Bu yasa uzun ömürlü olmaz!..
Uzun süreden beri gündemden düşmeyen Sosyal Güvenlik Yasası, Meclis’te kabul edilerek onay için Cumhurbaşkanı Gül’e gönderildi. Cumhurbaşkanı onaylar mı yoksa bir daha görüşülmek üzere Meclis’e geri mi gönderir bilemiyoruz. Ancak, toplumun her kesiminde oluşan ortak kanaat “Bu yasa uzun ömürlü olmaz. Mutlaka değiştirilir” şeklindedir. Bu kanaatte olanlar sadece AKP’ye muhalif olanlar değil, geçen seçimlerde oyunu AKP’ye vermiş olanlar ve hâlâ AKP’yi destekleyenler bile Sosyal Güvenlik Yasası’nın mantığını anlayabilmiş değil. özellikle de 65 yaşından önce emekli olmanın engellenmesi hükmünün getirilmesinin mantıki bir izahı yok. Sosyal güvenlik kurumlarının zararı ile izah yeterli değildir.
Söz gelimi çalışanlar 25 yaşında işe girmiş bir kişi 50 yaşında 25 yıl, 55 yaşında 30 yıl, 60 yaşında 35 yıl çalıştığı halde emekliliğe hak kazanamayacak. Bu kişinin özel sektörde bir fabrikada çalıştığını düşünün. Ne olacak bu işçinin hali?.. İşveren 60 yaşındaki bir işçiyi fabrikasında çalıştırmak istemeyecek, işçi emekli olamayacak. Neticede işsiz kaldığında 5 yıl evinde hiçbir geliri olmadan 65 yaşını doldurmayı bekleyecek. Bu işin mantığı var mı?
Masa başı görevlerde olanlar için belki çalışarak 65 yaşını doldurmayı beklemek mümkün olacak ama, arazide ya da fabrikada çalışanlar, bazı özel görevlerde bulunanlar için iş bulsalar bile 65 yaşını çalışarak doldurmaları pek mümkün olmayacak.
Elbette insanlar şimdi olduğu gibi genç yaşta emekli olsunlar diyor ve bunu savunuyor değilim. Bir insanın sağlığı izin verdikten sonra ölene kadar çalışsın, bundan zarar gelmez. Emekliliğin hiçbir işe yaramadan ölümü beklemek olmaktan çıkartılmasına hiç itirazım yok ama, çıkartılan yasanın tek hedefi sosyal güvelik kurumlarının zararını önlemek için devleti emekli maaşından kurtarmayı öngörüyor. Bu yaklaşım ise sosyal devlet anlayışı ile kesinlikle bağdaşmaz. Hele hele sosyal güvenlik kurumlarını birer ticarethane gibi algılamak olayı kâr-zarar hesabına dönüştürmek çok yanlıştır.
Aslında şu anda yürürlükte olan yasa kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşında emekliliği öngörmektedir. Emeklilik yaşının bu rakamların üzerine çıkartılması kesinlikle ülkemiz şartlarına uymuyor ve bu yasa uzun ömürlü olmayacak, bir iktidar değişikliğinde değişikliğe uğrayacaktır.
Bir toplumun tümünü ilgilendiren; sağlığından emekliliğine kadar tüm hayatı kuşatan bir yasa eğer topluma anlatılamamış ve benimsetilememişse o yasanın uzun ömürlü olması çok zordur. Kaldı ki, sağlık hizmetlerinden yararlanma hususunda getirilen pek çok sınırlama vardır. Bazı alanlarda sağlık hizmetleri adeta paralı hale getirilmektedir. Bir yandan herkesin genel sağlık sigortası kapsamına alınmasından söz ediliyor, öbür yandan ilaçtan tutun da bir takım tedavi hizmetlerine katkı payı adı altında ücret getiriliyor. Peki parası olmayan ne yapacak? Eğer herkes genel sağlık sigortası kapsamına alınıyorsa çalışanlar için getirilen bu sınırlandırmalar neyin nesi?
Tekrar ediyorum yeni Sosyal Güvenlik Yasası topluma anlatılabilmiş ve benimsetilmiş değildir. Bunun için siyasiler çok yoğun baskı altında kalacaklardır. Diyebiliriz ki, ilk seçim kampanyasında bu baskılar hissedilecek, siyasiler bazı taahhütlerde bulunmaya zorlanacaktır.
Bugün 40 yaşında, 43 yaşında emekli olmuş olanlar bile bu yaşlardaki emekliliği savunmuyorlar. Ancak, 65 yaşında emekliliğin de savunulacak yanı yok. Bu arada anlamakta zorlandığım bir başka husus ise böyle bir yasanın işçi ve memur sendikaları tarafından nasıl kabullenilebildiğidir. Sendika yöneticileri, üyelerine bunu nasıl anlatacaklardır?
Bu köşenin sürekli okuyucuları bilirler ki AKP’nin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasına kesinlikle karşıyım. Temennim davanın kapatma ile sonuçlanmamasıdır. Ancak hemen belirteyim ki AKP Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmadığı takdirde bu yasa sebebiyle çok büyük oy kaybına uğrayacaktır. Bir bakıma AKP bir takım gerekçelerle böyle bir yasayı çıkarmakla kendi sonunu hazırlayan bir adım atmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.