Beka sorunu ne zamandan beri var?
AK Parti-MHP ittifakı genel seçimlerden beri ısrarlı bir şekilde beka sorunundan söz ediyor, ülkenin geleceğini tehlikeye atmamak için ittifaklarına oy istiyorlar. Aynı tavrı genel seçimlerde olduğu gibi mahalli seçimlerde de sürdürüyorlar. Mahalli seçimlerin bir iktidar değişikliğine yol açmayacağı düşünüldüğünde genel seçimlerdeki stratejinin hâlâ niçin sürdürüldüğü sorusu cevapsız kalıyor. Hatta beka sorunu konusunu mahalli seçim kampanyasının da malzemesi olarak kullanılıyor oluşu anlamsızlaşıyor. Derdim mahalli seçim ile genel seçim sonuçlarının ve aradaki farkı tartışmak değil. Ancak, ülkenin bir beka sorunu olduğunu ısrarlı bir şekilde vurgulayanlara birkaç soru sormak istiyorum.
İlk sorum ülkenin beka sorunu AK Parti iktidara geldiğinde de var mıydı? Bu soruya verilecek her cevap yeni soruları gündeme getirecektir. Eğer iktidar sahipleri 2002’de ülkenin beka sorunu yoktu diyorlarsa bu sorunu ülkenin başına bu sorunu AK Parti açmış anlamına gelir. Yok eğer vardı karşılığını verecek olurlarsa o zaman da, ‘17 yıldır iktidarsınız ülkeyi böyle bir sorundan kurtarmak sizin göreviniz değil miydi?’sorusu haklılık kazanır. Dün de ülkenin beka sorunu yoktu bugün de yok ise o zamanda seçmen bir hayali tehdit ile korkutuluyor demektir. Bu ise seçmeni baskı altına almak olur ki, bu bir seçimden ortaya çıkacak sonuç gerçeği yansıtmaz
Dileğim ülkenin hiçbir zaman beka sorunu ile karşı karşıya gelmemesidir. Gelirse de bu millet hep birlikte sorunun üstesinden gelmek için harekete geçer. Ancak, böyle bir konunun oy uğruna seçim malzemesi yapılması, sahiplerine kaybettirir. Ayrıca, bu ülke sadece AK Parti-MHP ittifakının taraftarlarının değil, bu ülkenin vatandaşıyım diyen herkesindir. Birileri kendilerini ülkenin imtiyazlı sahipleri olarak göremezler, böyle bir hakları yoktur.
Bu konuya daha önce girmiştim ve düşüncelerimi dile getirmiş, okuyucularımla paylaşmıştım. Ancak, aradan geçen zamana rağmen ülkenin beka sorunu ile karşı karşıya olduğu ve bu sorunu ortadan kaldıracak olanların sadece kendileri olduğunu ileri sürenlerin yandaş medyadaki bazı kalemleri ısrarlı bir şekilde ülkenin beka sorunu olduğunu ileri sürüyor, kendilerine göre bir takım gerekçeler sıralıyorlar. Bu iddialarını inanarak yazıyor olabilirler. Ancak, o zaman yukarıda dile getirmeye çalıştığım, ülkenin beka sorunu AK Parti iktidara geldiğinde de var mıydı? Yoktu da 17 yıllık AK Parti iktidarı sırasında mı ortaya çıktı sorularının cevabını araştırmaları gerekir. Çünkü önemli olan var olan bir sorunu tehdit malzemesi olarak kullanmak yerine iktidar sahiplerinin gereğini yapmalarıdır. Bu yapılmadan bir takım gerekçeler sıralayarak beka sorununu ispat etmeye çalışmak meselenin sorumlularını gizlemeye yönelik gayretten öte geçmez. Ayrıca bir de toplumun yarıya yakınını beka sorununu destekliyor gösterme gayreti olur ki, bu da yanlışın da ötesinde bir tavırdır.
Hemen belirteyim ki, toplumu kamplaştırmak, karşı kamplara ayrıştırmaktan ise insanımız ve ülkemiz çok zarar görür. Yıllarca kardeş kardeşi vurdu. Karşılıklı kamplardan nesiller arada kaybolup gitti. Yıllar sonra kapmalara ayrıştırılmış tarafların belli merkezler tarafından kullanıldığı anlaşıldığında ülkenin uğradığı zarar bir yana binlerce insanımızı kaybettik. Bu bakımdan olmayan tehditleri varmış gibi göstermekten vazgeçerek var olan gerçek tehlikeleri milletçe göğüslemek durumundayız. Bunun için kamplaşmaya değil, kucaklaşmaya ihtiyaç var.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.