Cam filminde yanlış üzerine yanlış
Önceki günkü “Can güvenliği cam filminden önemli ama!..” başlıklı yazımda cam filmi yasağının yeniden uygulamaya konulması ile ilgili düşüncelerimi ifadeye çalışmıştım. Cam filmi yasağının kaldırılması hususunda bir sen önce atılan adım sonucu pek çok araba sahibinin cam filmi taktırdığını, yasağın sona ermesine birkaç gün kala yeniden cam filmi kullanımının yasak olduğu, söktürmeyenlerin para cezasına çarptırılması, hatta muayenesi gelen araçların cam filmlerini söktürmediği takdirde muayeneden geçememesi üzerine binlerce araç sahibinin cam filmlerini söktürmek için sıraya girdiğini belirtmiştim. Tüm bunlar aslında herkesin bildiği hususlardı.
Cam filmi yasağının devam ettirilmesi kararı ile birlikte ciddi bir tepkinin oluştuğu da bir vakıa idi. Çünkü devlet yasağın kalktığını açıklamıştı. Bu tepkiler üzerine Bilim , Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü talebin Emniyet Genel Müdürlüğü ’nden geldiğini, bu talep üzerine cam filmi yasağının devamı yönünde karar aldıklarını belirterek, “Cam filmi önemli ama can güvenliği daha önemli, önce can güvenliğimize bakacağız.” demişti. Söylenenler doğruydu. Kısacası, cam filmi yasağının kaldırılmasının yanlış olduğu anlaşılarak tüm cam filmlerinin söktürülmesi yönünde karar alındığı, yani daha önce alınan kararın yanlış olduğu biline biline alındığı, bu yanlışın düzeltilmesi için de cam filmi yasağının devamına karar verildiği görülüyordu. Bir yanlış bir başka yanlış ile düzeltme yoluna gidilmişti. Ancak, görünen o ki gelinen noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan ’ın ifadesiyle cam filmi yasağının sürdürülmesi yönündeki karar da yanlıştır ve bu yanlışın düzeltilmesi gerekiyor.
Böyle olunca işin başından beri var olan cam filmi yasağı mı, yoksa bu yasağın kaldırılması kararı mı, yoksa şimdi cam filmi yasağı kararının düzeltilmesi mi doğrudur, belli olmuyor. Görünen o ki doğru ile yanlış birbirine girmiş, bu noktadan sonra nasıl bir karar alınırsa alınsın yanlış kararların yol açtığı kayıpların telafisi mümkün olmayacaktır. Çünkü cam filmi yasağının devamı kararı ile binlerce araç sahibi taktırdıkları cam filmlerini söktürmek için 50 ile 250 lira arasında para harcamıştır. Bunun yanında cam filmlerini taktırmak için ödedikleri bedeli de unutmamak gerekiyor. Kuyrukta sıra bekleyerek kaybedilen zaman işin cabası. Bu arada taktırdıkları cam filmlerini söktürmeden çevirmelerde yakalanan araç sürücülerinin yedikleri para cezası da var. Yani, değişen kararlar maddi kayıplara yol açmıştır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı’nın talimatı gereği, cam filmindeki yanlış nasıl düzeltilirse düzeltilsin uğranan mağduriyetler ortada kalacaktır.
Hemen belirteyim ki bugüne kadar aracıma cam filmi taktırmadığım gibi taktırmayı da hiç düşünmedim. Bu bakımdan birbirini takiben alınan çelişkili kararlarla uğradığım bir maddi zarar söz konusu değil. Bu bakımdan maddi kayıplara dikkat çekişim şahsımla ilgili değil. Alınan kararların ciddi bir ön araştırma ve istişareye dayanmaması telafisi mümkün olmayan sıkıntılara yol açıyor. Bu gerçeğe dikkat çekmeye çalışıyorum.
Ülke yönetiminde söz sahibi olanların aldıkları kararlar ve attıkları adımlardan önce meseleyi enine boyuna düşünmeleri ve araştırmaları şarttır. Çünkü benim alacağım doğru ya da yanlış bir karar sadece beni bağlar, zararı sadece bana dokunurken ülke yönetiminde söz sahibi olanların aldıkları kararlar toplumu ilgilendiriyor. Bu bakımdan artık yöneticilerin, “Ben yaptım oldu” anlayışından vazgeçmeleri gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.