Memlekette haddinden fazla yazar olduğunu biliyordum da bu kadar çok pilot, üstelik savaş uçağı pilotu olduğundan haberim yoktu..

Önce Bekir Coşkun yazdı.. «Uçan Tabut» dedi bizim emektar F4'lere.. Tabi yanlıştı. Gerçi onun yanlışları bununla da sınırlı değildi..

Eskiyen her uçak «Uçan tabut» mudur? Hayır... Öyle olsa, eskiyen otomobillere da «tekerlekli tabut» falan demek lazım..

«Uçan tabut» yaftası, Hava Kuvvetlerinde duhul ü harpten kalma F-100 uçaklarına, hattâ F-84'lere, F-86'lara bile verilmedi.

Hava Kuvvetlerinde sadece F-104 uçaklarının ünvanı oldu bu laf. F-104'leri roket olarak tasarlamışlardı sanki. Kanatları çok küçüktü. Motor durduğunda atlayacaksın, veya öleceksin. Süzülerek bir piste yahut tarlaya mecburi iniş yapma şansın yok.

F4'ler modernizasyonu yapılmış uçaklar. Eskişehir tayyare fabrikasında büyük bakımları yapılırdı. Tamam eski uçaklar ama «Uçan tabut»luğu hak etmiyorlardı. Çünkü F4'ler aslında çok kaza kırım yapmıyorlardı..

Son düşen F4 uçağı atış sahasında düşmüş.. Bomba yahut roket atışı için hedef üzerine dalış yaptıktan sonra çıkamamış olmalı.. Kumanda arızasına benziyor.. Başka bir şey de olabilir, kaza-kırım raporu açıklandığında kesinlik kazanır.

*  *  *

Şehidlerin âileleri.. elbette acıları büyük.. ateş düştüğü yeri yakar.. Fakat onların acılarını istismar etmek.. İşte bu ayıptır, günahtır...

"Saray yaptıracaklarına yeni uçak alsınlar" demiş şehidlerden birinin babası. Acaba adamcağıza bu tür bir sözü nasıl söylettiler?. İktidara saldıracaklar ya, şehid âilelerinin acısını bile istismar etmekten çekinmiyorlar..

Saray kadar taş düşsün başınıza.. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti devleti.. Zirve konuklar ağırlayacaksın, kerli ferli insanları, devlet başkanlarını dâvet edeceksin.. Gecekonduda mı misafir edeceksin? Zirveyi bizim damda yapalım mı diyeceksin?

İsrafa biz de karşıyız. İsraf edilmesin. Ancak bazı konularda devletin itibarı bu tür kaygıların önüne geçer. Hem «mahkeme kadıya mülk değil» diye bir laf var değil mi?

Bugün Recep Tayyip Erdoğan, yarın bir başkası o sarayda devleti temsilen mukim bulunacak. Ak Saray Erdoğan'ın gayrimenkulü değil ki?

Uçak fabrikalarımız olsun..

Böyle söyleyin canımızı yiyin.. Ellerinizden öpelim. Baktım da Vahdet Gazetesi dışında konuyu tek satır yazan bir ceride yok...

Samimiyetiniz yoksa, asıl derdiniz üzüm yemek değil bağcı dövmekse bunları dile getirmezsiniz tabi..

Hattâ belki de otomobil, tank, tayyare fabrikalarımız olmasın diye uğraşıyorsunuz.. Kaç mühendimiz şehid edildi... Onlar birer tekno dahi idiler. Bu işin içinde parmağınız varsa hiç şaşırmam..

Muhterem okurlarım, düşman bu tür adamlarımız olsun ister mi? İstemez.. Peki ne yapar?

Önce parayla satın almak ister... "Gel bizim ülkemizde sana ayda 10 bin... 20 bin dolar verelim, burda üç kuruşa tâlim etme derler..." Beyin göçüne ikna edemediklerini de öldürürler..

Düşman tarafında kimler var diye soracak olursanız. Yapacağımız tüm yerli cihazların dünya patronları vardır.. Büyük, global ticaret yapan uçak fabrikalarının derin kolları vardır. Türkiye'nin güçlenmesini istemeyen siyasi düşmanlarımız vardır..

Üç uçak düştü 6 pilotumuz şehid.. Bunu konuşuyorlar da, şehid mühendislerden bahseden yok. Kaza olmuş, evde gaz açık kalmış ölmüş.. Olabilir de olmayabilir de..

Savcılar gerekli belgelere ve bilgilere ulaşıyorlar yavaş yavaş.. Gün gelir herşey aydınlanır. Lâkin o günü beklemeye gerek kalmadan tüm tedbirleri almalıyız..

Savcı değilim. Kimseyi suçlamak için değil, böyle şeyler de olabilir diye yazıyorum:

Geçen ay yatak odasında açık bırakılan tüp gazından zehirlenerek ölen ASELSAN mühendisiErdem Uğur, internet üzerinden bir kıza aşık olmuş.. Evlenme teklif etmiş, kız reddetmiş. İnternette kolay ölüm aramış. Kolay ölüm yok da kötü ölüm var böyle..

Gazdan başka kokular da geliyor insanın burnuna.. Kimsenin günahını almak istemem. Lâkin bunlar toy çocuklar.. Bunlar gözü açılmamış sığırcık yavruları...

Mecnuna dönmüş aşık, maşukunun Mata Hari olabileceğini düşünemez.

Bu hadise için söylemiyorum. Çocuk kıza ASELSAN'da çalışmadan aşık olmuş.. Sadece çocuklarımızı boş bırakmayalım diyorum.. Hele böyle ülke istikbâline yönelik işlerde çalışanlara çok dikkat edelim..

Pilotun ölür, mühendisin ölür, istikbâlin de ölür..