Hayır oyu Kandil’e giderse referandum iptal edilsin
Referandum oylamasının terörle ve Kandil ile bağlantılandırılmasını baştan beri anlayabilmiş değilim. Çünkü bir referandum söz konusu ise seçmenin tercihinin ne olduğunun ortaya çıkması isteniyor demektir. Milletin evet ya da hayır gibi iki tercihi vardır. Tek tercihle referanduma gitmek millet iradesinin tecelli etmesini istemek mümkün olmaz. Ne var ki, referandum gündeme geldiği andan itibaren ısrarlı bir şekilde hayır oyu kullanmanın teröre destek vermek ve evet oylarının Kandil’e ve çukura gideceği şeklinde bir söylem geliştirildi. Böyle olunca ya baştan anayasa değişikliğinin şu sıralarda gündeme getirilmemesi ya da TBMM’de referanduma gerek kalmayacak oyun sağlanması ve millete götürülmemesi gerekiyordu. Bir yandan egemenliğin millete olduğu, bundan böyle millet iradesine hiçbir müdahalenin söz konusu olamayacağı söylenecek ardından iki şıklı bir tercihten birinin Kandil’den yana tavır almak olduğu ileri sürülecekse böyle bir oylamanın adının referandum olması çok zorlaşır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Pakistan dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı değerlendirmede, “Ben hayır dersem, oyumun gideceği yer Kandil’dir. Hayır dersem bu ülkede gideceğimiz yer istikrarsızlıktır. Hayır demek, eşittir çukur..” diyerek, seçmenin evet demesini istemiş. Evet denilmesini istemek doğrudur ama, hayır diyenleri Kandil’e destek verir duruma düşürmek bir referandum sürecini tek yönlü hale getirmek anlamına gelmez mi? Tek tercihli bir oylamanın ise referandum olarak nitelendirilmesi, böyle bir durumda sandıkta millet iradesinin belirlenmesi mümkün olabilir mi? Kaldı ki, böyle bir değerlendirme toplumun bir kesimini peşin olarak suçlamak ve mahkûm etmek anlamına gelmez mi?.. Çünkü hayır oylarının Kandil’e gideceğini söylemek hayır diyenleri suçlu ilan etmek anlamına gelmez mi? Halbuki, referandum demokratik bir mekanizmanın harekete geçirilmesi, millet iradesinin tecilli etmesi demektir.
Bu noktada niçin ısrarlı bir şekilde referandumdan evet çıkmaz ise ülkenin istikrarsızlığa sürükleneceğini birilerinin izah etmesi gerekir. Hemen belirteyim ki, ülkenin zaman zaman istikrarsızlığa sürüklendiğini biliyoruz. Bu tür durumların bundan sonra yaşanmasını istememek toplumun çok büyük çoğunluğunun arzusu. Bu bakımdan anayasa değişikliğinin kabul edilmemesinin istikrarsızlığın önünü açabileceğini söylemek anlaşılabilir ama, buna bir de hayır oylarının Kandil’e gideceğini eklemeye gerek yok diye düşünüyorum. Bu noktada ülkemizin yıllardan beri terör belası ile uğraşıyor olmasının anayasa ile doğrudan bir ilgisi olmadığını da izaha gerek yoktur. Artık açıkça biliyoruz ki, terör örgütlerinin başta PKK olmak üzere arkasında küresel güçler var. Eğer anayasa değişikliği ile bu küresel güçlerin terör örgütlerine desteğinin kesileceği düşünülüyorsa bunun nasıl olacağı millete izah edilmelidir. Çünkü, referandum iç meselemizdir.Terörün ise dış bağlantıları vardır. Ayrıca terör örgütleri de tavırlarında bir değişiklik yapmış değildir. Suriye’de ABD ve koalisyon güçlerinin PYD’yi Türkiye’ye tercih ediyor olmaları, AB ülkelerinin PKK’ya her türlü toplantı ve gösteri için kapılarını ardına kadar açarken Adalet Bakanımızın toplantısını iptal etmeleri Haçlı ittifakının terör örgütleri ile birlikteliğinin devam edeceğini gösteriyor… Kaldı ki anayasa değişiklik oylamasından nasıl bir sonuç çıkarsa çıksın ülkemizin terörle mücadelesi devam edecektir. Terörle mücadelede başarı ya da başarısızlığı referandumda verilecek oylarla izah etmek belki oy verecekleri etkileyebilir ama, mücadele üzerinde fazlaca bir etkisi olmaz.
Medyada her gün ABD ve koalisyon ortaklarının Suriye’de başta PYD olmak üzere terör örgütlerinin silahlandırıldığı haberleri çıkıyor. Hatta, ABD askerlerinin teröristlerle birlikte fotoğrafları yayınlanıyor. AB ülkelerinin tavrını ayrıca izaha gerek yok. Kısacası, adı ister Batılı ülkeler, ister Haçlı ittifakı olsun terör örgütlerini himaye ederek Türkiye’ye karşı tavırlarının düşmanca olduğunu gösteriyorlar. Bu bakımdan millet olarak birlik halinde bu dış düşmanlara karşı mücadele vermek gerekiyor. Bir referandum oylamasının ayrışmaya zemin hazırlamaması gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.