Sorunları Çözümsüz Bırakmak!..
Tüm siyasi partiler yeni bir anayasa yazılması hususunda görüş birliği halinde görünmelerine rağmen maalesef yeni bir anayasa yazılamıyor. Çünkü söz ile niyet farklı olunca sonuç alınamıyor. Bu arada bir de yeni anayasa yazılması gerektiğini söyleyip, yazılmaması için elden gelen çaba sarf edilirken partiler suçu diğerlerine yıkabilmek için bir takım stratejiler geliştiriyorlar. Yani, biz yapmak istedik, bunun için elimizden geleni yaptık ama diğer parti/partiler engellediler görüntüsü vermeye çalışıyorlar. Hâlbuki siyasi partilerin varlık sebebi ülke sorunlarına çözümler sunmak ve bu sunulan çözümleri hayata geçirebilmek için her imkânı değerlendirmektir. Bunun için gerekirse parti çıkarı geri plana atılabilmeli, bazılarının bunu partisi aleyhine kullanabileceğini bilerek her şeye rağmen ülkenin hiç olmazsa bir sorununa çözüm bulmak için ileri atılabilmek, sorumluk alabilmek gerekir.
Rahmetli Erbakan Hocamız bunun pek çok örneğini verdi. O ülkemizin sorunlarına çözüm bulabilmek için her fırsatı değerlendirmekten çekinmedi. Kimlerin ne diyecekleri, nasıl bir bedel ödeteceklerinin hesabını yapmadı. Bunun için siyasilerin ülke sorunlarına çözüm tekliflerinin olması gerekiyor. Ciddi bir çözümü olmayan, aslında darbe anayasasının devamına taraftar oldukları halde değilmiş gibi görünerek siyasi çıkar peşinde olanlardan Erbakan Hocamın tavrını beklemek yanlış olur. Bu bakımdan şu günlerde Erbakan Hocam ile ilgili görüş açıklayanlar hiç olmazsa Hocamın ülke menfaatini her türlü parti çıkarının önünde tutmayı esas alan yaklaşımını hatırlamalıdırlar. Elbette Hocamı bugün de lider gören, fikirlerinin savunucusu, hayata geçirilmesi için çabalayan Milli Görüşçüler dün hangi noktadaysalar bugün de yerlerini koruyorlar. Onlar için sorun yok.
Bu noktada bazı siyasi partilerin ülke sorunlarına çözüm bulmaktan çok sanki devamından yanaymış gibi bir tavır sergiliyor olmaları dikkat çekicidir. Meclis’te temsil edilen partiler bir yandan darbe anayasası ve yasalarının kökünün kazınmasını isterlerken, öbür yandan binbir çeşit bahane üreterek eski anayasanın ve yasaların devamını sağlıyorlar. Bu arada, ülkemizin belki de en önemli sorunu terör konusunda da Meclis’te bir birlik sağlanamıyor. Çünkü ortaya ciddi bir çözüm konulmuyor. Bir takım çıkar hesapları uğuruna gerçeklerin üzeri örtülmeye çalışılıyor. Hâlbuki insanımızın ve ülkemizin selameti için bu konuda ortak bir çözümde birleşilebilmelidir. Darbe anayasasına karşı her parti iptal edilmesi gerektiğini söylediği gibi terörden de şikâyetçiler ama sıra ortak harekete geldiğinde meydanda kimse kalmıyor. Sorun da yıllardan beri sürüp gidiyor. Çünkü bir sorunun çözümü için o sorunun sebeplerinin doğru tespit edilmesi ve o sebeplerin ortadan kaldırılması için nelerin yapılabileceğini düşünmek gerekiyor. Bunu yaparken de ülkenin menfaatleri uğruna gerektiğinde parti çıkarının bir kenara bırakılabilmesi, hatta kişisel bir takım bedeller ödemek icap ederse siyasilerin bunu da göze alabilmeleri gerekir. Sorunların üzeri örtülerek bu sorunları iktidara giden yolda vasıtalar olarak kullanmak ülkeyi ileri ülkeler seviyesine getirmez/getirmiyor. Bunun da ötesinde oluşmuş tabuların yıkılması, yerlerine hakkı esas alan anlayışın hâkim olabilmesi için kim ne der yaklaşımdan kurtulmak gerekiyor. Doğru bilinen yolda yürürken zaman zaman insan ayağı taşa takılabilir, hatta birileri yola bir takım engeller ve barikatlar kurabilir. Bu engeller ve barikatlardan korkarak yola çıkmayanlar ister muhalefette ister iktidarda olsunlar ülke sorunlarına kalıcı çözümler bulmazlar. Bu bakımdan rahmetli Erbakan Hocamı hayatı boyunca savunduğu doğrular uğrana yoluna çıkartılan hiçbir engelin yıldıramadığını, bunun için de toplumda özellikle siyasi anlayışta dönüşümü gerçekleştirdiğini unutturmamak gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.