Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Asya-Pasifik’i Keşfetmek…

Asya-Pasifik’i Keşfetmek…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen haftaki Çin, Endonezya ve Pakistan’ı kapsayan ziyaretleri olmasaydı hepten içe kapanıp kabuğumuza çekildiğimizi düşünecektik. Etrafı ‘ateş çemberi’ ile sarılan ve içeride paralel saldırıya geçen terör örgütleriyle mücadele eden Türkiye’nin küresel jeopolitik dengelerin süratle değiştiği ve gücün Batı’dan Doğu’ya hızla kaydığı bir dönemde dünyadan kopması tam bir intihar olur. Türkiye’de ve civarında kaos çıkartıp bölgeyi şiddet sarmalına mahkûm etmek isteyen odakların amacı tam da bu: Türkiye’yi ve İslam Dünyası’nı olabildiğince ‘çevre’ye sürüklemek, edilgenleştirmek ve sahnenin dışına itelemek! 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son gezisine ve Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Güneydoğu Asya Ülkeleri İşbirliği Örgütü (ASEAN)’la ilgili açıkalamalarına bu zâviyeden bakmak gerek. 

Pazartesi günkü köşesinde “Yeni Doğu” başlıklı yazısıyla bu geziyi değerlendiren Berat Albayrak, Türkiye’nin bölgeyi keşfetmesinin zaruretini şöyle ifade etmiş: “Artan büyüme ve üretim noktasında kazandığı rekabetçi pozisyonu, Doğu coğrafyasının her geçen gün dünya ekonomisine yeni fırsatlar ve yenilikler sunmasını sağlıyor. Artık takip eden değil takip edilen olarak ortaya çıkmaya başlayan bu bölge, yeni pazar ve ekonomi bağlamında göz ardı edilemez bir noktaya ulaştı. Türkiye de bu yeni dünyada Yeni Doğu’yu doğru okumaya başlamak durumundadır.” (3 Ağustos, Sabah)

Yüzümüz bir asra yakındır Avrupa’ya dönük ama Avrupa’nın da gözü epeydir Asya’da. Doğu-Batı rekabeti 21. Yüzyılın ortalarına doğru iyice keskinleşecek ve kurulacak yeni ittifaklar zinciri ile bu rekabetteki yeni bloklar ortaya çıkacak. 

Dün, Akşam’dan Hümeyra Şahin’in “Modern İpek Yolu” başlıklı yazısında belirttiği gibi ‘İpek Yolu Hattı’nın en stratejik ülkesi Türkiye, lojistik ağların birbirine bağlanması noktasında tarihi bir rol üstlenebilir. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son gezisi, İpek Yolu’nu canlandırma projesinde Türkiye’nin önemini pekiştirmesi bakımından önemliydi. Ancak Türkiye’nin ‘pazarlık gücü yüksek’ bir ülke olabilmesi etkin bir enerji koridoru olmasına bağlı. Zira, Şahin’in isabetle ifade ettiği gibi, “Değişecek tek şey tarihi İpek Yolu’nu at ve deve kervanları şenlendirirken, modern İpek Yolu’nu petrol boru hatları ve demiryollarının süsleyecek olmasıdır.” 

Uluslararası ilişkilerde eskiden köklü inkılaplara ve güç kaymalarına savaşlar sebep olurken bugün önemli teknolojik gelişmeler ve büyük hadiseler vesile oluyor. Artık, Doğu-Batı dengesine indirgenemeyecek kadar önemli ekonomik tercihler. Bu itibarla, Türkiye’nin ŞİÖ ve ASEAN ‘temennileri’ ve ‘istekleri’ ayağı yere basan çok yönlü politikalarla güçlendirilmeli. Zira, Star’dan Sevil Nuriyeva’nın da yazdığı gibi, “Türkiye’nin dünyanın tüm platformlarında olma isteği, Türkiye’nin ciddi devlet olarak önündeki sadece 5 yıllık dönemle yetinmediğini, hamlelerinin ilerdeki 50-100 seneye göre dizayn etme stratejilerine bağlıdır.” (4 Ağustos, Star)

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bölgeyi ziyaretinden hemen sonra Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da ASEAN’ın 48. Dışişleri Bakanları Toplantısı’na katılmak üzere Kuala Lumpur’da bulunuyor. ASEAN ülkelerinden sadece Laos’ta temsilciliği bulunmayan Türkiye’nin gelecekte ASEAN’ın ortaklarından olma temennisini tekrarlayan ve “Umarım gelecekte biz de ASEAN’ın ortaklarından oluruz. Türkiye’nin bu örgüte çok faydası olacaktır.” diyen Çavuşoğlu’nun bölge ülkeleriyle işbirliği zeminlerini geliştirecek temasları oldukça önemli. 

Bununla birlikte ASEAN ile stratejik ortak olmak çok da kolay değil. Hem henüz yolun başındayız hem de coğrafi uzaklık ve işbirliği yollarının çeşitlendirilmemiş olması kısa vadede sonuç almayı zorlaştıracak unsurlar. Hatice Karahan’ın dün yazdığı gibi “En yakın ASEAN üyesi Myanmar, Türkiye’ye kuş uçuşu 6000 km uzaklıkta.” (4 Ağustos, Yeni Şafak, “Ağırlık Merkezi Hızla Kayarken”) Bu yıl sonunda ASEAN Ekonomik Topluluğu’na dönüşmesi beklenen, Asya’nın kalbi niteliğindeki ASEAN ve yeni küresel güç bloğu olarak gittikçe yıldızı yükselen ŞİÖ üyesi ülkeler ile sürdürülebilir ve çok yönlü ilişkiler geliştirmek Asya-Pasifik keşfinin olmazsa olmazları…   

Yolumuz uzun; bu yola çıkmak için önce istikrarlı bir hükümetin kurulması gerekiyor tabii…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi