En önemli konu anayasa değişikliği mi
HEMEN belirteyim ki anayasa değişikliğine karşı değilim. Okuyucularım her fırsatta yeni sivil bir anayasa hazırlanarak darbe anayasaları dönemine son verilmesini savunduğumu bilirler. Siyasi partiler millet karşısına çıktıklarında yeni bir sivil anayasa yapacaklarına dair söz vermelerine rağmen bugüne kadar bu gerçekleşmedi/gerçekleştirilmedi. Bu durum gerçekten yeni bir anayasa hazırlanması tek partinin gerekli çoğunluğu elde edememesinden mi yoksa partiler arasında bir uzlaşma sağlanamamasından mı olmadı Aslında tek başına yeni bir anayasa yapılabilecek tek parti çoğunluğu da oldu ama o dönemde iktidar tüm partilerin uzlaşması ile bunun gerçekleşmesi gerektiğini söyledi ama bu uzlaşma aradan geçen 14 yıla rağmen sağlanamadı. Ne zaman yeni anayasa hazırlamak üzere partiler arası komisyon kurulmuş ise sonuç alınamayacağını dile getirdim. Çünkü yeni anayasadan her partinin anladığı farklı. Bir taraf Cumhurbaşkanı’nı halkın seçmesini isterken diğer taraf buna karşı çıktı. Bunun yadırganacak bir yanı da yok. Çünkü halkın oyu ile seçilemeyeceklerini düşünenler ister istemez başkanlık sistemine karşı çıktılar/çıkıyorlar. Her ne kadar komisyonda bir CHP’li, “Başkanlık sistemine Kılıçdaroğlu için de olsa karşıyız” dese de niyet okumayı hiç sevmem ve tasvip etmem ama gerçekçi bir yaklaşım değil. Bilseler ki ilk seçimde kendi partileri çoğunluğu sağlayacak, genel başkanları başkanlık koltuğuna oturacak bugün sergiledikleri tavrı kesinlikle sergilemezlerdi.
Meseleyi bir fıkra ile izah etmek istiyorum. Çok samimi fakir iki arkadaş aralarında konuşuyorlarmış. Birbirlerini sevdiklerinden, ellerinde olsa aralarında paylaşacaklarından söz ederlerken, birisi diğerine, “İki evim olsa birini sana verirdim. İki arabam olsa birini sana veririm” diyerek arkadaşına duyduğu sevgiyi dile getiriyormuş. Diğer arkadaş araya girerek, “İki tavuğun olsa birini verir misin” deyince arkadaşı, “Veremem” karşılığını verir. Sorunun sahibi arkadaş şaşkın bir şekilde, “Niçin veremezsin! Hani iki evin olsa birini, iki araban olsa birini bana verecektin” deyince. Arkadaşı o dediklerine ben sahip olmadığını, ama iki tavuğunun olduğunu söyler.
Kısacası olmayanı dağıtmak, olmayan mal üzerinde cömertlik yapmak kolay ama iş sahip olunanı vermeye gelince değişebiliyor. Bu bakımdan CHP milletvekilinin, “Kılıçdaroğlu için de olsa başkanlık sistemine karşıyız” sözleri bana bu fıkrayı hatırlattı. Kaldı ki, geçmişte özellikle 27 Mayıs 1960 darbesinin arksından o zamanki CHP tabanının darbecilere nasıl destek verdiklerini, günlerce darbecilere, “Ordu ordu çok yaşa” çığlıkları attıklarını yakından biliyorum. O gün darbecilere sivil ayak oluşturulduğu hafızalarda iken bugün halkın oyları ile seçilip gelecek bir başkana karşı böylesine tavır takınmak halk iradesinin hiçe sayılması anlamına gelmez mi
Bu noktada bir başka hususa temas etmek istiyorum. Ülkenin içinde bulunduğu şartlar toplumu derinden rahatsız ederken, insanımız terör olaylarında hayatını kaybeden yavrularına gözyaşı dökerken, Rusya’nın Ankara Büyükelçisi bir suikasta uğramışken sanki anayasa değişikliği yapılmaz ise ülke yönetilemezmiş gibi Meclis’te anayasa tartışmalarının yapılması doğru mudur Mevcut anayasa ile ülke idare edilemiyor da başkanlık sistemine geçilince mi idare edilebilecek Bir başka husus ise şu anda AK Parti iktidarı ne yapmak istiyor da yapamıyor Cumhurbaşkanı hangi yetkileri kullanmak istiyor da kullanamıyor Tüm bunları anayasa değişikliğine karşı olduğum için belirtiyor değilim. Demek istediğim, şu anda anayasa değişikliğinin birinci öncelikli konu olmadığı/olmaması gerektiğidir. Çünkü, bir yandan özellikle ana muhalefet partisi ile terörle mücadelede uzlaşma sağlanmış iken başkanlık sistemini öngören anayasa değişikliği belli ki ortamı gerekecek. Çünkü CHP’lilerin başkanlık sistemine karşı oldukları ortada. Hatta bu değişikliği sistem değişikliği olarak takdim ediyorlar. Kısacası, iktidar ümitleri olmadığı için Cumhurbaşkanının yetkilerinin artırılmasına karşı çıkıyorlar. Bu karşı çıkışlarını da değişikliğin tek adamlığa yol açacağı iddiası ile destekliyorlar. Elbette iki parti anlaşmış ise anayasa değişikliği yapılacaktır. CHP istemiyor diye vazgeçilecek değildir ama bu işin ortalık biraz durulduğu bir zamana ertelenmesinde fayda mı, zarar mı olacağının değerlendirilmesi gerekmez mi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.