CHP Genel Başkanı Baykal "Toplum ayrışıyor" demiş.. Doğru söylemiş.. Ama bu ayrışmanın sorumlusu kim ya da hangi zihniyet sorusuna cevap vermemiş.. Sanki toplumdaki ayrışmada kendisinin ve CHP'nin payı yokmuş gibi bir üslup sergilemiş.. Halbuki toplumdaki siz-biz ayrımının esas sorumlusu CHP'dir.. Bir diğer ifade ile İttihatçı anlayıştır.

Baykal kendince ayrışmanın sebebini şöyle izah etmiş:

"Birbirine kuşkuyla bakan bir topluma doğru dönüştürülmek isteniyor ülke. Devletin tepesinde kavga edersen toplumu nasıl kucaklayacaksın"

Bu memlekette bir ayrışma elbette var.. Kimse istememesine rağmen bu ayrışma devam ediyor.. çünkü toplum buna zorlanıyor. Bunun tehlikeli bir gidiş olduğuna, farklılıklara rağmen birlikte yaşamayı öğrenmek durumunda olduğumuza sık sık dikkat çekiyoruz. İnançlarından dolayı bu ülkede dışlananlar olduğu, birileri bizden-sizden gruplaşmasını körüklediği, ilerici-gerici, çağdaş-çağ dışı gibi ayrışmayı körükleyen kavramları ısrarla kullandıkları sürece bu ayrışmayı körüklemiş olmaktadırlar. Kendilerini bu ülkenin asli unsuru kabul eden çevreler bu ayrılığı bir yandan körükleyip bir de ayrışmadan şikayet etmeleri sanki bu ayrışmanın birinci derecedeki sorumluları kendileri değilmiş gibi davranmaları toplumu aptal yerine koymak değil midir?

Bu memlektette İttkihatçı zihniyet uzun yıllar toplumu değiştirmenin peşinde oldu. Bu değiştirmeyi gerçekleştirirken tek hedef ise tüm toplumu kendi anlayış kalıplarına çekmek, orada eritmek oldu. Bu zihniyetin farklılıklara hiçbir zaman tahammülü olmadı. Toplumda kendi anlayışlarına uyum sağlayanlar oldu ise bunlar, çağdaş, ilerici, modern gibi kelimelerle ifade edildi. Buna uymayanlar ise bu kavramnların zıddı ile nitelendirildi. çünkü, İttihatçı zihniyetin mensupları kendilerini çağdaşlığın, ilericiliğin, modernliğin ve demokratlığın ölçüsü olarak topluma kabul ettirmenin peşine düştüler. Bu gerçek ortada dururken Baykal'ın toplumdaki ayrışmanın sebebini başka yerlerde aramasının anlamı olabilir mi?

Seçimlerde oy kullanan insanları bile kendileri gibi düşünenlere oy verenler ve vermeyenler olarak ayırıp, kendileri gibi düşünenleri çağdaş, akıllı gibi sıfatlarla nitelendirirken, vermeyenleri kandırılmışlar grubu olarak nitelendirip onların verdiği oyları yok saymaya varan bir anlayışın bu ülkede yaşadığını hepimiz biliyoruz.

Kaldı ki toplumun farklılıklarını koruması ve yaşaması bir ayrışma olarak nitelendirmenin de doğru bir değerlendirme olduğunu sanmıyorum. Bir ailenin fertleri arasında bile farklı anlayışlar olabilir. Olması da doğaldır.. önemli olan bu farklılıkların yok edilmesi için birilerinin kendilerini görevli sayması, bunun için gerektiğinde zor kullanmaya hakları olduğunu düşünmeleridir. Bu memlekette yapılan darbelerin hemen hepsinin esas sebebi bu farklılıklara tahammülsüzlüktür. Bir bakıma tüm toplumu İttihatçı bir anlayış etrafında toplama gayretidir. İşte bu gayrettir ki kendilerini bu anlayışın dışında görenleri rahatsız etmekte, üzmektedir. Dışlanmışlık duygusuna itmektedir.

Yoksa ülkemiz insanı kendi haline bırakılsa, herkesin kendi farklılığını yaşama imkanı olsa toplumda kesinlikle bir ayrışma olmaz. Bunun örneklerini geçmişte yaşadık.. Ancak, belli bir çevre kendisine göre farklı gördüğü kesimleri hizaya getirme girişimlerini yaygınlaştırdıkça ister istemez tepkiler oluştu. Bu tepkiler genellikle pasif olsa da içten içe insanlar acı çektiler. Başörtüsü takıyor diye ellerinden okuma imkanı alınan insanların içlerindeki duyguyu Baykal ayrışma olarak nitelendiriyorsa bunun sorumlusunun da temsil ettikleri zihniyet olduğunu açıkça görür.

Bu bakımdan CHP'nin bu ülkede ayrışmadan söz etmeye hiç hakkı yoktur. Kaldı ki, ayrışma isteyen de yoktur. Ancak, insanlar dışlana dışlana bir ayrışmaya zorlanıyorlar. Bugün ihtilaf ve çatışma sebebi gibi görülen farklılıklara rağmen dün tüm toplumun İstiklal Savaşı'nı birlikte yaptığı unutturulmak isteniyor.