PKK’nın Medyadaki Karargahları
Doğan Medyası ile Yeni Şafak arasında yaşanan kavgada PKK’nın karargahının Doğan Medya’ya taşındığı iddia ediliyor.
Bir ülke için en büyük aymazlık herhangi bir kavganın milli bütünlüğe zarar verecek bir zeminde yürümesidir.
Aydınlar arasında her zaman fikir ayrılıkları olabilir. İnsanlar her meselede aynı şeyleri düşünmezler. Bu, insan olmanın, farklı eğitimlerden geçmenin ve farklı zeka düzeylerine sahip olmanın gereklerindendir. Ayrıca günümüzde artık gittikçe uzmanlaşmanın önem kazandığını, her meselede konuşan dolayısıyla konuştuğu her meselede yarım bilgiye sahip olan aydın tiplerinin geride kaldığını unutmamalıyız.
Fikir ayrılığı hayatın tabii akışının bir neticesidir. Normal olmayan bu farklılaşmanın ülkeye, millete muhalefet noktasına taşınmasıdır.
Son yıllarda meydana gelen kamplaşmadan en çok ayrılıkçı, bölücü çevreler istifade etti. Siyasi hesaplaşmalar yeni ittifaklar ortaya çıkardı. Herkes cephesini tahkim etmek için nerede daha cazgır, daha patırtıcı bir yazar varsa onu cephesine dahil etmeye çalıştı. Normal şartlarda eline kalem verilmeyecek birçok kişi böylece en saygın gazetelerde yer buldu. Medyada seviye düşünce bu kısa zamanda topluma da sirayet etti.
Yeni Şafak’la Doğan Medyası arasındaki kavgaya bir de bu açıdan bakmak lazım. Cazgırlar kavga ederken PKK her yere karargahını kurdu. Herkes birbiri ile kavga ederken o hem onla hem öteki ile beraber oldu. Hemen her medya grubuna sızdı. Hem kavgayı kızıştırarak kendini unutturdu hem de amaçlarını hedef kitleye aktaracak zemini buldu. Toplum hangi medya grubunu takip ederse etsin aynı zamanda PKK/HDP siyasetinin propagandasına da maruz kaldı. Terör meselesinde yaratılan kafa karışıklığının, terörle mücadelede oluşan isteksizliğin arkasında biraz da bu, düşmanımın düşmanı dostumdur zihniyeti var.
Medya grupları içinde sayısız PKK muhibbi, kripto bölücü gösterilebilir. Apo’ya Mandela’mız diyeninden federasyonu savunana kadar bir sürü örnek göstermek mümkün. Bu günahtan ne Doğan Medyası, ne Cemaat Medyası ne de iktidara yakın medya masum. Herkes birbiri ile kavga ederken aynı zamanda PKK’nın ipine sarıldı. Sonunda geldiğimiz nokta ortada. Bu günah hepimizin...
Müslüman dövüşürken de, muhabbet beslerken de hakkın kurallarına riayet eder. Memleketinin, milletinin menfaatlerini her şeyin üstünde tutar. Güç durumda kaldığında Allah’a ve millete isyan edene değil, Allah’a sığınır. PKK’dan medet umma, onun gölgesine sığınma gafletine düşmez. Aylardır PKK’yı yedeğine alıp sağa sola toslayanların şimdi PKK şuraya buraya karargah kurdu demeye hakkı var mı? Hanginizin içinde PKK’nın davulunu çalmayan yok? PKK’yı yanına alarak dindarlık yahut iktidar yandaşlığı yaptığını sananlar dindarlığa da iktidara da zarar verdiler. Şimdi sn Cumhurbaşkanı çok doğru olarak Dolmabahçe mutabakatını tanımadığını söylüyor. Bu mutabakatın, PKK’ya devletleşme alanı açtığını söylemeye gerek yok. Bu mutabakatta bile gazetelerini PKK’ya karargah yapanların büyük vebali var. El birliği ile Sevr’i hortlatan bu mutabakata alkış tuttular. Şimdi tersini söylüyorlar... Bade harabül Basra... Hem bölücüleri yedeğine alarak onları semirt, hem de hiç bir suçun yokmuş gibi şimdi şikayet et. Keşke karşı tarafta gördüğünüz PKK karargahının zamanında içinizde olduğunu da görebilseydiniz, o zaman şikayetinizin bir anlamı olurdu...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.