ESAS konuya girmeden yazımın sonunda söyleyeceğimi baştan ifade etmek istiyorum. Bilindiği gibi müftülerin de nikâh kıymasına imkân veren yasa değişikliğinin gündeme gelmesi ile CHP ’nin o bildiğimiz, “Laiklik elden gidiyor” bağırışları yeniden gündeme geldi ve bazı kadın dernekleri de CHP ile birlikte “İstemezük” çığlıkları atmaya başladı. Hemen belirteyim ki bu ‘istemezük’ çığlıklarını anlayabilmiş değilim. Böyle olunca da CHP’nin her fırsatta bu toplumun büyük çoğunluğuna karşı direnişe geçtiğini, büyük çoğunluğun oyuna talip olmadığını düşünüyorum. Çünkü CHP’nin artık iktidar olmak gibi bir hedefinin olduğunu da düşünmüyorum. İktidar olmak gibi hedefi olan bir parti ısrarlı bir şekilde bu çoğunluk istek ve yaklaşımına karşı mücadele (savaş) yürütmesinin anlamı yoktur. Böyle olunca CHP siyasi parti olarak mücadele vermek yerine bir dernek çatısı altında faaliyetlerini yürütse daha mantıklı bir iş yapmış olur.

Şimdi de gelelim müftülerin de nikâh kıymasına imkân verecek olan yasal düzenlemeye. Artık herkes biliyor ki getirilen düzenleme şimdiye kadar nikâh kıyma yetkisini elinde bulunduranların bu yetkisini ellerinden almıyor. Yine belediyeler hatta köylerde muhtarlar nikâh kıyma yetkisini kullanacaklar. Buna ilaveten yasa Meclis’ten geçtikten sonra isteyen vatandaşlar da, ‘Ben nikâhımı müftünün kıymasını, aynı zamanda da dini nikâhımı da orada kıydırmak istiyorum’ dediklerinde onlar da bu yola başvuracaklar. Yani, nikâh kıyma işini müftüler de yerine getirebilecekler. Ne var bunda? Böyle bir uygulama devreye girerse laiklik niçin elden gitsin? Nedir bu laiklik denen kavramın bazıları için kutsallaştırılmasının sebebi?

Bu noktada bir başka hususa dikkat çekmek istiyorum. Bu ülkede Hıristiyan vatandaşlar nikâhlarını kiliselerinde kıydırabiliyorlar mı? Kıydırıyorlar. Peki, bu durum laikliğe aykırı olmuyor mu? Olmuyor ki, CHP işin bu boyutuna hiç itiraz etmiyor. Yani bu ülkede isteyen nikâhını kilisede kıydırabilir ama müftülüklerde kıydırmaları laikliğe aykırı olurmuş. Böyle mantıksızlık olur mu? Eğer bu iş bir mantıksızlık ve akıl zaafı sonucunda kavga sebebi yapılmıyor ise işin ardında başka sebepler var demektir. Söz gelimi, bu durum bir İslam karşıtlığı ve Müslüman din adamlarına duyulan tahammülsüzlük ve saygısızlık olarak yorumlanabilir ve böyle yorumlayanları haksız ilan etmekte doğru olmaz. Çünkü bu ülkede Hıristiyan ya da Musevilerin nikâhlarını nerede kıydırdıkları hiç gündeme gelmez, bu durumda laikliğin elden gittiği hatırlanmaz ama sıra Müslümanların arasından nikâhlarını müftülükte kıydırmak isteyenler çıkarsa kıyamet kopar.

Hemen belirteyim ki, kimin neye inandığı ya da inanmadığı kendilerinin bileceği bir husus. Kimse kimseyi neye nasıl inanacağına zorlayamaz. Ancak, isteyenlerin nikâhlarını müftülüklerde kıydırmalarını bir kavga sebebi haline getirilmesi insanı çileden çıkartıyor. Çünkü böyle bir kampanya birilerince, ‘Herkes benim gibi düşünecek ve inanacak’ şeklindeki adı konulmamış yaklaşımının kampanyasıdır. Müftülüklerde nikâh kıydırmak istemeyenleri bir zorlayan olmayacağına göre böyle bir kampanya yürüteceklerse bu işi siyasi parti çatısı altında yapmalarının anlamı yoktur. Çünkü böyle bir kampanya yürüten ya da yürütüyor görünen siyasi parti bu ülkede olağanüstü dönemler hariç tek başına iktidar olamaz. İktidara talip olmayan bir siyasi hareketin ise toplumun büyük çoğunluğuna karşı mücadelesini parti olarak değil dernek çatısı altında yürütmesi daha tutarlı olmaz mı?