Milletin ve Ümmetin Zaferi
7 Haziran sonrası oluşturulan korku havası ve kaos senaryoları hamdolsun dün boşa çıktı ve Türkiye sâkin ve huzurlu bir seçimi daha geride bıraktı. Bu süreçte ülke içinde ve dışında takınılan tavırlar ve bunun sandığa yansıması önümüzdeki dönemin siyasi tablosunu tepeden tırnağa değiştireceği gibi bundan sonra Türkiye için belirlenecek yol haritasında hangi aktörlerle yol yürünebileceğini de ortaya çıkardı.
Hak şerleri hayreyledi.
Sandıktan çıkan sonuçlar, 7 Haziran’da oyları düşse de siyasetin esas oyun kurucusu olarak kalan Ak Parti’nin, gerekli mesajları aldığını ve beş aydır seçmene de doğru mesajları verebildiğini gösteriyor.
1 Kasım, Türkiye’nin basiret ve ferasetinin seçimlere mührünü vurduğu ve dahili ve harici bedbahtlara okkalı bir Osmanlı tokadı attığı tarih olarak kayıtlara geçecek…
KİMLER SEVİNDİ?
Aylardır Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine karapropaganda yapan ve dün de bu algı operasyonlarına devam eden küresel basın ve terör şebekesinin çıkan sonuçlara sevinmediği muhakkak.
Sürekli kaos ve felaket senaryoları çizen, her fırsatta uzatılan mikrofonlara fitne ve fesat mesajları veren, yalanı meslek edinen paralel çetelerin tuzağına düşenlerin de seçim sonuçlarından memnun olmadığı besbelli.
Kezâ, Türk’ü Kürt’e, Arap’ı Türk’e, Sünnî’yi Alevi’ye kırdırmakta usta olan derin odaklar da bugün hiç mutlu değiller.
Halkının tercihlerine darbe yapan Sisi, masumların üzerine varil bombaları atan Esed, bölgede kaostan yana tercihini yapan İran ve Irak hükümetleri için de 1 Kasım milat olacak.
Ama, Keşmir’den Filistin’e, Arakan’dan Darfur’a, Patani’den Orta Afrika Cumhuriyeti’ne kadar tüm mazlumlar ve Kazan’dan Darusselam’a, Jakarta’dan Üsküb’e tüm kardeş coğrafyalar bugün şükür secdesindeler…
Seçim sonuçlarına en çok da Suriye’nin, Irak’ın, Mısır’ın, Yemen’in, Somali’nin ve Afganistan’ın mazlumları sevindi.
YENİDEN MUHASEBE VE İNŞÂ DÖNEMİ
Büyük zaferlerin bedeli büyük olur. Bu süreçte İslam Dünyası’nın verdiği şehitler, vatan müdafaasında canlarını veren kahraman mehmetçiklerimiz istikrarlı bir Türkiye’nin gerçek mimarları olacak.
Şimdi kurulacak hükümetin omuzlarında ümmetin ve aziz milletimizin şehitlerinin sorumluluğu olacak.
Onun için kuvvetli bir muhasebe ile birlikte yeniden ve sür’atle inşâ dönemi başlamalı.
Kibir yerine tevazu, ücret yerine hizmet, ikbal ve istikbal yerine istiklal davası ile hareket edenler ve himmeti nefsi değil milleti olanlar iş başında olmalı…
Davası derdi, derdi davası olanlar ancak Türkiye’nin ağır sorumluluklarını taşıyabilirler çünkü. Devrimbaz ve dinbazlardan çok çektik; şimdi hakiki dindar vatanseverler ve gerçek cesur inkılapçılar icraatın başında olmalı ve ülkeyi yeniden şaha kaldırmalı…
Milletin ve ümmetin zaferi hayırlı ve mübarek olsun.
Allah, seçilen vekillere milletimizin teveccühünün kıymetini bilmeyi nasip eylesin.
Millet feraset ve basiretle yeniden istikrar dedi, şimdi feraset ve basiretle hükümet etme sorumluluğu seçilenlere âit.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.