Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Hıristiyan ülkeler insancılmış!..

Hıristiyan ülkeler insancılmış!..

Herkes her konuda aynı düşünecek diye bir kural/mecburiyet yok elbette. Kimisi Hıristiyanlara sempati duyar, kimileri Müslümanlara. Önemli olan adil olabilmektir. Adalet ölçü olmaktan çıkar sempati ya da antipatilerimize göre ülkeleri ve toplumları değerlendirmeye kalkarsak haksız konuma düşebiliriz. ABD’nin uygulamaya koyduğu ekonomik terör üzerine yapılan bazı yorumlarda İslam ülkeleri hedef tahtası haline getirildi. Sanki Türkiye’ye karşı terör örgütlerini destekleyen, silahlandıran ülkemizi bölmek için bir takım planlar uygulayanlar Hıristiyanlar, bir diğer ifadeyle Haçlı ittifakı değilmiş gibi bazı olaylar bahane edilerek, “Hıristiyan ülkeler Arap ülkelerinden daha insancıl!” gibi bir sonuca varmak eğer ülkemizin gerçek düşmanlarını gizlemeye yönelik bir hile değil ise çok önemli bir yanılgı sergileniyor demektir. Araplar şahsında bir İslam düşmanlığının körüklenmesi, muhtemel bir İslam Birliği’nin önünü kesme operasyonu olabilir.

Bu arada söz konusu yaklaşım İslam ülkelerinde yıllardan beri milyonlarca Müslüman’ın hayatını kaybetmesini sağlayan gelişmelerin sorumlusunun Haçlı ittifakı olduğunu gizlemeye çalışmak anlamına da gelir.

Yüz yılı aşkın bir süreden beri Türkiye yüzünü Batı’ya yani Hıristiyan dünyaya dönmüş, kendisine orayı örnek almış olsa da AB’nin kapısında Türkiye’nin 60 yıldır bekletildiğini unutmamak, unutturmamak gerekir. Eğer bu gerçek unutulur/unutturulursa düşmanlar dost olarak algılanır ve ilişkilerdeki yanılgılarımız sürüp gider.

Bu noktada Haçlı ittifakının sadece bir takım terör örgütlerini silahlandırmakla kalmadığını, ABD’nin silahlandırdığı teröristler Irak, Suriye ve Türkiye’de köşeye sıkıştıklarında onlara AB ülkelerinin kucak açtığını, bunun da ötesinde ülkemizde 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlularının önemli bir kısmının ABD ve AB ülkelerinde ellerini kollarını sallayarak dolaştıkları, kendilerine sağlanan imkânlarla yaşamlarını sürdürdüklerini sanıyorum bilmeyen yoktur. Bu gerçekler biline biline bu dost görünümlü düşmanları sevecen ve insancıl ilan ederek özellikle bir Arap (Müslüman) düşmanlığının körüklenmeye çalışılması özellikle ülkemizin böylesine bir ekonomik teröre maruz kaldığı/bırakıldığı bir dönemde kimlere ve neye hizmet edeceğini doğru değerlendirmek gerekir.

Durduk yerde hiçbir ülkenin düşman ilan edilmesi yanlıştır. Ancak, dost ve düşman ayrımının da tekrar tekrar büyük bedeller ödememek için doğru yapılması lazımdır.

Haçlı Siyonist ittifakı kültür emperyalizmi yoluyla ülkemize, bazı Müslüman ülkelere ve insanlarına yönelik düşmanlık körükleyerek, bizi İslam dünyasından koparmaya çalıştı. Bunda başarılı da olduklarını söylemek yanlış olmaz. Türkiye İslam dünyasından kopartılırken Haçlı-Siyonist ittifakı aralarına almamaya, kapıda tutmaya özen gösteriyor. Yani ne kendilerinden kabul ediyorlar ne de kendi değer yargılarımız çerçevesinde aynı inancı paylaştığımız ülkelerle birlikte olmamızı istiyorlar. Bu hareket tarzının aleyhimize olduğunu sanıyorum söylemeye bile gerek yok. Ne yazık ki, bu gerçek yoğun propaganda ile gösterilmiyor, ülkemiz arasatta kalmaya devam ediyor. Ülkemizin yönünü İslam dünyasına dönmesi ille de Haçlı ittifakına düşman olmasını gerektirmez. Ancak, bu ittifaktan gelebilecek kötülüklere karşı her an uyanık olunması gerekiyor. Eğer uyanık olmaz isek belli sürelerle kapımızı çalan darbeler dönemini sona erdirmek zor olur. Bunun da ötesinde yüzyıllardan beri birlikte olduğumuz komşu ülkeler işgal edilirken ve parçalanırken sessiz kalarak bile olsa Haçlı ittifakına hizmet etmiş oluruz. Tüm bu gerçekler ortada iken bazıları ille de Haçlı-Siyonist ittifakını insancıl ve yanlarında yer alınması gereken yer olarak algılıyorlarsa toplumun bu gerçeği görmesi çok zorlaşacak, düşmanlarımızla aynı çuvala girmiş olmanın tahribatı da sürüp gidecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi