Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu yeni yılın ilk basın toplantısında adil bir sistemin esaslarını içeren ara başlıklarını, “Seçim Kanunları, Siyasi Partiler Kanunu ve Meclis İçtüzüğünün Oluşturduğu Adil Sistem, Adil Seçim” başlığını taşıyan teklifler demetini medya mensupları ile paylaştı. Ana hatlarını aktardığı raporun ardından medya mensuplarının sorularını cevaplandıran Karamollaoğlu, ağırlıklı olarak adaletin tam tecellisinin gerekliliğini vurguladı. Arada kamplaşmaya karşı olduklarını, bunun yerine ortak bir platform oluşturulabileceğini belirtti. Medya mensuplarının seçimlerde bir takım ittifakların olup olamayacağı sorularına da verdiği cevapta bu konularda şimdiden konuşmanın erken olacağını belirterek, “Kesin olarak Cumhurbaşkanlığı için Saadet Partisi olarak kendi adayımızı çıkartacağız” cevabını verdi.

“Anayasa değişikliği ile başkanlık sistemine geçilmesinin ardından altı ay içinde uyum yasalarının çıkartılması gerekirdi” diyen Karmollaoğulu, TBMM’de her görüşün temsilinin sağlanması, özellikle de TBMM’nin güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Özellikle Meclis’te her görüşün temsilinin önünü açacak yasal düzenlemenin yapılmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Bu arda seçim barajı konusuna vurgu yaparak, “Bütün partiler muhalefette iken baraj olmaması gerektiğini söylerken iktidar olunca bu sözlerini unutuyorlar” diyerek yapılacak yasal düzenlemede yüzde 10 barajının tamamen kalkması gerektiğini savundu. Demokrasi ve insan haklarından söz ediliyorsa bunun ilk şartı olarak kuvvetler ayrılığının sağlanması gerektiğini, özellikle TBMM etkisizleştirilerek sistemin gerçek anlamı ile işlemesinin mümkün olmayacağını belirtti.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, sıkça başvurulan torba yasa uygulamasının da doğru olmadığını, bir paket halinde Meclis’e getirilen düzenlemeler ile yüzlerce yasada bir ya da iki maddelik değişiklikler yapıldığını, toplumun bu torba yasaların içeriğini öğrenebilmesi bir yana Meclis’te oy verenlerin bile pek çoğunun net olarak bilmediğini, bilmesinin mümkün olmadığına dikkat çekti. Bu arada OHAL dönemi diye hemen her konuda düzenlemeye gidilmesinin de sakıncalı olduğunu, aciliyet arz eden konularda bu yola başvurulabileceğini, ancak meselenin kalıcı hale getirilmesinin ister istemez toplumda tedirginliklere yol açabileceğine dikkat çekti.

Karamollaoğlu, özellikle medya mensuplarının seçimlerde ittifak oluşturulup oluşturulamayacağı sorularına şimdiden bir şey söylemenin erken olacağı karşılığını vererek, cepheleşmeye yol açacak ittifaklar değil parti olarak platformlar oluşturulabileceğini bunu da zamanın belirleyeceğini ısrarlı bir şekilde dile getirdi. Bu arada sıkça sorulan bir başka soruda Saadet Partisi’nin Abdullah Gül’ü aday olarak gösterip gösteremeyeceği şeklindeydi. Bu soruyu da, “Saadet Partisi olarak aday çıkartacağımızı söyleyebilirim. Bunun için de teşkilatlarımızın görüşleri istikametinde hareket edilecektir” cevabını verdi. Karamollaoğlu ısrarlı bir şekilde sorulan seçimlerde bazı parti ya da partilerle ittifak yapılıp yapılmayacağı, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda nasıl bir tavır takınılacağı sorularına net bir şekilde, “Bugünden bir şey söylemek doğru olmaz. Zamanı gelince teşkilatlarımızla yapılacak istişarelerle buna karar verilir. Ancak, Saadet Partisi kendi adayını çıkartacaktır” diyerek net bir tavır koydu. Buna rağmen yarın (bugün) bu cevapların medyada nasıl yer bulacağını hep birlikte göreceğiz.

Karamollaoğlu’nun basın açıklamasında ısrarlı bir şekilde vurguladığı bir başka husus da, “Yönetimde istikrar adına temsilde adaletsizliğin sürdürülmesi doğru değildir ve devlet desteğinin seçimlere girme hakkı olan her partiye verilmesi için yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi gerekiyor” şeklinde ifade edilebilir.