TEOG kalkmalı ama nasıl?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavının kaldırılması gerektiği yönündeki açıklaması bir yanlıştan dönüş anlamına geliyor. Kaldı ki, zorunlu eğitim 12 yıla çıkartılmış olmasına rağmen, başlangıçta Seviye Belirleme Sınavı (SBS) adı altında yapılan daha sonra TEOG olarak uygulanan ortaöğretime geçiş sınavlarının doğru olmadığını bu köşede birkaç defa gündeme getirdim. Niçin karşı olduğumu da açıkladım. Mademki, zorunlu eğitim 12 yıla çıkartılmıştır o zaman ortaöğretime sınavla geçmenin yanlış olduğu düşüncesindeyim. İkincisi ise 14-15 yaşında ortaokulu bitirmiş bir yavrumuzun bulunduğu ilçeden uzaklarda bir okulu kazanması sonucu küçük yaşta ailesinden kopmasına yol açıyor. Bunun da ötesinde ortaöğretim öğrencileri için yurdumuzun birçok yerinde devlet yurdu bulunmuyor. Çocuklar ya bir takım özel yurtlarda kalmak ya da üçü beşi bir araya gelerek bir ev tutmak zorunda kalıyorlar. Bu ise bir yandan öğrenciler için öbür yandan aileleri için ciddi problemlere yol açıyor. Bir adım daha atacak olursak ilçelerin büyük bölümünde devlet yurdu bulunmuyor. Bulunanlar ise bir üniversiteye bağlı olarak açılmış yüksekokulların bulunduğu ilçelerde devlet bu boşluğu daha yeni yeni doldurmaya başladı. Bu yurtlar da yüksek öğrenim öğrencilerine hizmet veriyor.
Kısacası, bir yandan tüm öğrencilere 12 yıllık eğitimi zorunlu hale getireceksiniz, öbür yandan bu gençlerin ailelerinin bulunduğu il ve ilçelerde okumalarını sağlayamayacak, girdiği imtihanın sonucuna göre nereyi kazanmış ise orada okumak zorunda bırakacaksınız böyle bir yaklaşım zorunlu eğitim mantığı ile bağdaşmıyor. Bu durum devletin sorumluluğundan kaçması anlamına gelecektir.
Tüm bu sebeplerden dolayı TEOG sınavının kaldırılması yerinde olacaktır. Ancak, sınavı kaldırdım demek soruna çözüm getirmeyecektir. Eğer Cumhurbaşkanının ilk açıklamasında söylediği gibi her lise alacakları öğrenciler için sınav yapacaklarsa o zaman öğrenciler birkaç lisenin imtihanına girmek zorunda kalacaklardır. Bu bakımdan özellikle taşra ilçelerinde öğrencilerin bulundukları ilçedeki liselere kayıtlarının yapılması sağlanmalıdır. Bu arada eskiden olduğu gibi liselerde edebiyat, fen, hatta ihtiyaca göre yeni bölümler açılabilir. Birinci sınıfın ardından öğrenciler kabiliyet ve isteklerine göre istedikleri bölümü seçebilir. Böylece aynı bina içinde ve ailesinin yanında üniversiteye kadar eğitimini tamamlamış olur.
Büyük şehirlerde ise bazı liselere müracaat o okulların kapasitesinin üzerinde olabilir. O takdirde söz konusu liseler imtihan açabilirler. Ancak, bir lisenin açtığı sınavı kazanamamış öğrenicinin açıkta kalmaması gerekir. Mademki 12 yıllık eğitim zorunludur o zaman liseye geçişte genel bir sınava tabi tutulması ve daha küçük yaşlarda evlerinden kopartılmasının önünün kesilmesi gerekir.
Netice itibariyle TEOG sınavının kaldırılması doğru bir adımdır ama sınavın kaldırılması bir takım haksızlıkların ve sıkıntıların giderilmesine yetmeyecektir. Meselenin enine boyuna düşünülerek gerekli hazırlığın yapılması gerekir. Biz yaptık oldu diyerek doğrunun bulunması çoğu zaman mümkün olmuyor. Bir zaman ortaokullarda her sene sınav yapılıyordu, bunların ortalamasına göre liseye geçiş mümkün oluyordu. Ardından bu sınav sadece sekizinci sınıflarda yapılır oldu. Şimdi bununda kaldırılması gündeme geldi. Bir yandan müfredat ile ikide bir oynanıyor, öbür yandan sınav sistemlerinin ne zaman değişeceği bilinmez hale geliyor. Aslında tüm bunların tedbiri zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkartılma kararı alınmadan düşünülmesi gerekiyordu. Ne var ki göç gide gide yolda düzelir mantığı ile eğitim sistemi yazboz tahtasına dönmüştür. Bu bakımdan TEOG sınavının kaldırılması kararı doğrudur ama yerine nasıl bir sistemin getirileceğinin iyi düşünülmesi, birkaç sene sonra bu da olmadı dememek gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.