Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Milletimiz AB, ABD ve NATO’nun dost olmadığını biliyor

Milletimiz AB, ABD ve NATO’nun dost olmadığını biliyor


AB, ABD ve NATO konusunda milletimize ne düşündüğü, dost mu düşman mı bellediği sorulduğunda ortaya çok net bir tablo çıkıyor. Bu tablo ise sözünü ettiğimiz ülke ve ülkeler topluluğu ve uluslararası kuruluşun dost olmadığıdır. Yani milletimiz işin farkındadır. Bu konuda bir sorun yok. Sorun yönetici olarak ülkelerin başına geçenlerde. Milletimizin dost olarak görmediği bu ülke ve ülkeler ile uluslararası örgütleri ülkeyi yönetenler ya da kendilerine aydın sıfatı yakıştırılmış tipler hep milletimizin karşısında yer aldılar. Çünkü onlar sanki kendi değer yargılarımızdan utanıyor, değerli olabilmemiz için ille de Batılılara benzememiz gerektiğine inanıyorlardı. Bu düşüncede olanlar bugün de toplumumuzda çok sayıda var ama toplumu yönlendirmedeki etkileri giderek zayıflıyor. Bu zayıflama neticesinde toplum dostunu düşmanını daha net görebilmekte, kendisine sorulduğunda tavrını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu yönüyle feraset bakımından insanımızın büyük bir bölümü siyasilerden birkaç adım önde gidiyor.
 
Aslında sözünü ettiğimiz ülkeler ve kuruluşların Türkiye’ye dost olmadığını siyasi kadroların ve yöneticilerin görmemesi/görememesi mümkün değil. Görmüyorlar demek haksızlık olur. Ne var ki, birtakım topluma açıklanmayan sebeplerden olsa gerek ABD, AB ülkeleri ve NATO’dan yenilen bunca kazığa rağmen siyasi yönümüzü bir türlü Batı’dan kendi kıblemize tam olarak çevirmiyor/çeviremiyoruz. İki kutuplu dünyada yaşarken öylesine bir komünizm öcüsü ile toplumlar korkutulmuştu ki, bu korku sebebiyle ABD ve NATO düşman karşısında sığınılacak tek alternatif olarak sunulmuş ve toplumlar buna inandırılmıştı. Söylenen ve gösterilenden farklı düşünmek oldukça zordu. Sovyetler dağılınca insanlık bir yalan rüzgârından kurtuldu ve önünü daha rahat görebilir hale geldi. Bunun da ötesinde dünyayı yönetmek isteyen sömürgeci güçlerin devreye maşa olarak terör örgütlerini sürmeleri, bu yolla ülkeleri isteklerine boyun eğmeye zorlamaları gerçek niyetlerini gizleyemez hale gelmelerine yol açtı. Meseleye ülkemiz açısından baktığımızda 30 yılı aşkın bir süreden beri PKK terör örgütü ile uğraşıyor olmamız, bu terör örgütünün arkasında birinci derecede ABD ve yandaşlarının bulunduğu, bu yolla terör örgütü militanlarının eğitildiği, maddi, manevi destek verildiğinin gizlenecek bir yanı kalmadı. Kısacası, görüyor ve biliyoruz ki, terör örgütleri insanımıza ve devletimize düşmandır, bu düşmanları destekleyenler de adı ABD, AB ve NATO olan devlet ve kuruluşlardır.
 
Yıllardan beri dost ve müttefik olarak kabul ettiğimiz bu ülkeler niçin ülkemize ve İslam dünyasına düşmanca tavılar sergiliyorlar Bu sorunun iki cevabı vardır. Birincisi sahip oldukları Haçlı ruhu, ikicisi ise doymak bilmeyen sömürgecilikleridir. Bu gerçek sebebiyle bundan sonra olsun bu ülkeler ve örgütlerle yan yana aynı istikamete yürümemizin mümkün olmadığını görmek durumundayız. Gazetelerde yer alan anket sonuçları bu gerçeği milletimizin net bir şekilde gördüğünü gösteriyor. Kaldı ki, görmemek için ya kör ve sağır olmak ya da toplumlarda açıklanmayan yöneticileri zorunlu kılan bir sebep olması lazım. Bu noktada son olarak NATO’nun yayınlanan terör raporunda PKK ve YPG’nin yer almadığını hatırlatmak yeterli olacaktır. Bu konuda son sözü NATO Parlamenter Asamblesi Türk Grubu üyesi Aydın Ünal’ın kısa değerlendirmesini aktarmak istiyorum:
 
“Terör deyince herkes aynı şeyi düşünmüyor ve anlamıyor. Raporda DEAŞ’la ilgili bilgi var. PKK ve YPG ile ilgili tek bir cümle göremedim.”
 NATO terör raporunda PKK ve YPG’den tek satırla bile bahsedilmemiş olmasını, terör denince herkesin aynı şeyi düşünmeyişini bir yorum farkı olarak değerlendirmek yanlış olur. NATO raporunda PKK ve YPG’nin yer almayışının tek sebebi anlayış farkı değil, çıkar ilişkisidir ve bu terör örgütlerini başta ABD olmak üzere NATO’nun koruma ve kollama çabasıdır. Nedense siyasiler diplomatik bir dil kullanma uğruna farkına varmadan gerçekleri gizliyorlar. Ama bu böyle sürmez/sürmemeli. Türkiye Haçlı ittifakına mecbur ve mahkûm değildir.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi