Meşrûiyet Cephesi
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suudi Arabistan ziyareti bölgesel dengelerin geleceği açısından oldukça kritik ve önemli. Tevâfuk, aynı gün darbeci Sisi de Suudi Arabistan’da olacak ve Kral Selman’la görüşecek. Erdoğan’ın ziyaret öncesinde havalimanında bir gazetecinin “Sisi ile görüşecek misiniz?” sorusuna “Şaka yapıyorsun herhalde!” diye cevap vermesi ve tavrını koruduğunun altını çizmesi hiçbir spekülasyona yer vermeyecek kadar açık; Erdoğan, darbeyi meşrulaştıracak adım atmayacak. Zaman zaman bizim ‘bir kısım medya’da ve ‘akvaryum siyasetçileri’ arasında zuhur eden ‘Sisi ve Esed sevdası’nın Erdoğan nezdinde hiçbir karşılığı olmadığı besbelli. Bu tavrın, kısa vadede kimilerine dış poltikada ‘tutukluk’ gibi görünse de orta ve uzun vadede bölge halklarının önünü açacak ilkesel ve müstakim bir siyaset olduğunun altını çizelim.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri ve icraatları birbiriyle münasip ve tutarlı olmasına rağmen Sisi’nin dili ile eli her darbeci gibi ayrı telden çalıyor. 20 aydır darbeyi meşrulaştırmak için seleflerini geride bırakacak her türlü vahşete ve zulme imza atan Sisi, şimdi de Körfez parasıyla bölgede “kahramanlığa” ve Arapları birleştiren bir “mihver şahsiyet”e dönüşme çabasında. Sina’dan sonra Libya’da da kaosu artırıcı etki yapan askeri operasyonları bunun alameti. Nafile debelenmeler, semeresiz meşakkatler! Bir yandan Türkiye ve Katar aleyhinde olumsuz hiçbir açıklamasının olmadığını iddia ederken diğer yandan kendi kontrolündeki Mısır basını eliyle Erdoğan’a ve Türkiye’ye hakaretler yağdırtıyor Sisi. Önce İzzeddin El-Kassam Tugayları’nı ‘terör örgütü’ listesine aldırdığı yetmiyormuş gibi şimdi de Hamas’ı ‘terör örgütü’ kabul eden kararı çıkarttıran, DAEŞ’le aynı kefeye koyduğu Hamas’ı ve İhvan’ı yok etmek için elinden geleni ardına koymayan Sisi’nin Ak Parti ve Erdoğan hakkında olumlu bir kanaati olabileceğini ummak en hafif tabiriyle saflık olur.
Suudi Arabistan, Sisi yükünü daha fazla taşımayacağını gittikçe daha iyi görüyor ve isyan rüzgarlarını kapısından uzak tutmak pahasına kredi açtığı Sisi ile mesafeyi her geçen gün daha da açmak niyetinde olduğunu gösteren adımlar atıyor. Suudi Arabistan’ın, Sisi’nin İnterpol kanalıyla yakalama kararı çıkarttığı Yusuf El-Karadavi’nin başkanı olduğu Uluslararası İslam Alimleri Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği’yi geçtiğimiz hafta ağırlayıp İhvan lehinde açıklama yapması, Kral Selman’ın göreve gelişinden beri devam eden dipten gelen politika değişikliğinin devamı niteliğinde olumlu bir adım. Erdoğan’ın kritik Suud Arabistan ziyareti bu zaviyeden bakıldığında bölgede oluşması muhtemel yeni eksenlerin de hazırlık turlarından birisi. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan’a ziyaretinden önce yaptığı açıklamada görüşme gündeminin öncelikle bölgedeki gelişmeler olduğunu ve hiçbirine kayıtsız kalamayacaklarını ifade etti. Bugün gerçekleşmesi beklenen Kral Selman-Erdoğan görüşmesinin kısa vadede olmasa bile yakın gelecekte, Libya’dan Yemen’e, Mısır’dan Suriye’ye bölgesel gelişmelerin seyrini değiştirecek sonuçlar doğurabilir.
Körfez ülkelerinin bölgenin kodlarını bozan Mısır darbesine verdikleri destek ve Mısırlıların meşrûiyet rüyalarını kâbusa çeviren Sisi’ye açtıkları kredi unutulmayacak. Bu aktörlerin, Türkiye’yi hedef alan politikaların ve Türkiye’siz düzen kurma çabalarının sonuçsuz kalacağını gördükçe makas değiştirmek için yeni yollar aramaları kuvvetle muhtemel. Bu şartlarda, Erdoğan’ın Suudi Arabistan’daki ‘dip dalga’yı şiddetlendirecek doğru hamleler yapması ve meşrûiyet cephesini güçlendirecek şekilde müttefiklerini artırması özellikle İran’ın kriz tırmandırma siyasetine karşı tek çıkar yol…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.