Sadece İsrail değil, Haçlı ittifakı da güçten anlar
KUDÜS sevdalıları Pazar günü İstanbul Yenikapı’da muhteşem bir miting yaptılar. Mitingde gerek Türkiye’nin dört bir yanından gelen izleyiciler gerek konuşmacılar söylenmesi gerekeni en güzel şekilde söylediler. İsrail’i uyarı konusunda her şey dile getirildi. Mitingin ana sloganı “İsrail güçten anlar” olarak belirlenmişti. Bu ifadenin rahmetli Erbakan Hocama ait olduğunu, Türkiye gündemine O’nun tarafından getirildiğini bu vesile ile bir kez daha belirtmek istiyorum. Bu hatırlatmanın ardından İsrail’e yönelik bir eylem ve söylem söz konusu ise bu Siyonist merkezin arkasında Haçlı ittifakının da bulunduğunu, dolayısı ile eğer Müslümanlara yönelik saldırıların ve katliamların hesabı sorulacak ise tek başına İsrail’i hedef almak eksik bir hareket olacaktır. Çünkü İsrail’in bölgemizde kurulması ve bugüne kadar desteklenmesinin arkasında ABD ve Haçlı ittifakının olduğunu unuttuğumuz takdirde meseleyi doğru değerlendirmiş olmayız ve İsrail’in gücünü anlamsız bir şekilde büyük göstermiş oluruz. Bu noktada ABD Başkan Yardımcısı Pence’in bir süre önce dile getirdiği, gazetelerimizde de yer alan şu sözlerini aktarmakta yarar vardır: “İsrail’i tehdit eden düşmanlarla hep mücadele edeceğiz. İsrail asla yalnız kalmayacak.” Sanıyorum başka söze gerek yok.
İslam dünyasının dağınıklığı, ortak düşmanlarına karşı birlik oluşturmak yerine kendi aralarında çatışma halinde olmaları da düşünüldüğünde neler yapmamız gerektiği hususu netlik kazanır.
İsrail küfür cephesinin İslam dünyasının kalbine sapladığı bir hançer gibidir. İsrail’e karşı harekete geçmek demek aynı zamanda Haçlı ittifakına karşı da harekete geçmek demektir. Bunu belirtirken Müslümanların silahı ele alıp yollara düşmesini ifade ediyor değilim. Elbette gerekirse bu yola da başvurulur. Ancak, öncelikli olarak yapılması gereken hususlar var. Bunun başında Müslümanların küfür cephesi mensupları ile ittifak oluşturmak ve müttefik olmak düşüncesini bir kenara itmeleri geliyor. Dost ve müttefik olmamanın karşılığı ille de düşmanlık değildir, ancak küfür cephesi ile Müslümanların dostluk oluşturmasının inancımızın öğretilerine ters olduğunu unutmamak gerekiyor.
İsrail ve dostlarının Müslümanlara yönelik saldırıları karşısında devletler ile halkların yapacakları, atacakları adımlar farklıdır. Bir takım sebeplerle devletler daha tedbirli hareket edebilirler. Ancak fert planında Müslümanların yapacakları ve atacakları adımlar devletleri bağlamaz. Fert planında Müslümanların yapabilecekleri düşünüldüğünde ilk akla gelen husus İsrail firmalarının mallarına boykot uygulamak, onların mallarını almamaktır. Bir yandan “Kahrolsun Siyonistler” derken öbür yandan Siyonistlere ait firmaların mallarını hiç sorgulamadan eskiden olduğu gibi almayı sürdürürsek söylediğimiz ile yaptığımız arasında çelişki ortaya çıkar ki bu da samimiyetsizlik anlamına gelir. Bu ise Müslüman’ın tavrı olamaz/olmamalı. Hiç kimse, İsrail mallarının alınmaması ne işe yarar dememelidir. Maddeci medeniyet mensupları için her şeyin başı paradır. Bu yüzdendir ki, küresel sermayeyi ele geçirme mücadelesi verirler ve sahip oldukları para ile dünyaya şekil vermeye çalışırlar. Bunun için alınacak ve uygulanacak boykot kararı düşmanları dize getirmede atılacak ilk ciddi adımdır. Meydanlarda verdiğimiz tepkiyi imkân nispetinde fert olarak uygulamaya geçirdiğimiz takdirde Haçlı-Siyonist ittifakı ile birlikte hareket eden Müslüman ülkelerin yöneticileri bile güç kazanacaklardır.
Elbette, Müslümanlar fert planında alacakları kararlar ile uluslararası tüm sorunları çözemeyebilirler ama en azından zalimleri düşünmeye zorlayabilir. Sözünü ettiğim boykot küresel boyutta yaygınlık kazanabilirse silah ve bombalardan daha etkili bir sonuç verebilir. Ancak, boykot uygulamasının hemen başlaması, bu iş sadece geçici heyecanlara terk edilmeden her yaştan insanın takipçisi olması gerekiyor. Yaygın bir şekilde her yaştan insan boykot olayına sahip çıkarsa başarıya giden yolda ve zalimlerin diz çökmesinin sağlanması yönünde ilk ciddi adım atılmış olacaktır. Bugünden bu işe sarılalım ve çevremiz ikaz edelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.