Kılıçdaroğlu'na don biçmek!
Doğmamış bebeğe don biçmek!
Bir kısım medyaya bakarsanız CHP'nin iktidara gelmesine Kılıçdaroğlu'nun adaylığı yetti!.. Ya bir de genel başkan olursa CHP tek başına iktidar!.. Çünkü bir anda anketler yayınlamaya başladılar. Buna göre Kılıçdaroğlu'nun adaylığı CHP'yi yüzde 28'in üzerine çıkarmış durumda. Anketten söz ederken Kılıçdaroğlu'nun adaylığını açıklaması ile CHP yüzde 28'e çıkarken anket dışı yorumlarda CHP şimdiden yüzde 40'ı bulmuş durumda. CHP'nin yüzde 40'a ulaştığını söyleyenlerin dayanağı nedir bilmiyoruz. Zaten bu tiplere göre bir dayanağa da ihtiyaç yok. Çünkü bunlar kesinlikle gazeteci değil, partici. Partici olunca da neyin olduğu değil olması istenen önemli. Ecevit'i 'Karaoğlan' sloganı ile uçuranlar Kılıçdaroğlu'nu da 'Gandi' yakıştırması ile uçurmaya çalışıyorlar. Onlara bakarsanız 'Gandi Kemal' şimdiden uçmaya başladı bile. Kılıçdaroğlu ile Gandi'nin ne benzerliği var? Kılıçdaroğlu Gandi türü bir mücadele mi veriyor? Böyle bir şey yok... Peki Kılıçdaroğlu ile Gandi arasında bir fikri beraberlik mi söz konusu? O da değil. Kılıçdaroğlu ülkesi İngilizler tarafından işgal edilmiş de bir bağımsızlık mücadelesi mi veriyor? Kılıçdaroğlu ile Gandi arasında bir mücadele ve fikir beraberliği olmadığına göre "Gandi Kemal" diye topluma lanse etmenin anlamı ne olabilir? Reklam olsun torba dolsun kabilinden bir nitelendirme... Belki Kılıçdaroğlu'nun görünüş itibariyle Gandi'ye birazcık benzerliği olabilir ama bu da onu Gandi yapmaz ki? Her liderin bir benzeri olabilir ama kesinlikle bu benzerlik onları benzedikleri kişi ile aynileştirmez. Söz gelimi bir zamanlar Ecevit'in de benzeri hatta benzerleri vardı ama hepsi o kadar. Aslında üzerinde durmak istediğim medyanın Kılıçdaroğlu'nu Gandi diye topluma takdim etmesi değil... Ancak öylesine havaya girildi ki sanki daha gündeme gelmemiş bir seçimin sonuçlarını medya şimdiden ilan etmeye başladı. Peki medya bu kadar güçlü mü? Gerçekten medya desteği ile CHP ilk seçimde iktidar olabilir mi? Bunu elbette seçimlerde göreceğiz ama medyanın kendisini bu kadar güçlü hissetmesi hastalık belirtisidir. Kırk yıldır bu mesleğin içindeyim. Bu medya seçimlerde hangi partiyi desteklemiş, pompalamış, şişirmiş ise sonuç alamamışlar hatta çoğu zaman da karşı kampanya yürüttükleri parti, ipi birinci olarak göğüslemiştir. Bu bakımdan mesele meydanının desteğini almak değil, halkın desteğini almaktır. Şimdiye kadar CHP medyanın desteğini hep almasına karşılık halkın oyları ile iktidar olamamıştır. Bunun sebebi de halka ters düşen politika ve söylemlerdir. Bu bakımdan şimdiden medyanın doğmamış bebeğe don biçmesi, CHP'yi tek başına olmasa bile MHP ile koalisyon halinde iktidara taşıması ham hayalden öte bir anlam ifade etmez. Bu arada yapılan yayınlar bir başka gerçeği daha ortaya koyuyor. Bu arada Kılıçdaroğlu'nu masa başında CHP'nin yeni kahraman lideri ilan edenler bu arada iktidar patisinin de gerilemeye başladığını ısrarla tekrarlamaktan geri kalmıyorlar. Halbuki yayınladıkları anketlerde öyle bir gerileme görülmüyor.
Görünen o ki belli çevreler siyasetin yeniden belirlenmesi, mevcut siyasi yapının değiştirilmesi için harekete geçmiş bulunuyorlar. Baykal ile ilgili kasetin CHP Kongresine 10 gün kala medyaya sızdırılması, böylece Baykal'ın genel başkanlıktan çekilmesinin sağlanması ve arkasından birtakım taktiklerle Kılıçdaroğlu'nun adaylığını ilan etmesi bu yeni düzenlemeye ulaşmak için atılmış adımlardır. Bundan sonraki adımı ise Kılıçdaroğlu'nun cilalanması, topluma bir ümit gibi takdim edilmesi oluşturmaktadır. Daha adaylığını ilan eder etmez bir anda CHP'nin oylarının yüzde 8 arttığı, hatta hızını almayan bazı kalemlerin CHP oylarının yüzde 40'a ulaştığı iddiaları da bu cilalama ya da köpürtme işinin bir parçasıdır. Bu pompalama, cilalama ve köpürtme ile Kılıçdaroğlu CHP genel başkanlığını kazanabilir ama oyların artması için yeni yönetimin halkın isteklerini dikkate alması, halk ile mücadeleden vazgeçmesi, toplumu potansiyel tehlike görmek gibi bir saplantıdan kurtulması gerekiyor. Kısacı toplumun isteklerine kulaklarını tıkayan bir CHP'nin başına kim gelirse gelsin netice değişmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.