Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

ABD demek, sorun demek!..

ABD demek, sorun demek!..

Bölgemizdeki her türlü probleminin doğrudan içinde ya da dolaylı olarak arkasında ABD’nin bulunduğu söylemeye bile yok. Bu bakımdan bu devlet ile ilişkilerin en aza indirilmesi, bir bakıma yan yana görünmemek gerekiyor. Ne var ki, ABD’nin bölgemize bu kadar burnunu sokması, bölge ülkelerini yeniden şekillendirmeye çalışmasına bazı bölge ülkelerinin yöneticileri destek veriyor. İşin grip tarafı verdikleri siyasi destek ile yetinmeyip ülkelerinin yeraltı zenginliklerinden sağladıkları paranın önemli bir kısmını da bu kural tanımaz devlete aktarıyorlar. Diyebiliriz ki, bölgemizdeki karmaşanın sorumlusu ABD bazı ülkelerin yöneticilerinden hem siyasi hem de maddi destek alıyorlar. Hem bölgemizi yakıp yıkıyorlar, hem de bunun karşılığında para tahsil ediyorlar. Sanki eşkıya dünyaya egemen olmuş, kimse başa çıkamıyor. Gerçek bu mu bilemem, böyle olmasını da arzu etmem. Ancak, eşkıyaya haddinin bildirilmesinin imkânsız olmadığına inanıyorum. Yeter ki, İslam dünyası birlik olabilsin, bir takım Müslüman ülke yöneticileri koltuklarını koruyabilmek uğruna bu gerçekler tüm çıplaklığı ile ortada iken eşkıyalar ile dost olmak, birlikte yürümek yanlışından kurtulabilsinler.

Elbette İslam dünyasının neresinde bir kardeşimizin burnu kanasa bizi derinden üzer. Ancak, olaya sadece kendi ülkemiz açısından baktığımızda bile ABD ile dost olunamayacağını, bu ülkenin dost gibi görünüp en büyük düşmanlığı yaptığını görüyoruz. Ülkemizde casusluk yaptığı tespit edilerek tutuklanıp cezaevine konulan Rahip Brunson olayı daha tazeliğini koruyor. Ülkemiz aleyhine teröristlerle işbirliği ve casusluk yapmış bir Papaz’ın tutuklanması karşısında ABD bu kişiyi adeta milli kahraman ilan etti. Serbest bırakılması için her türlü yola başvurdu. Bir taktım yaptırım kararları aldı. Netice itibariyle Rahip Brunson yargılandığı davadan mahkûm oldu. Yattığı günler aldığı cezaya sayılarak serbest bırakıldı. Serbest kalır kalmazda özel bir uçakla ülkesine götürüldü. Bu olayla ilgili çeşitli yorumlar yapıldı. Sadece Brunson’un serbest bırakılmasının ardından ABD’nin ülkemize ve özellikle de iki bakanımızın ABD’de olmayan mal varlığının bloke edilmesi kararı kaldırıldı. Bu arada birde İran’a karşı uygulamaya konulan yaptırımlardan Türkiye muaf tutuldu. Bu gelişme bazı gazetelerde, “Papaz gitti, dertler bitti” şeklinde değerlendirildi. Gerçekten dertler bitti mi? Bu soruya evet demek ABD’yi tanımamak anlamına gelir. Bir gazetemizde ABD ile ilişkilerdeki son gelişmelerle ilgili olarak Onur Öymen’in değerlendirmesi, “ABD’nin tüm hesabı Kürt devleti üstüne” başlığı altında yer alırken şu ifadelere yer veriliyordu:

“ABD ile ilişkilerin normalleştiğini söylemek zor. O kadar ihtilaflı konu var ki, ilişkiler normalleşti demek aşırı iyimserlik olur. ABD en küçük geri adım atsa mutlaka taviz ister.” Sarım bu tespitleri ayrıca yorumlamaya bile gerek yok.

Bu noktada Münbiç’te yaşananlar ve aylar sonra da olsa ABD ile TSK’nin ortak devriyeye çıkmasının ABD’nin terör örgütleri ile birlikte hareket etmeyeceği anlamına gelmediği bir gün içinde açıkça görüldü. Gazetelerde, “YPG’ye sınırda ABD kalkanı” başlığı altında yer alan haberde, “Türkiye’nin Ayn El Arab ve Tel Abyad’da YPG’li teröristleri vurması Pentagonu telaşlandırdı. ABD askerleri teröristleri TSK’dan korumak için sınıra yerleşti” deniyordu.

Aynı gün bir başka gazetede, “ABD, PKK/YPG ile devriyeye çıktı” başlığı altında yer alan haber olaya bir başka açıdan bakıyordu. Yani, Münbiç’te TSK ile ortak devriyeye çıkan ABD askerleri Fırat’ın doğusunda teröristlerle ortak devriyeye çıkıyor. Böylece teröristleri TSK’dan korumaya çalışıyor. Böylesine çelişkili bir tutum bir devlete yakışır mı? Bir devlete yakışmaz ama eşkıyalığa soyunmuş bir devletin böyle davranmasının yadırganacak bir yanı yok. Bunun için artık bu ülke ile birlikte yürümek ve görünmekten kaçınmak gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi