İdamlardan Kimler Sorumlu?
Mısır darbe mahkemelerinin verdiği idam kararları üzerinden Türkiye’deki bazı kesimlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yönelik suçlamaları da sürüyor. İlginç olan, bu suçlamaları yapanlar sadece iktidar muhaliflerinden oluşmuyor, Ak Parti’ye yakın veya içerden bazı isimlerden de bu tür iddia ve ithamları zaman zaman işitiyoruz.
Darbeden bir buçuk ay sonra, 14 Ağustos Rabia ve Nahda katliamları olduğunda da aynı kadronun akademisyen-yazar unvanlı bir sözcüsü Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerde Rabia işareti yapmasının ve Mursi’ye sahip çıkmasının bu katliamlara sebep olduğunu bile iddia etmişti. Dün yine Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ‘çatı aday’ına birinci sayfasını ayıran aynı cephenin gazetesi, bu defa da bugüne kadar darbecilere tek kelime dahi edemeyen sâbık İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) genel sekreteri üzerinden kirli operasyonuna devam etti… Sâbık genel sekretere göre Arap âleminde ‘altın kural’ taraf tutmamakmış ve taraf tuttuğunuzda her iki tarafı da kaybedermişsiniz…
ÖNCE ŞU SORULARA CEVAP VERİN!
Oysa tam da bunu derken darbeden yana taraf aldığının firkında mı acaba İhsanoğlu ve bu koronun mensupları?
Yoksa İhsanoğlu’nun dediği o ‘altın kural’ı darbenin finansörleri ve destekçileri koymuş olmasın?
Türkiye’nin darbecilerden yana değil de halklardan yana tavır almasından bölgedeki statükonun değişmesini istemeyenlerin rahatsız olduğunu bilemeyecek kadar cahil olabilir mi bu kesimler?
Darbeden hemen sonra Erdoğan aleyhine hareket etmek üzere Sisi ile pazarlık masasına oturan aynı kesimler değil mi?
Sisi bu yapılar üzerinden Erdoğan’a, şayet darbe karşıtı tavrına devam ederse, Mısır’da bu yapıların önünü açacağı mesajını (yahut tehdidini) göndermedi mi?
Şimdi bir daha düşünelim, darbecilerle masaya oturup tarafını zaten belli eden ve darbe karşıtı bloğu zayıflatan bu kesimler mi Mısır’daki idamlardan sorumlu, yoksa başından beri Mısır halkından yana tavır alan ve uluslararası zeminlerde bu görüşünü dile getirerek darbecilerin meşruiyet kazanmasına engel olan Cumhurbaşkanı Erdoğan mı?
DARBEYE DESTEK VERİP İDAMA KARŞI ÇIKMAK
Muhammed Mursi’ye idam kararı verilmesinden sonra darbeye karşı sessiz kalan bazı kesimlerden idamlara ve yargılama usullerine dair itirazlar yükseldi. İlk bakışta vicdanlı gibi görünen bu itirazlar aslında ilkesiz, gayr-ı ahlâkî ve iki yüzlü bir yaklaşımın sonucu. Zira idamların gerçek sebebi zaten 692 gün önce gerçekleştirilen darbe. ABD ve AB’nin yargılama usullerini tenkit eden ve böylelikle zımnen darbeyi ve darbecilerin icraatlarını meşrulaştıran açıklamaları, Türkiye’den Sisi’ye idamların durdurulması için yazılan mektuplar aslında Sisi’yi cesaretlendiren ve muhtemelen yeni idam kararları almasına ve alınan kararları da infaz etmesine sevkedecek yaklaşımlar.
Sonuç olarak şunu diyebiliriz: Mısır’daki idamlardan ve 692 gündür devam eden karanlık darbe sürecinden, Mısırlılara ve Mursi’ye her fırsatta sahip çıkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a paralel saldırılar düzenleyen işte bu darbesever koalisyonun mensupları sorumludur. Bundan hiç şüphemiz olmasın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.