Cihangir İşbilir

Cihangir İşbilir

Taş ve Bıçak

Taş ve Bıçak

Filistinlilerin “Ümit” adını verdikleri direniş hareketi Batı Şeria ve Kudüs’te her geçen gün daha da genişliyor. İsrail hükümeti 3. İntifâda’nın gerçekleşmemesi için sert tedbirler alırken ve barbarca uygulamalarını artırırken, Filistinliler, şimdilik bireysel gibi görünen ama halkın her kesiminden destek bulan protestoları İslam Dünyası’nın ve insanlığın görmesini ve seslerinin duyulmasını bekliyorlar. 

Batı Şeria’da sürekli artan yerleşim yerleri, Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar ve kısıtlamalar ve Kudüs’te hiç bitmeyen sıkıntılar Filistinlileri yeni bir ‘isyan’a sevk etti. Henüz hareket liderleri açıkça ‘intifâda’ çağrısı yapmamalarına rağmen ve İsrail’e karşı toplu bir kalkışma sözkonusu olmamakla birlikte mevcut hareketliliği yeni bir intifâdanın ayak sesleri gibi okumak mümkün. Batı Şeria’da 2014 yılında 2013 yılına oranla direniş eylemleri % 80 arttı. 2015 senesinde ise geçmişle kıyaslanmayacak şekilde İsrail’e ve İsrail politikalarını dolaylı olarak destekleyen Abbas yönetimine tepki olduğu biliniyor. Kudüs’te Filistin yönetimi etkili olmadığı için Filistinliler daha bilinçli bir şekilde örgütlenip İsrail’i protesto edebiliyorlar. Zaman zaman saldırılara maruz kalan ve hala geçen yıl yaşanan savaşın izlerini silemeyen Gazzeliler ise, dikkatleri kendi üzerlerine çekmemek ve Kudüs ve Batı Şeria’daki uyanışı gölgelememek için şimdilik sessiz kalmayı tercih ediyor.    

Dünyanın Rusya’nın Suriye operasyonlarına kilitlendiği, Türkiye’de iç siyasi gündemin terör saldırıları ve seçimlere yoğunlaştığı konjonktür, İsrail’in çok iyi bildiği ‘oldu bitti siyaseti’ ve ‘devlet terörü’ uygulamaları için elverişli bir ortam sağlıyor.

Biz, 30 Eylül’de Filistin bayrağının Birleşmiş Milletler (BM)’de göndere çekilmesine sevinirken İsrail, Mescid-i Aksa’ya saldırılarını artırdı ve Mescid’in doğusundaki Rahmet Kapısı’nı yeniden açma teşebbüslerini hızlandırdı. İsrail bu kapıyı açarak, Zeytin Dağı’ndan gelen ve Rahmet mezarlığının üzerinden geçerek Mescid’e ulaşan bir teleferik hattı kurmayı ve böylelikle Mescid’e istediği gibi ulaşmayı hedefliyor. Mescid-i Aksa’yı savunan ve halkın Mescid’i canlı tutmasını sağlayan aktivistleri birer birer cezalandıran ve Eski Kudüs’e bile sokmayan İsrail hükümeti, Şeyh Raid Salah gibi önemli hareket liderlerine de yurt dışı çıkış yasağı koydu. Raid Salah’ın Ekim sonunda görülecek davasında hüküm giymesi ve tutuklanması bekleniyor. 

Beş haftadır Mescid-i Aksa’da namaz kılınamazken İslam ülkeleri liderlerinden ve kuruluş gayesi Kudüs’ü bağımsızlaştırmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan (İİT) etkili hiçbir tepkinin yükselmemesi ise İsrail’in arayıp da bulamadığı bir fırsat. İİT’nin kuruluşuna sebep olan, 1969’da gerçekleşen hadiselerin vukubulduğu şartlara göre şimdi çok daha cüretkâr saldırılar gerçekleştiği ve Mescid-i Aksa tarihinin en büyük tehlikesiyle karşı karşıya olduğu halde İslam Dünyası’nın birkaç cılız açıklama dışında inisiyatif alamaması kabul edilebilecek bir durum değil. 21 Eylül’de İİT Genel Sekreteri Iyad Medeni El-Cezire’ye verdiği mülakatta İsrail’e karşı İslam ülkelerini harekete geçmeye davet edeceği yerde İsrail’le ilişkileri normalleşmeye çağırması ise tam bir hayal kırıklığı idi.   

Ayrıca, geçtiğimiz haftalarda İsrail Dışişleri Direktörü Dore Gold ile eski Suudi general Enver Aşki’nin ve Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, 30 Eylül’de eski Suud İstihbarat Başkanı Pres Türki El-Faysal’la İsrailli ‘Gelecek Var Partisi’ Başkanı Yair Lebid arasında gerçekleşen görüşmelerin İsrail’in mevcut politikalarını durdurmak bir yana yeni bir Arap-İsrail barış görüşmelerini başlatmak için olduğuna dair kanaatler gittikçe kuvvet kazanıyor. 

Mısırlı gazeteci Fehmi Huveydi’nin son yazısında da ifade ettiği gibi Mısır’daki darbe yönetimi ise Mısır halkının görüşlerinin tam tersine İsrail yönetimine sınırsız destek vererek darbenin diyetini ödediği gibi onursuz dış politika icra etmeye devam ediyor. Mısırlı kamuoyu araştırma şirketi ‘Basire’nin araştırmasına göre halkın % 88’i İsrail’i düşman görüyor. İsrailliler ise Sisi’yi Mısır halkının kendilerine bir hediyesi olduğunu düşünüyorlar. 

Filistinlilere ise ‘taş ve bıçak’la haklarını savunmaktan başka çare kalmıyor… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Cihangir İşbilir Arşivi