Cinayetlerin değil katliamların sıradanlaştığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Artık ‘flaş haber’ önemini yitirdi. Hemen her gün ‘flaş haber’ olacak hadiseler vukua geldiği için, terör ve şiddet eşiği düşerken bu olaylara karşı sosyo-psikolojik tepki eşiği çok yükseldi. Irak, Suriye ve Yemen’den gelen katliam haberlerinde ‘iki haneli’ rakamlar dikkatimizi çekmiyor hiç! Yakında ‘üç haneli’ sayılara da alışacağız…

PKK ve diğer terör örgütlerinin asker ve polisimizi yahut masum vatandaşlarımızı hedef alan kalleş saldırıları vicdanlarımızı kanatıyor. Her gün gelen iki, üç, beş şehit haberleri bizi kahrediyor. Ama en korkuncu geçmişte olduğu gibi şehit haberleri de sıradanlaşıyor! Ateş düştüğü yeri yakıyor; bölgemizi yangın yerine çevirenler Türkiye’nin ‘içe kapanık’ kederli hâlinden keyif alıyorlar! Bugün ‘tek haneli’ rakamlarla anılan kayıplarımıza güçlü tepki verilmediğini görürse terör şebekeleri ve küresel destekçileri bu sayıyı artırmakta ve daha vahşi katliamlar yapmakta tereddüt etmeyeceklerdir. Onun için teröre karşı kenetlenip her sahada güçlü bir iradeyle mücadeleye devam etmek şart... 

ALMANYA VE ABD’NİN PARALEL TAVRI

Önce Almanya’nın, ardından ABD’nin Ocak 2013’te Türkiye’ye konuşlandırılan Patriot sistemlerini geri çekme kararlarını açıklamaları ve bunu garip mazeretlerle izah etmeleri “zamanlama manidar” dedirtecek cinsten hamleler... 

Sınırımızda nereyi, nasıl ve ne kadar koruduğu zaten şâibeli olan Patriotların geri çekilme kararı, her ne olursa olsun, iki ülkenin Türkiye’nin güvenliğini pazarlık konusu yaptıklarının işareti. Beşerî bakış açısından mahrum kartografik dış politika vizyonuyla bölgedeki katliamların sıradanlaşmasında esas sorumlulardan olan bu iki ülkenin Türkiye’ye istedikleri politikaları dayatmak için ellerinde muhtelif kozlar bulundurduklarını biliyoruz. ABD, modernizasyon için sistemin geri çekildiğini ve istenildiği takdirde bir hafta içinde yeniden konuşlandırılabileceğini ve Doğu Akdeniz’daki Aegis gemilerinin koruma işlevlerini aynen devam ettireceğini ifade etse de kararın son dönem Suriye konusundaki anlaşmazlıklarla ilgili olması kuvvetle muhtemel. Almanya’nın kararında ise Türkiye’nin PKK’ya yönelik kararlı operasyonlarının olduğu çok açık. Nitekim, Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) gazetesi Almanya’nın kararında Türkiye’nin Suriye konusundaki yaklaşımlarının etkili olduğunu yazarken, Sosyal Demokrat Parti (SDP) savunma uzmanı Rainer Arnold kararda PKK’ya yönelik operasyonların da etkili olduğunu söyledi. Almanya ve ABD bu kararlarıyla üstü örtülü bir şekilde çatışma ve terörü Türkiye’ye taşıma tehdidinde bulunmuş oluyorlar ki bu tavır, Türkiye’nin terörle mücadelesinin ve Suriye konusundaki taleplerin haklılığını da ortaya koyuyor…  

KATLİAMLAR...

Geçen hafta Cuma günü 14 Ağustos 2013’te gerçekleşen Rabia Katliamı’nın (tarihte bir günde en çok sivil göstericinin öldürüldüğü katliam) yıldönümü idi. Bu Cuma da Suriye/Guta’da 21 Ağustos 2013’te kimyasal silahla gerçekleştirilen ve 1500’den fazla sivilin hayatını kaybettiği katliamın yıldönümü. Esed dün Duma’da pazar yerini bombalayıp 100 kişiyi katlederken Yemen’den 94 kişinin öldüğü bir başka katliam haberi geldi. Türkiye, 40 günde 42 şehit verdi. Artık hemen her ayın, her haftanın bir günü yakın zamanda bölgemizde gerçekleşen kanlı bir katliamın yıldönümüne denk geliyor… 

Bu kaosun mimarları ise yaptırım ve adalet üretecek şekilde uluslararası sistemde reformlar yapacakları ve katliamın faillerine karşı tavır alacakları yerde terörle mücadele eden ve bu katliamların failleri ile arasına mesafe koyan Türkiye’nin elini kolunu bağlayacak ve zora sokacak hamleler peşindeler… 

Hakiki vatanseverlerin sorumluluklarını yerine getirmesi gereken günler yaşıyoruz...