Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Halka karşı, halk için!..

Halka karşı, halk için!..

Elbette olmaz, “Halka karşı, halk için”. Attığım başlığın çelişkisinin farkındayım. Ne var ki ülkemizde politikalar her alanda hep bu mantık çerçevesinde oluşuyor ve uygulanıyor. Güya her şey halk için yapılıyor ama; uygulamadan halk sıkıntıya düşüyor, eziliyor. Halkın iradesi ortaya çıksın, halk kimleri istiyorsa ülkeyi onlar yönetsin diye seçimler yapılıyor ama seçimlerden çıkan sonuç birilerini memnun etmezse içine düştüğü yanlıştan halkı kurtarmak (!) bahanesiyle halkın iradesi bir kenara itiliveriyor. Bir bakıma halk için ama halka karşı bir uygulamayla karşı karşıya kalıyoruz.

Gelelim esas üzerinde durmak istediğimiz konuya. ülkemiz halkı dünya üzerinde petrolü en yüksek fiyata tüketmeye mahkum edilmiş durumda. Bunun başlıca sebebi de petrol ürünlerine uygulanan vergiler. Petrol ürünlerinin satış fiyatının diyebiliriz ki dörtte üçü vergi. Bütçe açığını kapatmak için petrol ürünlerindeki vergi sürekli yüksek tutuluyor. Aynı şey haberleşme hizmetleri için de geçerli. Kullandığınız cep telefonu faturasını incelediğinizde aldığınız hizmete karşılık ödediğiniz bedelin yüzde 43’ü kadar da vergi ödediğinizi görürsünüz. Bunun mantığı olabilir mi? Bir insan aldığı hizmetin bedelini öderken bir de devlete vergi verir mi? Bizde verir. Gerekçe ise insanımıza daha çok hizmet götürmek. Yani alınan vergilerin sebebi halktır, halka hizmet götürmektir. Ama, uygulama halka karşıdır.

Söz gelimi petrol ürünlerindeki verginin çok yüksek olduğu, kaldırılamasa bile indirilmesi gerektiği gündeme geldiğinde Maliye hemen buna karşı bir tavır sergiler. Yani akaryakıttaki verginin düşmesine sıcak bakmaz. çünkü Maliye’nin öncelikli hedefi alınan borçların faizini zamanında ödemektir. Borç faizleri zamanında ödenmelidir ki, halkımızın onuru incinmesin. Peki bu yüksek vergilerin altında ezilen halkın onuru incinmez mi? İşin bu yönü yöneticileri ilgilendirmez. çünkü, onlara göre alınan iç ve dış borçların zamanı gelen faizlerinin ödenmelidir ki, yeniden borçlanılabilsin.

Bu arada halk eziliyormuş, insanımız mutsuz oluyormuş, çok önemli değil. çünkü, insanımızın mutluluğu alım gücünün artırılmasından çok borç faizlerinin ödenmesine bağlıdır (!). Aslında alınan borçların sorumlusu halkımız değildir. Bu işte hiçbir dahli yoktur. Amafaturayı ödemek ona düşer. İyi vatandaş olmanın şartı yemeyip içmeyip alınan borçların faizini ödemektir. çünkü idarecilerimiz sürekli vergi oranlarını artırıyorsa, bankalara faiz oranlarını artırma imkanı veriyorlarsa bunlar hep halkımız içindir (!). Kısacası halkımız için diye diye halkın sırtındaki yük sürekli atar. öylesine ağır yüklerin altına sokulmuştur ki, halkımızın beli artık iki büklüm olmuştur. Beli bükülmüş olsa da tüm bu sıkıntılar halkımız için çektirilmektedir. Yönetenler öyle derler. Söylenenlere inanıyor ya da inanmıyor olmanız neticeyi değiştirmez. Onlar bildiklerini okurlar. Millete de kendi çıkarı için (!) bu çilelere katlanmak düşer.

Aynı gün gazetelerin ekonomi sayfalarında iki haberin yan yana gelmesi nasıl siyasette “Halka rağmen, halk için” gibi bir tepeden inmeci uygulama geçerli ise ekonomide de “Halka karşı, halk için” uygulamasının ispatını oluşturdu. Ekonomi sayfalarında yan yana verilen iki haberden ilki; “Maliye akaryakıttaki verginin düşmesine sıcak bakmıyor” ikincisi ise “Bankalar kredi kartı faizlerinin düşürülmesine karşı” başlığı altında veriliyordu. Halbuki akaryakıttaki vergilerin düşürülmesi de, kredi kartı faizlerinin düşürülmesi de halkın çıkarına bir gelişme olabilirdi ama, ne yazık ki, yine “Halka karşı, halk için” çarpık mantığı devreye giriyor, ilgililerin her iki konuda da indirime gidilmesine karşı çıktığı görülüyordu. Bu şartlarda öyle görünüyor ki, iktidar da aynı gerekçelerle istenene boyun eğecektir.

Hani artık şu mantığı ters çevirip para babaları yerine biraz da gerçek anlamda halkımızın rahat nefes almasını sağlayacak adımlar atılsa. çünkü, bu milletin artık ne dayanacak ne de tahammül edecek gücü kaldı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi