Her konu referanduma sunulmalı mı?
CHP'nin bedelli askerlik teklifi referandumu yeniden gündeme getirdi. Çünkü, Başbakan Erdoğan böyle bir sorumluluğu üstlenemeyeceğini, seçimden sonra konuyu referanduma sunabileceklerini söyledi. Bu sözler referandum tartışmasının fitilini yeniden ateşledi. Başbakan bunu konuyu ileri bir tarihe ertelemek ve gündemden düşürmek için mi yoksa gerçekten niyeti bu olduğu için mi söyledi bilmemiz mümkün değil. Ancak, ülke yönetimine talip olmak ve Başbakanlık koltuğunda oturmak beraberinde sorumluluğu da getirir. Ben bu sorumluluğu üstlenmek istemem deme hakkı olamaz. Kaldı ki milletvekillerinin ve iktidar sahiplerinin her kaldırdıkları el, sergiledikleri her icraat sorumluk gerektirir. Özellikle iktidar sahipleri fakir fukaranın yaşadıklarından sorumludurlar.Ve o sorumluluğun hesabını bu dünyada vermeseler bile ahirette vereceklerdir. Meseleye bu yönüyle baktığımızda yönetime talip olmak çok cazip bir iş değil, ateşten gömlek giymekten beter.
Gelelim referandum konusuna.
Bedelli askerlik konusu referanduma sunulması gereken konulardan birisi midir? Bunun da ötesinde her konu referanduma sunulabilir mi? Söz gelimi temel insan haklarından herhangi birisi referanduma sunulabilir mi? Çoğunluğun her konuda karar verme ve azınlığın bazı haklarını yok saymak gibi bir hakkı olabilir mi?
Hemen belirtelim ki her konu referanduma sunulamaz/sunulmaması gerekir. Söz gelimi azınlığın inanç hakkı çoğunluğun ya da ülkemizde olduğu gibi bunun tersi çoğunluğun inanç hakkı azınlığın tercihine de bırakılamaz. Sistemin adı ister demokrasi ister padişahlık olsun bu durum değişmez. Meseleye bu açıdan bakıldığında bedelli askerlik konusunu temel insan hakları çerçevesinde değerlendirmek sanıyorum doğru olmaz. Bu ülkenin içinde bulunduğu şartlara göre ele alınması gereken bir konudur. Konu enine boyuna tartışılır, böyle bir yasanının kabulünün artı ve eksileri ortaya konularak Millet Meclisi bu konuda bir karar verebilir. Millet Meclisi anayasa değişikliği bile yapabildiğine, hatta yeterli sayıya ulaşıldığında referanduma gitmesine bile gerek kalmazken bedelli askerlik teklifini referandum konusu haline getirmek seçimlere dönük siyasi hamleye siyasi bir karşı hamle ile karşılık vermek demektir. Denebilir ki şu seçim ortamında her parti seçmene selam manasına gelecek bir takım tekliflerle ortaya çıkabilir, bu da normaldir. Ancak, şimdiye kadar neredeydiniz? Gerçekten böyle bir yasanın çıkmasını gönülden istiyordu iseniz daha önceden niçin gündeme getirmediniz sorusu elbette haklıdır ama olayı referandum konusu gibi takdim etmenin de bir anlamı yoktur. Aslında bu vesileyle askerliğin bedelli olup olmamasından çok zorunlu askerlik uygulamasının tartışmaya açılması gerekmez mi? Söz gelimi profesyonel askerlik uygulamasına geçilmek istenen bir dönemde olayın bütün yönleri ile ele alınması daha doğru olmaz mı? Unutmamak gerekir ki bu ülkede yıllardan beri "Doğuştan asker millet" söylemi tekrarlanır durur. Doğuştan asker bir millet üzerinden askerlik yapmayı kaldırmak belki de toplumun önemli bir kesimde kabul görmeyecektir? Eğer büyük bir kesimde kabul görüyorsa o zamanda doğuştan asker bir millet olduğumuz yönündeki söylemlerin bir anlamı kalmamış olur.
Kesinlikle kimsenin kahramanlık ve vatanseverlik duygularını ölçmek niyetinde değilim. Ancak, konuları dar bir zamana sıkıştırıp, tartışmaya imkan vermeden gündeme getirmek ve gündemden çıkarmak huyundan artık özellikle siyasilerin vazgeçmesi gerekiyor.
Bu arada Başbakan'ın bedelli askerlik konusunu referanduma sunma teklifine karşılık 'Madem öyle nükleer santral yapım işini de referanduma götürelim kararı halk versin' diyenler var. Bana göre bedelli askerlik ne kadar referanduma ihtiyaç duyuyorsa nükleer santral konusu çok daha fazlasını hak ediyor.
Ancak, böyle her konu referanduma sunulacaksa o zaman yönetenler tüm sorumluğu millete yıkıyorlar, kendilerini böylece sorumluluktan kurtarıyor gibi bir düşünce akla gelebilir. Sorumluluk üstlenmek istemeyenler evlerinde otursun bu sorumluğu ve neticede hesap vermeyi göze alabilenler meydana çıksın demek yanlış olmaz. Çünkü, temsilciler millet adına karar verdiklerine göre ikide bir millete gitmek vekillikten vazgeçmek anlamına gelebilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.