Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Yaşlı ve çocukların sığınağı ailedir

Yaşlı ve çocukların sığınağı ailedir

Kadın, çocuk ve yaşlılar için açılan huzur evleri, sığınma evleri ya da çocuk yuvalarının sayısı her geçen gün artıyor. Artışın sebebi ise duyulan ihtiyaç. Yeni bir kararla her şehre çocuk koruma kurulu oluşturulacakmış. Bu kurumların oluşturulması ile birlikte her şehre yeni bir ya da daha fazla ihtiyaca göre çocuk yurt ve yuvalarının açılması gündeme gelecektir. Tüm bunlara itirazım söz konusu değil. Çünkü çocuklar için koruma kurullarının oluşturulması, yetiştirme yurtlarının açılması günümüz şartlarında bir ihtiyaçtır.

Hemen belirteyim ki, özellikle çocuklara yönelik devlet tarafından açılan yetiştirme yurtlarının açılması sadece bugüne has bir ihtiyaç değildir. Bundan 60-65 yıl önce de Ankara ve İstanbul gibi şehirlerde özellikle çocuklara yönelik benzer yurtlar vardı. Ancak, bunların sayısı çok azdı. Giderek bu yönde duyulan ihtiyaç arttı. Bu artışı sadece nüfus artışına bağlamak kanaatimce eksik bir değerlendirme olur.

Duyulan ihtiyacın devlet tarafından görülmesi ve buna göre tedbirlerin alınması gerekir. Ancak, yaşlıların yalnızlaşması, korunmaya ihtiyaç duyulan çocukların sayısının hızla artması, kadınlar için sığınma evlerine duyulan ihtiyacın patlama noktasına gelmesinin sebebinin üzerinde durulması öncelikli konu olmalı. Çünkü önemli olan ailenin dağılmaması, çocukların anne ve babalarından kopmalarının önlenmesidir. Bu arada, yaşlıların giderek yalnızlaşması, belli bir yaştan sonra tek başlarına yaşamaya mahkûm olması ister istemez bu alanda tedbirlerin alınmasını gündeme getiriyor. Ancak, devletin tüm çabalarına rağmen telafi edilmesi mümkün olmayan bazı hususlarda vardır. O da çocukların sevgi ve şefkat ihtiyacının karşılanmasıdır. Bu ihtiyacın yetiştirme yurtlarında, oralarda çalışanlar ne kadar iyi niyetli olursa olsunlar sağlanan tüm imkânlara rağmen çocukların ruhunda oluşan boşluğu ve eksikliği gidermek mümkün olmaz. Çocuk sabah gözünü açtığında anne ve babasını, hatta büyük anne ve babasını görmek ister. Bunları göremez ise sağlanan tüm imkânlara rağmen ruhunda oluşun boşluğu ve eksikliği gidermek ömür boyu mümkün olmaz. Çünkü anne, baba, büyükanne ve büyükbaba kısacası aile ortamı çocuk için güven kaynağı, sevgi ve huzur demektir.

Ne yazık ki, günümüzde özellikle kırsal kesimlerin boşalarak büyük şehirlere göç ister istemez önce büyük aileyi küçültmüş, çekirdek ailelerin oluşmasına zemin hazırlamıştır. Büyük ailenin yerini çekirdek ailelerin alması yaşlıları yalnızlığa itmiş, ardından ayrılan anne ve babaların çocukları ya anne babasından birinden ya da ikisinden birden kopmasına yol açmıştır. Böyle olunca da çocuklar anne-babasız büyümek zorunda kalmışlardır. Bu durum çocukların ruhunda derin izler bırakıyor. Bu boşluğu, imkân buldukça çocuk yurt ve yuvarlarını ziyaret edenler hemen görürler. Çünkü bu yurt ve yuvalardaki çocuklar ziyarete gelen her erkeği baba, her kadını ise anne olarak görürler. Kısacası, anne ve baba ile büyükanne ve büyükbabanın yerini doldurmak mümkün değildir. Anne ve baba sevgisi almadan büyüyen çocuklar kaç yaşına gelirlerse gelsinler ruhlarındaki o sevgi ve şefkatin boşluğunu hep hissederler.

Çocuklara, kadınlar ve yaşlılara yönelik atılacak her türlü adımın destekçisiyim. Ancak, bu noktaya gelişteki sebepleri doğru teşhis etmek ve çocukların bir aile ortamında büyümelerini sağlayacak adımların atılması gerekiyor. Aynı şeyi yaşlılar için de söylemek mümkün. Çünkü huzur evlerinde her türlü maddi imkânları sağlanan yaşlıları sevdikleri ziyaret etmiyorsa, sessizce gözyaşı döktüklerini bilmek gerekir.

Sonuç olarak medenileşiyor, çağdaşlaşıyoruz derken değer yargılarımız yıkılmaya başladı. Sonuç olarak sahipsiz çocuklar ve yaşlılar giderek artmaya başladı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi