Unutulan yasaların hatırlanması
Birdenbire gündemimize gelen dolardan kaynaklanan ekonomik kriz var olan ama pek fazla uygulanmayan yasaların uygulanması hatırlandı. Bu yasaların başında trafikle ilgili olanlar geliyor. Bu köşede zaman zaman yasaların her zaman ve herkese aynı şekilde uygulanması gerektiğine dikkat çekiyorum. Çünkü var olan yasaların uygulanmasında gevşeklik ister istemez yasalar caydırıcı olma özelliğini kaybettiriyor. Bu durum giderek insanların yasaları çiğnemede bir sakınca görmemeleri duygusunu harekete geçiriyor.
Şehirler arasında hız sınırlarının aşılması sıkça yaşanırken büyükşehirlerde kural tanımamazlık yaygınlık kazanıyor. Denebilir ki kurallara uymaya gayret eden sürücüler diğerleri tarafından adeta suçlu gibi görülüyor, selektör yapılarak, korna çalınarak kuralları çiğnemesi hususunda zorlanıyor. Bir bakıyorsunuz bir sürücü arabası ile sağınızdan geçerek önünüze geçmiş, siz kırmızı ışıkta beklerken o geçmiş gitmiş... Kısacası, kurallara uyanlar suçlu, uymayanlar açıkgöz gibi algılanır hale geliyor. Yıllardır bu hususa dikkat çekmeye çalıştık ama nedense var olan kuralların uygulanması ekonomik kriz ile birlikte akla geldi. Hatta var olan kurallar ve bu kuralları ihlal edilenlere verilen cezaların azlığı dikkate alınarak cezaların artırılması yoluna girildi.
Cezaların yetersizliğini tartışmaya gerek duymuyorum. Eğer var olan cezalar her zaman ve herkese aynı şartlarda uygulanıyor olsaydı sanıyorum caydırıcılığı devam ederdi. Ne var ki, unutulan cezalar zaman zaman yasak savma kabilinden hatırlandığı için insanlar kural ihlalini alışkanlık haline getirdiler. Böylece cezaların caydırıcılığı kalmadı. Şimdi, cezalar artırılarak insanların kurallara uyumaları sağlanmaya çalışılıyor. Yasalar herkese ve her şartta uygulandığı takdirde cezalar artırılmamış bile olsa caydırıcı olacaktır. Belki bazı kural ihlallerinin cezalarının artırılmasına ihtiyaç vardı. Söz gelimi yoğun şehir trafiğinde makas atan, şerit değiştirirken sinyal vermeye gerek duymayan sürücüler ya da emniyet şeritlerini kullanarak normal şeridinde sırasını bekleyenlerin önüne geçmeyi, bununla da kalmayarak yeşil yanar yanmaz sırasını bekleyenlerin önüne araçlarını sürenlere verilecek cezaların artırılması düşünülebilirdi. Derdim, sürücülerin cezaya boğulmasını istemek değil. Keşke herkes kurallara uysa da cezaya ihtiyaç kalmasın. Normal olan toplum halinde yaşayan insanların kurallara uymalarıdır.
Bu noktada zabıtaların aldıkları talimat gereği başladıkları esnaf kontrolleri üzerinde durmak istiyorum. Yıllardan beri bir zabıta tarafından kapısı çalınmamış bir esnaf kontrol için dükkânına gelen zabıtalara tepki gösteriyor, mevcut ekonomik sistem içinde zabıtanın fiyat kontrolü yapamayacağını dile getiriyordu. Bu arada, bir başka esnaf ise fiyat kontrolü için dükkânına gelen zabıtaların fiyatlarda bir yanlışlık bulamayınca raftaki gripini görünce takarak bunu satmasının yasak olduğunu gripinin eczanede satılabileceğini söylemesine tepki veriyordu. Esnaf gripinden para kazanmadığını, müşterilerinden bazılarının eczanelerin kapandığı saatlerde gelerek gripin istedikleri için bulundurduğunu ifade ediyordu.
Demek istediğim o ki, bu ülkede yıllardan beri zabıta teşkilatları ve zabıtaların görevlerini belirleyen yaslar vardı. Ama nedense uygulanmıyordu. Zabıtalar sadece pazarlarda zaman zaman yüzlerini gösterir, bu gösterme sırasındada kesinlikle fiyatlarla ilgilenmiyor, eksik tartma ya da bozuk malların satılıp satılmadığına bakıyorlardı.
Sonuç olarak ekonomik kriz yıllardan beri var olan ama kullanılmayan, kullanılsa da toplumun farkına varmadığı uygulamalar birden bire hayata geçirilince toplum olayı anlamakta güçlük çekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.