26 Mart’tan bu yana Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin Yemen’de Husilere yönelik saldırıları devam ediyor. Her geçen gün Suriyeleşen Yemen’de sivil kayıplar artıyor. Birleşmiş Milletler, 1 Temmuz’da Yemen için 6 ay süreliğine en üst düzey olan 3. Seviye ‘insani acil durum’ kararı aldı ama diğer bölgesel krizler ve ülkedeki insani yardımı zorlaştırıcı mevcut şartlar sebebiyle Yemen’e gereken ilgi maalesef gösterilemiyor.  BM, aynı kararı daha önce Irak, Suriye ve Güney Sudan için de almıştı. 

BM rakamlarına göre, Yemen’de nüfusun yüzde 80’ini geçen 21 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç. 13 milyon kişi gıdaya ulaşma sorunu yaşarken 9.4 milyon kişi ise temiz su sıkıntısı çekiyor. Bugüne kadar en az 100 bin insan da Yemen’i terketti. 

Ülkenin güneyinde ve Suudi Arabistan sınır bölgelerinde sıtma, kolera ve diğer bulaşıcı hastalıklar görülüyor. Ülke genelinde en az 160 sağlık kuruluşu, güvenlik sorunu, yakıt sıkıntısı ve diğer eksiklikler nedeniyle kapanmış durumda.

BM Cenevre ofisi iki gün önce 27 Mart tarihinden bu yana 2 bin 112 sivilin öldüğünü ve 4 bin 519 sivilin yaralandığını bildirdi. Dünya Sağlık Örgütü de ‘dang humması’ vakalarında ciddi artış olduğunu (145’den 421’e yükseldi) ve acilen insani koridor açılması gerektiğini bildirdi.  

YERYÜZÜ DOKTORLARI YEMEN’DE 

Yeryüzü Doktorları’ndan bir heyet iki gün önce, tıbbî vaziyeti değerlendirmek, insani durumu yerinde incelemek, çeşitli hastanelerde bulunan yaralıların tedavisi için gerekli alanlarda uzman Türk doktorların gönderilmesi adına incelemelerde bulunmak için Aden’e gitti. 

Dr. Kerem Kınık başkanlığındaki heyetin ülkeye gidişi kolay olmadı. Havayolu seferlerinin durduğu, güvenlik riskinin yüksek olduğu ülkeye Cibuti’den tekne kiralayarak giden heyetin yolculuğunu Dr. Kınık sosyal medyadan şöyle anlattı: “12 saat süreceğini düşündüğümüz yolculuk 19 saatte Yemen Aden’de tamamlandı. Adı cennetten gelen, savaşın cehenneme çevirdiği Aden.

Savaşın devam ettiği bölgede sadece Aden’de 10.800 yaralı 1.250 can kaybı var. Hastaneler vurulmuş, işlemiyor, ilaç ve tıbbi malzeme yok, ölmeyen yaralı kadınlar çocuklar evlerde tedavi olmayı bekliyor. Durum içler acısı. Yeryüzü Doktorları gönüllüleri ile bu ameliyatları yapmaya başlıyor, Kızılay da göndereceği gemi ile süregiden açlığa derman olacak inşaAllah.” (1 Eylül)

Dr. Kınık, ülkedeki insani durumu ise dün geçtiği şu kısa mesajla özetlemiş: “Yemen büyük bir yıkımla karşı karşıya. Binlerce can kaybı, onbinlerce yaralı, harap olmuş şehirler, açlıktan ölen bebekler, ilaç ve malzeme yokluğundan çalışmayan hastaneler. Koca Yemen’de tek çalışan diyaliz merkezi TİKA’nın yaptığı merkez. Düşeni kaldırma zamanı.”

KRİZ DERİNLEŞMEDEN ADIM ATILMALI! 

Yemen’le ilgili siyasi anlamda söylenecek çok şey var. Krizin gelişimi, bölgesel ve küresel güçlerin çifte standartlı poltikaları, İran destekli Husilerin sınır tanımaz terörü maalesef Yemen’i 100 sene geriye götürecek derin bir kaosa, bölünmeye ve çatışma ortamına sürükledi. 

Meselenin siyasi boyutunu bir kenara bırakıp Suriye’deki dramı andıran insani duruma odaklanma ve kriz derinleşmeden somut adımlar atma zamanı şimdi…. 

Mümkün mü bu?