Darbenin Gölgesinde Mısır Seçimleri
Mısır bugünden itibaren başlayacak, bir buçuk ay sürecek ve 4 Aralık’ta sona erecek olan iki aşamalı bir seçim sürecine giriyor. Hiç kimsenin kimin kazanacağını bilmediği ama herkesin sonuçlarını bilebildiği bir seçim bu. Seçimle gelen bir cumhurbaşkanını ve hükümeti görevinden uzaklaştıran bir darbe yönetimi altında nasıl demokratik bir seçim olabilecekse o kadar seçim olacak Mısır’da. Darbenin mimarı Abdülfettah El-Sisi’nin hakikatte elde edemediği ama uluslararası güçlerin elbirliğiyle kendisine takdim ettikleri sanal meşruiyetini tahkim etmesinin son adımı bu seçimler olacak.
Temmuz 2013’ten beri parlamentosuz olan Mısır, ‘Sisi’nin parlamentosu’ da olsa sonunda bir parlamentoya kavuşacak. Ancak bu meclisin ölü doğacağı ve Sisi’nin icraatlarını onaylamaktan başka bir işe yaramayacağı şimdiden belli.
596 sandalyeli meclisin 120 sandalyesi (% 20) parti listelerinden gösterilen adaylardan, 448’i (% 75) bağımsız adaylardan seçiliyor. Geri kalan 28 sandalyeyi (% 5) de doğrudan devlet başkanı atıyor. Dün Mısır dışında, 130 ülkede yaşayan Mısırlılar oylarını kullanmaya başladı. 700 bin seçmenin seçimler için kayıt yaptırdığı Mısır dışındaki oy kullanma işlemi bugün de devam edecek. Mısır’daki seçmen sayısı ise 54 milyon. Ancak mevcut şartlar içinde her ne kadar darbe yönetimi katılımı yüksek göstermeye çalışsa da katılım oranının oldukça düşük olması bekleniyor.
En güçlü muhalefet hareketi olan Müslüman Kardeşler’in (İhvan) temsil edildiği Adalet ve Hürriyet Partisi’nin yasaklandığı ve yöneticilerinin çoğunun ya tutuklandığı yahut etkisiz hale getirildiği ve diğer tüm muhalif seslerin kısıldığı, yeni gösteri kanunlarıyla siyasi hayatın alabildiğine sınırlandırıldığı ve sivil toplum ve medyanın tek sesli hale getirildiği bir ortamda bu seçimler gerçekleşiyor. Dolayısıyla meclise daha çok ekonomik kaynaklardan istifade etmek isteyen işadamları, mevcut yönetime sadık siyasetçiler ve bir nebze sesini duyurmak isteyen entelektüeller girecek. Renkli bir meclis olsa da (15’er kişilik partli listelerine 7 kadın, 3 Hıristiyan, 2 işçi yahut çiftçi ve 1 engelli aday koymak zorunlu) ortak özelliği Sisi’ye muhalif olmayan ve ideolojik yönü zayıf adayların meclise girmesi için seçim komiteleri yoğun mesai sarfediyor.
Parlamentonun yokluğundaki üç yılda kanun hükmünde kararnamelerle ülkeyi yöneten darbe lideri Sisi’nin tüm kararları (bu dönemde 200 kanun hükmünde kararname çıkartıldı) darbe rejimi tarafından hazırlanan ve Mübarek döneminden daha güçlü bir askeri vesayet sistemi kuran anayasaya göre (madde 156) parlemento tarafından onaylanması gerekiyor. Aksi takdirde bu kanunlar geriye dönük olarak iptal edilebileceği için seçilecek meclisin ilk iki haftası Sisi kararnamelerine mühür vurmakla geçecek. Çünkü 15 günlük onaylama süresi içerisinde mecliste komisyonların kurulması ve bu kanunların incelenerek onaylanma sürecine girmesi imkânsız.
Mısır’da Temmuz 2013’teki darbeden sonra sahnelenmeye çalışılan demokrasiye geçiş tiyatrolarına bir yenisi daha eklenecek. Mısırlıların büyük bir çoğunluğunun dahil olmayacağı bu süreç, 90 milyonluk Mısır’ın geleceğinin karartılması, genç nüfusun hayallerinin çalınması ve bölge ülkelerine kötü örnek olmasından başka bir işlevi olmayacak.
Darbenin gölgesinde gerçekleşecek Mısır seçimleri için kurulabilecek olumlu bir cümle maalesef yok. Mısır’ın Ocak 2011’de gerçekleşen devrim şartlarına geri dönecek bir yol bulmasından başka çıkış yolu şimdilik görünmüyor.
Süreci izlemeye devam edeceğiz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.