2. Charlie Hebdo vakası
Cumartesi öğleden sonra Kopenhag’ın ortasında Paris’teki uğursuz Charlie Hebdo saldırılarını müzakere etmek üzere “sanat, küfretmek ve ifade özgürlüğü” konulu bir toplantı düzenleniyor. Toplantıda Fransız büyükelçi Francois Zimeray ve İsveçli karikatürist Lars Vilks de bulunuyor. İki veya üç kişi tarafından toplantı salonu basılıp 30-40 defa ateş ediliyor. Sonuç: bir ölü, iki yaralı.
Yazıyı yazdığım vakte kadar mizansenin eksik parçalarından olan, ‘tekbir getiren terörist’ videosu henüz ortaya çıkmamıştı!
Şimdilik saldırganların arabası bulundu ama kendilerine de henüz ulaşılamadı. Ama bu hadiseyle birlikte ilk defa 2005’te karikatür krizinin patladığı Danimarka’da 10 sene sonra yeniden gündem Müslümanlara ve güvenlik krizi meselesine getirilmiş oldu. Amerika’da 3 Müslüman gencin katledilmesinden hemen sonra meydana gelen bu olay hiç de tesadüf gibi durmuyor. İslamofobik terörizm şebekesi oldukça sofistike araçlar ve manidar zamanlamayla çalışmaya devam ediyor…
Hatırlayalım, Danimarka’da 2005 yılında Jyllands Posten paçavrası ilk defa İslam karşıtı karikatürleri çizmiş ve tüm dünyada tepkileri üzerine toplamıştı. 68 yaşındaki Lars Vilks de 2007 senesinde Peygamberimize hakaret eden bir karikatür çizerek İslamofobik terörizm ateşine benzin dökmüştü. Bu teşebbüsü sonrası Vilks’e defalarca tehdit telefonları gelmiş. Birkaç defa kendisine suikast teşebbüsünde bulunulmuş. Hatta Uppsala Üniversitesi’nde konuşma yaptığı sırada fiili bir saldırıya da uğramış ve yaralanmış. Polis korumasındaki Vilks’in başına El-Kaide’nin 150 bin dolar ödül koyduğu bile iddia ediliyor. Mayıs 2014’te Müslüman olduktan sonra Cihad Jane ismini alan Amerikalı Coleen LaRose, Vilks’e suikast teşebbüsü suçlamasıyla 10 yıl hapse mahkûm edilmiş. İşte bu geçmişinden dolayı, Paris saldırıları sonrası hassas ortamda Vilks’in Kophenag’ın göbeğinde provokatif bir toplantıda arzıendam etmesi şehrin ortasına bomba yüklü araç getirmekten farksız…
Vilks’in meş’um karikatürleri aynen Charlie Hebdo saldırısı sonrası olduğu gibi Avrupa’nın bazı gazetelerinde de basılmıştı. Ne adına? Sözümona ifade özgürlüğüne destek adına…
Tüm bunlar provokatör Vilks’i radikal veya karanlık odaklar için gayet elverişli bir hedef de yapıyor. Gündem baronları ve İslamofobik terörizmin kumanda masasındakiler için uygun zaman ve şartlar oluştuğunda bu tür eylemler için düğmeye basılıyor ve Avrupa’nın karikatürize korkuları tazelenmiş olarak ortaya çıkıveriyor. Haaretz’in olayın akşamı yayınladığı habere göre Vilks 2007’de CNN’de katıldığı bir programda tüm dinlere hakaret etmenin demokratik olarak mümkün olması gerektiğini ve eğer bir dine hakaret ediyorsanız hepsine edebilmek gerektiğini ifade etmiş. Kendince özgür ve demokrat pozlar vermeye çalışmış Vilks. Ama gelin görün ki bu tür vak’alarda asıl hedefin İslam’ın değerleri olduğunu bilmeyen yok artık. Çoğunlukla Peygamber Efendimiz’e hakaret eden, bazen Hz. İsa ve Hristiyanları da hedef alan karikatürler var ama kesinlikle Yahudilikle ilgili hakaret içeren karikatürler yok bu çizerlerin gündeminde. Neden? Çünkü antisemitizm suç bu ülkelerde.
İslamofobi, antisemitizm gibi suç kabul edilinceye kadar ‘özgürlük’ maskesiyle yeni provokatif krizler ve ‘fâili mestûr’ terör saldırıları ve cinayetleri izlemeye devam edeceğiz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.