen’ bir hükümet sistemi tesis ettiğimiz söylenemez. Oysa bizim ‘sağlıklı işlemek’ten de öte, Selçuklu ve Osmanlı uygulamaları gibi bölgemizde ve İslam Dünyası’nda dönüştürücü, inşâ ve imar edici bir sisteme ihtiyacımız olduğu çok açık. Buna mukabil, son yüzyılımız neredeyse Batı’dan ithal edilen mekanizmaları ve kurumları bünyemize monte etmekle geçti ve darbeler ve darbe dönemi anayasalarıyla, ‘hibrid’ ve vesayetçi bir sistemimiz oldu. Mefkûre üretemediğimiz gibi kendimize münhasır sistem de kuramaz hâle geldik. Taklit, tercüme ve ithal etme hastalığı siyasi bünyeyi de sardı…

AK Parti hükümetlerinin Türkiye’ye kazandırdığı en önemli yenilik, anayasal reformlar ve en son cumhurbaşkanının halk tarafından seçilebilme uygulamasının gerçekleşmesiyle, bu ‘hibrid’ sistemin aksayan yönlerini ortaya çıkartarak sistem tartışmalarını en üst perdeden açması oldu. 12 yıllık istikrar ortamında neredeyse tüm vesayetçi odakların birer birer başlarını kaldırmaları, geçici kaoslara ve travmalara sebep olsa da bu arayış ve tartışma içinde bin nasihatten daha hayırlı musibetler hâline dönüştü. 

Hâfızaları tazeleyelim lütfen; “Şimdi de bunlar mı çıktı?” dediğimiz kaç odak, kaç kurum, kaç kesim oldu bu süreçte? Bünye normalleştikçe mevcut sistemin ârızalı yönlerini, açık-gizli vesayetçi mihrakları teşhis etmek ve tedavi edici adımları atmak veya en azından planlamak kolaylaştı. 

SAĞLIKLI ZEMİNDE TARTIŞMAK

Ancak, ‘başkanlık sistemi’ üzerine yoğunlaşan bu tartışmaların çok da sağlıklı bir zeminde yürüdüğü söylenemez. Başkanlık sistemine yönelik itirazların daha çok ‘bölünme ve otoriterleşme’ ağırlıklı ve ideolojik olması, itiraz edenlerin konuyu kişiselleştirmesi ve kategorik olarak reddetmesi, tartışmaları zehirleyen esas nokta. Bir tür ‘retorik ilüzyonu’ ile bugünkü istikrar ortamının ilânihaye devam edeceği varsayımı üzerine kurulu bu başkanlık sistemi karşıtı söylemin sahipleri, mevcut sistemin aksaklıklarını ve başkanlık sisteminin içeriğini tartışmaktan ısrarla uzak duruyorlar. Hatta ‘güvenlikleştirici’ bir dille seçmeni başkanlık sisteminin mevhum, olumsuz yönleri ile korkutup bugünkü çarpık ve müflis sisteme mahkûm etmek istiyorlar. 

Bunda başkanlık sisteminin mahiyetini ve ülkeye neler kazandıracağını halka iyi anlatamayan iktidar sözcülerinin, Ak Parti mensuplarının ve bilhassa yeni anayasa hazırlanmasında çalışmalar yapan ve teklifler sunan sivil toplum kuruluşlarının ciddi payı var. Son aylarda düzenlenen akademik toplantılar ve yayınlanan raporlar dışında neredeyse konu ile ilgili hiçbir çalışma yapılmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın güçlü bir sesle başkanlık sistemini gündemde tutması sayesinde tartışma canlı kalabildi. 

ESKİ HÂL MUHAL!

Şimdi, seçime günler kala, önemli olan, başkanlık sisteminin istikrar ve güven ortamını tesis etmeye, etkin bir yönetim sistemi kurmaya, ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamaya yarayan özelliklerini iyi hazmedebilmek. Bununla birlikte, bugün tel tel dökülen ve her adımımızda ayakbağı olan vesayetçi ve çarpık parlamenter sistemin artık bizi taşıyamadığını ve bugün fiilen var olan istikrarın bu çarpık sistem sayesinde değil, mevcut aktörlerin uyumundan ve kararlılığından, ‘Erdoğan liderliği’nin etkinliğinden kaynaklandığını görebilmek.

Konuya, “karşıyım” veya “tarafım” diye, yahut, “seni başkan yaptırmayacağız!” veya “seni başkan yaptıracağız” diye değil, daha çok ülkeye neler kazandıracağı ve mahiyetinin ne olduğu veya alternatiflerinin neler olabileceği yönünden yaklaşılırsa daha sağlıklı bir tartışma zemini tesis edilebilir. 

Siyaset meydanının iyice kızıştığı ve hassaslaştığı bugünlerde bu dili yakalamak hiç de kolay değil… 

Bu ideali 8 Haziran sonrasına bırakıp şimdilik şu kadarını bilelim yeter: Mevcut sistem teori ve pratiğiyle iflas etti. Ülkenin istiklalini, istikrarını ve istikbalini bu sistemle korumak artık mümkün değil. Tarihimize, irfanımıza, siyasi geleneğimize uygun ve bize özgü bir başkanlık sistemi Yeni Türkiye’nin ve Yeni İslam Dünyası’nın inşâsı için şart.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cihangir İşbilir Arşivi