Bayramın ikinci günü partilerin bayramlaşma ziyaretleri vardı. Bu ziyaretler kısa süreli de olsa taraflar gündemdeki konularda birbirlerine görüşlerini açıklama imkânı buldular. Ziyaretlerde dile getirilen konuların başında Katar’a uygulanan ambargo ile İç Tüzük değişikliği, terör ve daha sonra gündeme gelecek olan uyum yasaları yer aldı. Katar’a uygulanan ambargo ve kuşatma konusunda yapılanan haksızlık ve yanlışlık konusunda partiler arasında bir görüş birliğinin olduğu görülüyordu. Böyle olunca da iktidarın Katar ile ilgili tavrı destek buluyordu. İç Tüzük değişikliği konusunda ise özellikle Meclis’te temsil edilmeyen partilerin gerek tüzük değişikliği gerek ileride gündeme gelecek uyum yasaları konusunda tüm partilerin görüşlerinin alınmasının gerektiğine vurgu yapıldı. Her partinin dinlenmesinin ileride ortaya çıkması muhtemel bir takım aksaklıkların önlenmesi bakımından yararlı olacağına dikkat çekildi.

 

Anayasa değişikliğinde olduğu gibi AK Parti ve MHP’nin anlaşarak İç Tüzük değişikliğini yapmaları mümkün olmakla birlikte bu konuda toplumun önemli bir kesiminin işin dışında tutulmasının yanlışlığına vurgu yapıldı. Kısacası, biz çoğunluğuz, istediğimiz değişikliği ve düzenlemeyi yapabiliriz, diğer partilerin görüşlerini dinlemeye ihtiyaç yok yaklaşımının geçmişte hatalı sonuçlar verdiği görüldü. Bu bakımdan istişare olarak nitelendirilebilecek özellikle Meclis dışındaki partilerin görüşlerinin alınmasının kimseye zararı yoktur, hatta faydası vardır. Çünkü birinin göremediği bir yanlışı ya da hatalı düzenlemeyi bir başka parti görebilir. Farklı görüşlerin dinlenmesinden kimseye zarar gelmez ama faydalı olabilir. Bu durum belki gücün esiri olmuş bir takım yöneticilerin egosuna ters düşebilir ama ülke yönetiminde kişisel ego tatmininden çok ülkenin yararları söz konusu olmalıdır. Bu bakımdan özellikle Sadet Partisi yöneticileri bu ziyaretler sırasında iktidar partisi tarafından hazırlanmış iç tüzük değişikliği ve uyum yasaları metninin MHP ile birlikte diğer partilere de ulaştırılmasında yarar olduğunu dile getirdiler. Bu teklifin nasıl bir sonuç vereceği önümüzdeki günlerde görülecektir ama bu talebin doğrudan Cumhurbaşkanına ulaştırılması yönündeki karşı teklifin anlaşılması oldukça güçtü.

 

Bayram ziyaretleri sırasında dile getirilen konulardan biriside partilere yapılan hazine yardımındaki adaletsizlik idi. Yıllardan beri devam eden adaletsizliğin önümüzdeki dönemde gündeme gelecek yasal düzenlemeler sırasında ele alınması gerektiği, bu adaletsizliğe son verecek bir yaklaşım gündeme gelmesi gerektiği idi. Bu konuda Saadet Partisi’nin teklifi çok netti. Saadet Partisi ya tüm partilerin aldıkları oy oranında hazine yardımı almaları ya da hiçbir partinin hazineden yardım almaması şeklindeydi. Böylece her parti üyelerinin desteği ile ayakta kalmanın mücadelesini verecek, üyelerinin kendilerine sahip çıktığı oranda seslerini duyurmaya çalışacaklar. Dikkat çekilen bir başka husus ise temsilde adaletin tam olarak sağlanması idi. Bunun içinde tüm partilerin aldıkları oy oranında Meclis’te temsil edilmeleri, böylece toplumun her kesiminin temsil edilmesinin yolunun açılmasıydı. Çünkü Başkanlık Sistemi ile birlikte Meclis’in icra üzerendeki etkisi iyice azalmış olacak. Yani, Cumhurbaşkanı seçilen kişi istediği gibi hükumetini kuracak, bunun için Meclis’ten güvenoyuna ihtiyaç duymayacak. Yetkileri oldukça azalmış olan Meclis’te hiç olmazsa farklı kesimlerin temsil edilmesi ve bu yolla seslerini duyurma imkânına kavuşturulması gerekiyor. Eğer bu yapılmayacak olursa iktidar çoğunluğunun yasa teklifleri muhalefetin sesi topluma gerektiği gibi yansımadan geçip gidecektir. Bu durdum atılacak adımların ve alınan kararların hayata geçirilmesini çabuklaştıracaktır ama ister istemez azınlığın sesi çıkmaz, çıksa da duyulmaz hale gelecektir.

 

Bayramlarda partiler arasında gerçekleştirilen bu ziyaretler yararlı olmakla birlikte bu tür buluşmaların sadece bayramlarla sınırlı kalmaması, tüm siyasi partilerin zaman zaman belli konuları görüşmek ve tartışmak üzere bir araya gelmelerinde yarar olduğu kesin. Dileriz önümüzdeki dönemlerde tüm partiler birbirlerine daha fazla kulak verirler.