Öğrenciler okulda güvende olabilmeli
İlköğretimden üniversiteye kadar gönderdiğimiz yavrularımızın buralarda güven içinde olabilmeleri gerekir. Güven içinde, kötü alışkanlıklardan uzak, iyi yetişmiş gençler olarak okullarını bitirip hayata atıldıkları takdirde bu okullar görevlerini yapmış olurlar. Aksi halde öğretim kurumları zaman öğütme makineleri olmaktan öte bir anlam ifade etmezler.
Çocuklarımızın okullarında güven içinde, iyi eğitim almış insanlar olarak yetişmelerinde sorumluluk elbette buralardaki eğitim ve öğretim görevlilerine düşer. Özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı ile okul yöneticileri öğrencileri bir takım tehlikelerden koruyucu tedbirleri zamanında almalılar ki gençlerimiz heba olup gitmesinler.
Hepimiz biliyoruz ki ilköğretim okullarından ortaöğretim ve yüksek öğretim kurumlarına kadar gençlerimiz bir takım telkinlere ve tehlikelere maruzdurlar. Artık sigara ve uyuşturucu kullanma yaşının ilköğretim çağlarına kadar indiğini ilgililer sıkça vurguluyor ve tedbir alınması için yetkilileri uyarıyorlar. Bunun yanında eğitim kurumlarında gerçekten eğitim ve öğretimden gerektiği gibi yararlanarak geleceğin iyi yetişmiş insanları olmanın gayretinde olanlar bulunduğu gibi bunun aksine serkeşliği marifet sayan çocuklarda vardır. Elbette bu gençler dışlanmamalı, onlarında ıslahı ve eğitimi için her türlü tedbir alınmalıdır. Ancak, sadece dersleri ile meşgul gençlerin bir takım ders dışı ilişkilerin içindeki arkadaşlarının tasallutuna maruz kalmalarını engellemek de sanıyorum özellikle okul yöneticilerinin görevidir ve bunun için gerektiğinde emniyet güçleri ile çeşitli devlet kurumlarından destek isteyebilirler/istemelidirler. Çünkü, öğrenciler okul saatleri içinde öğretmenleri ile okul yöneticilerine emanettir, onların sorumluluğu altındadır. Bu bakımdan Milli Eğitim Bakanı'nın bir konuşmasında okullarda müdür yardımcılarından birinin çocukları bazı iç ve dış tehlikelere karşı koruma ve bunun için gerektiğinde emniyet güçleri ile işbirliği yapmalarını istemesi medyada "Ajan eğitimci" tartışmalarını gündeme getirdi. Böyle bir görevlinin hemen ajan şeklinde hedef tahtası haline getirilmesi belli çevrelerce okullarda her türlü kötü alışkanlığın serbest olması gerektiği gibi bir anlayışı gündeme getirdi. Öyle anlaşılıyor ki sadece okulların önlerindeki kötü niyetlilerin değil bunların içeriden kandırabilecekleri gençlerde karışılmaması istendiği gibi bir görüntü çıkıyor. Yoksa her okulda bir görevlinin gerektiğinde ve sadece öğrencilerini bir takım kötü alışkanlıklardan ve kötü niyetlilerden korumak adına adım atmalarının istenmesini "Okullarda ajan eğitimciler iş başında" şeklinde değerlendirilmesinin başka türlü izahı olabilir mi?
Biz de oralardan geçtik, çocuklarımızda hâlâ öğrencilik yapıyorlar. Onlarla ilgilenirken gençlerimizin ne tür tehlikelerle karşı karşıya kaldıklarını görüyor ve biliyoruz. Öyle anlaşılıyor ki bazı çevreler çocuklarımızın okul dışı saldırılara maruz kalması ile yetinmeyip okulların içinde de saldırıların devam etmesini istiyorlar. Sanki okul yöneticileri ve öğretmenler özgürlük adına okul tuvaletlerinin sigara içim alanları olmasına, okul kapılarında bir takım kötü niyetli kişilerin uyuşturucu ticareti ve fuhuşa varan çabalarına engel olunmasını istenmiyor. İyi niyetli bir teklifi "Ajan eğitimci" olarak nitelendiren medyanın İstanbul ve Ankara'da yaşanan öğrenci eylemlerini de öğrencilerin protesto hakları çerçevesinde değerlendirmelerinin tesadüf olup olmadığını düşünmek gerekiyor.
Sanki okullarda huzurun yerini karmaşanın, ders yerine eylemlerin almasından birileri memnuniyet duyuyor. Yoksa bir takım kötü niyetlilere karşı çocuklarımızı korumak adına emniyet ile işbirliği yapan öğretmenlerin "Ajan eğitimci" olarak nitelendirilmesi mümkün olabilir mi? Okul yöneticilerinin okul çevrelerinde oluşturulan bir takım şebekelere karşı mücadelede emniyetten destek istemeleri yanlış bir davranış mıdır?
Görünen o ki bu ülkede dün olduğu gibi bugün de birileri özellikle okullarımızın karışmasını, öğrencilerin derslerinden çok sokaklarda eylem yapmalarını arzu ediyor. İstiyorlar ki ortalık karışsın, toplum tedirgin olsun ve bir takım güçler devreye girerek kendilerine halkın vermediği iktidara bu yolla ulaşsınlar. Dileriz bu istekler artık karşılık bulmaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.