Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Teröre Karşı Tek Ses

Teröre Karşı Tek Ses

1 Kasım keskin virajına doğru Türkiye’yi terörle teslim almak için kurulan tertiplerin boşa çıktığı, bu tuzaklar bozuldukça çok daha zor ve çetin bir mücadele döneminin başladığı tarihi bir süreçten geçiyoruz. 

Geçen hafta Ankara’da yapılan yürüyüş ve dün İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirilen “Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses” mitinginde gösterilen birlik ve beraberlik duruşunda sebat gösterilir ve bu şuur dalga dalga yayılırsa terör ve destekçileri bu güç karşısında duramaz. 

7 Haziran sonrası tırman/dırıl/an terörle Türkiye’nin önünü kesmek isteyen odaklar Türkiye’nin toplumsal fay hatlarını hareketlendirmek ve terör örgütü eliyle sosyal çatışma çıkarmak istediler. Bu risk hâlâ da var. Bir tür ‘vekâlet savaşı’ veren PKK terör örgütünün asıl amacı asker ve polisimize darbe vurmak değil, bunu başaramayacaklarını çok iyi biliyorlar; asıl hedefleri şehitlerimizi kullanarak ülkede Türk-Kürt savaşı çıkartmak ve ayrılıkları körüklemek. Bilinçli ve planlı olarak asker ve polisimize yönelik gerçekleştirilen hain saldırılarla bu hedefe ulaşmak isteyen terör örgütü ve destekçilerinin heveslerini kursaklarında bırakacak tavır dün Yenikapı’da gösterilen asil tavırdı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz’ın ve Başbakan Davutoğlu’nun katıldığı, Kur’an tilaveti ve dualarla başlayan miting hem terör örgütüne, hem de terör örgütünün dahili ve harici destekçilerine güçlü bir mesaj oldu. Bunun devam etmesi ve özellikle siyasi iradeye de yansıması lazım.   

DOKSANLI YILLARA DÖNÜŞ MÜMKÜN DEĞİL

Sivil Dayanışma Platformu (SDP) Başkanı Ayhan Ogan’ın milletin ve platform üyelerinin duygularına tercüman olan açılış konuşmasında ifade ettiği gibi bu millet yakın tarihte birçok bela ve musibetler gördü, saldırılara maruz kaldı. Ama hepsine karşı direnip varlığını korumayı ve ayakta kalmayı başardı. Şimdi de küresel kuklacıların kontrolündeki terör örgütüne karşı direnmesi gerekiyor. 

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ’ın ifade ettiği gibi devletle milletin bu mitinglerde kenetlenmesi teröre karşı önemli ve sonuç alıcı bir duruştur. Yenikapı’da sadece terör örgütüne değil terör örgütünü kullanan küresel odaklara da güçlü bir mesaj verilmiştir. Yine Yenikapı’da, “Türk’e atılan yumruk Kürt’e atılmış demektir. Kürt’e atılan yumruk Türk’e atılmış demekdir.” hakikati yüzbinler tarafından haykırıldı. Özdağ’ın isabetle kaydettiği üzere doksanlı yıllara dönüldüğü iddiası kirli bir propagandadan ibaret. Türkiye doksanlı yılların Türkiye’si değil; Türkiye’nin büyümesinin, kalkınmasının ve bir istikrar adası haline gelmesinin domino etkisi yapıp tüm Türk ve İslam Dünyası’na yayılacağını gayet iyi bilen küresel odaklar terör örgütü eliyle bu yürüyüşü boşa çıkarmak istiyorlar. İşte dün Yenikapı’dan yükselen ve bundan sonra tüm Türkiye’ye yayılması gereken güçlü ses, Türkiye’nin yürüyüşünü durduramak isteyen odaklara karşı açıkça “direneceğiz” masajı idi. 

ÇÖZÜM VAHDET DİLİ’NDE... 

Şimdi bazı fitne odaklarının yaptığı gibi ihtilaf ve tefrikayı artıracak söylemlerin zamanı değil; şehitler ve terör üzerinden siyasi hesaplara prim verilecek vakitler hiç değil. 

1 Kasım’a doğru, yegane kurtuluş reçetesi olan ‘milli birlik ve kardeşlik’ için medyadan sivil topluma, akademiden siyasete her kesim ve kurumun ‘vahdet dili’ni benimsemesi ve bu dilin zedelenmemesi için hassasiyetle hareket etmesi gerekiyor.  

Teröre sözde değil özde karşı olmak ve kardeşlik edebiyatı yapmak değil kardeşlik hukukunun tesisi için samimi bir şekilde çalışmak bu dilin en önemli prensibi… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cihangir İşbilir Arşivi