Haçlı ittifakının hedefi hiç değişmedi
Yakın tarihimiz hatırlandığında görülür ki, Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılması ile bölgemiz sürekli bir karmaşanın içine yuvarlanmıştır. Ya darbeler birbirini izlemiş ya da iç çatışmalar eksik olmamıştır. Bölgemiz ülkeleri arasında birliğin oluşmaması, yeniden ayağa kalkmalarını engellemenin adımları atılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması da aslında daha baştan belirlenmiş olan bir planın ilk adımıdır. Yani, önce İslam dünyasını bir çatı altında tutan güç zayıflatılmış, ardından da ne olur ne olmaz düşüncesiyle bölge ülkeleri sürekli olarak iç sorunlarla boğuşmak zorunda bırakılmıştır. Osmanlı’nın parçalanmasının perde arkasındaki bir diğer sebep ise bölgemizde bir Kürt devletinin kurulmasıdır. Bu yolda adım adım Haçlı ittifakı ilerlemektedir. Zaten bu planın ilk adımı Irak’ta atılmış, ikinci adım Suriye’de hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Önce bölge ülkeleri iç sorunları ile boğuşmak zorunda bırakılırken, Irak’ta düşünülen Kürt devletinin ilk adımı atılmış sonra da Suriye’de planın ikinci adımı atılarak hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Daha sonra planın diğer ayağı devreye sokulacaktır. Kısacası, hedefte Türkiye ve İran vardır.
Hemen belirtmekte yarar var ki, aslında geçen yüzyılın başlarında uygulamaya konulmaya başlanan bu planın bilinmeyen bir tarafı yoktur. Biliniyor olmasına rağmen bölge ülkelerinin bu husustaki duyarsızlığını anlamak mümkün değildir. Diyelim ki, yüz yılı aşkın bir süreden beri planın uygulanması için fırsat kollayan planın sahipleri İngiltere ve ABD ile yandaşları planlarını ya gerçekten dünyadan gizlemeyi başardılar ya da böyle bir niyetlerinin olmadığına bölge ülkelerini yönetenleri inandırdılar. Aslında söz konusu planın bilinmeyen bir yanı yok. İngilizlerin hazırladığı plan çeşitli vesilelerle yayınlanmış, böylece bazı çevreler cesaretlendirilmek istenmiştir.
Kaldı ki, Irak’ta yaşananlar ve Suriye’de ABD ile yandaşlarının terör örgütlerini öne sürerek bu hedefe ulaşmaya çalıştıkları ortadadır. Buna rağmen bölge ülkelerinin hâlâ sömürgecileri dost bilmeleri devam ediyor.
Bu konuyu sık denebilecek sürelerle köşemde dile getirmeye, olaya dikkat çekmeye çalıyorum. Tekrar aynı konuya dönmeme medyada yer alan iki haber sebep oldu. Bu haberlerin ilki Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan’ın bir açıklaması ile ilgili. “Gelecekteki hedef Ankara ve Tahran” başlığı altında yer alan açıklamada Tantan özetle şöyle diyordu:
“Türkiye bir ateş çemberi ile sarıldı. Irak’tan sonra ikinci kukla Kürt devletini Suriye’de inşa etmeye çalışıyorlar. Emperyal güçlerin, İran ve Türkiye ise gelecekteki hedefleri. Yani Ankara ve Tahran.
ABD ve AB baskısına boyun eğilmemeli. Yüz yıl önce yırtıp çöpe attığımız haritaların yeniden çizilmesine izin vermemeliyiz.”
Bu konuya tekrar dönmeme vesile olan ikinci haber ise gazetelerde, “ABD yeni terörist elit kadro kuruyor” başlığı altında yer aldı. Bu haberde yüzyıllık planın uygulanması hususunda Haçlı ittifakının ısrarlı olduğunu gösteriyordu. Çünkü Türk yetkililer her fırsatta Irak ve Suriye’de ABD’nin teröristlerle birlikte hareket etmekten vazgeçmesi gerektiğini ısrarla dile getirirken sadece terör örgütlerini değişik adlar atında örgütlemeyi sürdürüyorlar. Bu arada İran’a karşı uygulamaya konulan ekonomik ambargo konusunda da Türkiye köşeye sıkıştırılmaya çalışılıyor. Netice itibariyle Haçlı ittifakının bölgemize yönelik planlarını görmezden gelmekten vazgeçilmesi gerekiyor. Belli ki, Haçlılar belirledikleri hedefe yürümekten vazgeçecek değiller. Arada bir gönül almaya yönelik açıklamalar bir anlam ifade etmiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.